_İnancın sömürüldüğü bir ülkenin vatandaşı olmak
istemiyorum.
_Din ve Ahlak ögelerinin siyaset malzemesi yapılmasına ezelden
karşıydım artık şiddetle ‘hayır’ diye
haykırıyorum. Bu konuyu ‘’artık aşsak’’
diyorum…
_Dinle korkutulmak istemiyorum!
_Dinle huzur bulmak istiyorum.
_Türbanlı/açık/kızlı/erkekli/inançlı/kafir/namaz/abdest…
beyinlerin bu sözcüklerle yıkanmasını istemiyorum.
_Mecliste birbirine küfreden, bel altı vuran, kadınlı/erkekli
sesini yükseltmenin haklılığını artıracağına inanan, vekiller
istemiyorum.
_Düşünce ve fikirlerinden dolayı kovulan, terörist muamelesi
yapılan, susturulan basın mensupları görmek istemiyorum.
_Yolsuzlukların ve haksızlıkların üstünün örtülmesini ve
delillerin karartılmasını istemiyorum.
_Küçük yaştaki kız çocuklarının dedeleri yaşındaki adamlarla
evliliğe zorlanması haberlerini duymak istemiyorum, birileri dur!
desin istiyorum.
_Tecavüzcülerin serbest bırakıldığı haberlerini okumak
istemiyorum.
_Her din/mezhep/ırk ne olursa olsun, saygı duyulan bir toplum
görmek istiyorum.
_Hikaye dinlemek istemiyorum…
_Ecdat güzellemeleri dinlemek hiç istemiyorum.
_Siyasetçilerin halkın önünde bocalamasını görmek ve onlar adına
utanmak istemiyorum.
_Ülkemin pırıl pırıl, entelektüel, eğitimli, zeki, esprili
gençlerinin yok sayıldığını görmek istemiyorum.
_Cinsiyet ayrımı yapılmasını istemiyorum. Onlara hakaret
edilmesini istemiyorum.
_Eşcinsellerin, cinsel tercihi farklı olan herkesin dışlanmadığı
bir ülke hayal ediyorum.
_Boşanmak istediği için kocaları tarafından katledilen/parçalara
ayrılan kadın cinayetleri duymak istemiyor ve acilen eğitim
diyorum.
_Zihniyetleri aydınlatacağına karanlığa sürükleyen liderler
elbette istemiyorum.
_Bilim,ilim, sanat, hak ettiği ilgiyi görsün istiyorum.
_Türk toplumu özüne dönsün istiyorum.
_Toplumdaki riya, açgözlülük, kibrin acilen tedavi edilip,
doğala dönülmesini istiyorum. Avrupa’yı en azından bu yönüyle örnek
almak gerektiğini düşünüyorum.
_İkiye bölünmüş, ‘’birbirimizi nasıl yok
ederiz’’ diye korkunç efor harcayanların artık o silahı
nasıl kendilerine yönelttiklerini görmelerini istiyorum.
_Avrupa’nın vazgeçilmez gündem malzemesi olmak istemiyorum.
_Diş mihrak/iç mihrak/ komplo/faiz lobisi/biber
gazı/toma/düşman... kelimelerini duymak istemiyorum.
_Tecavüz/kadın cinayeti/kıskanç erkek sendromu/çocuk yaşta
evlilik/ensest mağdurları… bunları duymak istemiyorum.
_Bölünmüş halkın inançlarından ve fikirlerinden dolayı,
birbirlerine düşman muamelesi yapmalarını istemiyorum.
_Benimle aynı fikirde olmayanlarla da anlaşmak, anlaşabilmek,
politik düşüncelerimi rahatça ifade edebilmek istiyorum.
Fikirlerimden dolayı dışlanmak, iç/dış mihrak ilan edilmek,
yaftalanmak istemiyorum.
_Sosyal medyada,‘’görüşümü ifade edersem, şu şu şu
kişiler, bu şekilde tavır takınırlar’
endişesi yaşamak ve kendimi kasmak istemiyorum.
_ Kasetler, montajlamalar he türlü aşağılığın yer aldığı avam
suçlamalar yerine, eldeki gerçek argümentlerle olayların üstüne
gidilmesini istiyorum.
Evet!
2014’e dair isteklerim şimdilik bunlar…
Olağanüstü bir durum olmadığı takdirde bu yazım 2013’ün son
yazısı…
Yazılarımı okuyan, takdir eden, söven, küfreden herkese sonsuz
sevgilerimi yolluyorum.
2013 bana şeffaf olmayı öğretti. Büyük ayıpları olanların büyük
pişkinliklerini bizzat gördüm ve içimi dışımda yaşamaya karar
verdim.
Siz okuyucularımdan ricam; 2013’ün size ne öğrettiğini açık mail
adresime yazmanız ve birlikte bilinçlenmemiz…
2014’ün dünyamıza/ ülkemize huzur ve hoşgörü getirmesini diliyor
bu yılı bilinçlenme ve değişim
yılı ilan ediyorum.
Mutlu Yıllar.