Dink'le Baykam canlı yayında tartıştı

Orhan Pamuk davasında iki ayrı kutbu temsil eden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ile ressam Bedri Baykan, CNNTÜRK'te Cüneyt Özdemir'in sunduğu 5 N 1 K'da karşı karşıya geldi. İşte taban tabana zıt olan iki isim ve iki ayrı görüş: Bedri Baykam: Bu davayı geri çekilmeli. Durdurulmalı diye neredeyse yalvardım. Çünkü bu dava Türkiye'nin imajını kötüleyecekti. Ben topluma doğru mesajı vermek istemek istedim. Ben ve yurtsever hareket üyeleri Orhan Pamuk yargılanmamalı dedik. Biz Orhan Pamuk'la bağdaşırız, bağdaşmayız, kabul ederiz etmeyiz, bu başka. Orhan Pamuk burada yaratılmaya çalışılan ne özgürlük savaşçısı ne de demokrasi önderidir. Orhan Pamuk ne köktendinciliği, ne Irak savaşına, ne de Yücel Aşkın davası hakkında görüş bildirmiştir. Hrant Dink: Buraya Orhan Pamuk'un ne olup olmadığını tartışmaya gelmedik. Orhan Pamuk için savaşçı kelimesini kullanmaya zül addederim ben. Bence o barışçıyım. Özgürlüğü ben savaşçılıkla değil, barışçılıkla anlarım. Orhan Pamuk bir simge haline geldi. TCK'nın 301 maddesinde sadece Orhan Pamuk değil nice insanlar yargılanıyor ve yargılacak. Pamuk davasından öte bu gidişatın akıbeti benim için önemliydi. Orhan Pamuk muhtemelen yargılanmayacak bile. Bunun işaretlerini görüyoruz. Ancak bu 301. maddenin varlığını ortadan kaldıracak mı? Bizler popüler insanlarız. Bizlerin destekçileri var. Ancak Türkiye'de yüzlerce sessiz Orhan Pamuklar ne olacak? Popülaritesi olmayan insanlar ne yapacak? Cüney Özdemir: Düşüncelerini söylediği için insanların yargılanmasını doğru buluyor musunuz? Bedri Baykam: Biz kesinlikle yargılanmasın diyoruz. Dava açılmasın istiyoruz. Biz Orhan Pamuk'un yargılanmamasını istedik. Cüneyt Özdemir: Ama siz protestocuların arasında yer aldınız Bedri Baykam: Herkes kendi bacağından asılır. Biz onlardan farklıyız. Orada saldırıya uğrayan bir İngiliz misafirinin önüne geçtim. Bizim pankartımız 'Misyoner çocukları' değil, Orhan Pamuk yargılanmasın'dı. Ben protestocularla aynı değerlendirmeyi reddediyorum. Cüneyt Özdemir7: Pamuk'a destek verenler kimlerdi? Hırant Dink: Batı'nın bizi kullanması, işbirlikçiler kelimesi kullanıyor. Şimdi o gelen insanlar bugün Türkiye'nin AB'ye girmesi için varlarıyla-yoklarıyla mücadele eden insanlar. Türkiye'yi yeri geldiğinde en sert eleştirip, yeri geldiğinde en sert savunan insanlardır. Zemini siz yaratıyorsanız, ifade özgürlüğü diye bir sorun yaratıyorsanız. Bir yazarı yargılamaya kalkıyorsanız. Batı'yla çağdaşlık adına bir ilişkiniz ve akdiniz varsa onların buraya gelip, senin bu yaptığını kontrol etmeleri görevleridir. Sonuçta o görevi Avrupa Parlamentosu karar alarak yaptı. 'Gidin bu davayı izleyin' dedi. Bedri Baykam: Keşke bunu önceden toplum görseydi. Demokrasiyle düşünce özgürlüğü yalnız Orhan Pamuk gibi düşünenler, Ermenilere soykırımı yapıldığı diyenler için yok ki... Düşünce özgürlüğü diğer insanlar için de var. Herşey siyah ya da beyaz değil, griler var. Ya Orhan Pamuk'un yanındasın ya da yumurta atacaksın; yok böyle bir şey! Hrant Dink: Türkiye'de Ermeniler 530 bin Türk öldürdü diyor. Var mı bir cezai yaptırımı? Orhan Pamuk çıktı Türkler öldürdü deyince ortalık karışıyor. Ben Ermeni asıllı Türk vatandaşıyım. İki taraftan bakarak yargılamaya çalışırken, ifade özgürlüğü iki taraf için bakmak lazım. Bedri Baykam: Burada Ermeni konferansı düzenlendi... Hırant Dink: O sizin kanaatiniz. Orada 'soykırım yapıldı' diyen insanlar da oldu, 'Hayır yapılmadı' diyen insanlar da oldu. Bedri Baykam: Neden tarafsız bilim adamları çağrılmadı Justin MaCharty gibi Hrant Dink: Orada o isimlerin ne işi olabilir. Orada Türk davetlileri vardı. Bedri Baykam: Benim ifade özgürlüğüm en az sizin kadar kutsaldır. Hırant Dink: Birisi benim yanıma geldi ve dedi ki: 'Senin varlığın beni burada tahrik ediyor' dedi Bedri Baykam: Hrant Bey, ben bu sözü şiddetle protesto ediyorum. Hrant Dink: Bedri Bey siz kaç tana makale yazdınız. Okuyoruz yararlanıyoruz. Bedri Baykam: Mesela Ali Bayramoğlu, mesela Reha Muhtar, Mehmet Barlas, öyle laflar kullanıyorlar ki, sanki ben Pamuk zindana atılsın diyorum; tam tersi ben yargılanmasın diyorum.