Dinkin avukatından ilginç suçlama!
Abone ol''Derin Devlet Davaları'nda Ne Durumdayız?'' panelinde konuşan Avukat Erdal Doğan, ilginç açıklamalar yaptı.
Dink davası savcısının ilgisiz kaldığını öne süren Doğan,
''Sanıklara soru bile sormuyor. Duruşma sırasında laptopundaki
oyunları oynuyor.'' iddiasında bulundu. Malatya Zirve Yayınevi
davası avukatlarından Orhan Kemal Cengiz de, Uğur Mumcu'nun PKK'ya
silah sekiyatı yapmasını araştırdığını, bu nedenle öldürüldüğünü
ileri sürdü.
Hrant Dink'in öldürülüşünün 3. yıl dönümü nedeniyle Boğaziçi
Üniversitesi'ne düzenlenen ''Derin Devlet Davaları'nda ne
durumdayız?'' paneline Hrant Dink davası avukatlarından ve Sürekli
Aydınlık için Bir Dakika Karanlık eylemini başlatan Ergin Cinmen,
Cemal Temizöz davası avukatlarından Cihan Aydın, akademisyen Bekir
Berat Özipek, Malatya Zirve Yayınevi Cinayeti Davası avukatlarından
Orhan Kemal Cengiz ve Hrant Dink davası avukatlarından Erdal Doğan
katılarak bir konuşma yaptı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Bekir Berat Özipek, insanların
Ergenekon, Dikn, Zirve Yayınevi Cinayeti, Jitem gibi davalar
karşısında duyarlı olması gerektiğini söyledi. Aksi taktirde hukuki
sürecin işlemeyeceğini, hukukun gereklerinin yerine getirilmemesi
yönünde riskler bulunduğunu söyleyen Özipek, Şemdinli Davası
örneğini verdi. Özipek bu kapsamda bu ve benzeri toplantıların
yapıldığını dile getirdi. Özipek, Hrant Dink cinayeti, Zirve
Yayınevi Cinayeti, Diyarbakır'daki faili meçhul cinayetler
davasının akıbeti için milyonlarca gözün takipte olması gerektiğini
kaydetti.
AVUKAT CENGİZ: MUMCU, ERGENEKONCULARIN PKK'YA SİLAH
SEVKİYATI YAPMASINI ARAŞTIRIYORDU
Bekir Berat Özipek'in açılış konuşmasının ardından ilk olarak
Malatya Zirve Yayınevi Davası avukatlarından Orhan Kemal Cengiz söz
aldı. Cengiz, ''Uğur Mumcu, Ergenekoncuların PKK'ya silah sevkiyatı
yaptığını araştırıyordu. Eşref Bitlis ile de görüşüyordu, arka
arkaya gittiler.'' dedi. Son 1 yılda ortaya çıkarılan AKP ve
Gülen'i bitirme, Kafes Operasyonu ve son olarak Balyoz harekatı
planını hatırlatan Cengiz, '' Biz bir anlamda pornografik derin
devlet filmi izliyoruz. Bir başka ülkede bütün sistemi yerle bir
edecek olaylar bizde sıradan hale geldi. Duyarlılığımızı yitirdik.
Ergenekon davasının görüldüğü mahkeme önünde insanların yatması
gerekirdi. Planlar karşısında insanların sokağa dökülmesi
gerekirdi. Bu gemi bir yere gidiyor ama kaptan Tayyip Erdoğan
yolunu bilmiyor. Biz yolu bildiğini zannediyoruz. Koca davalar 3
savcıya yıkılmış. Sizin neşter atmaya cesaret edemediğiniz konulara
yargı da neşter atmaz. Hükümet asker işini düzeltsin derken
çetelere cesaret veriyor. Çeteler karşılarında kararlı halde duran
bir siyasi irade olmadığını görüyor. Böyle giderse gemi buzullara
çarpar. Hükümet kafasını kaldırıp kendisine yönelmiş irade
karşısında gereğini yapması gerekir. Aksi takdirde daha önce
gördüğümüz filmleri bir kere daha göreceğiz.'' şeklinde
konuştu.
''GLADYO ANAYASASI''
Dink davası avukatlarından Erdal Doğan, adı geçen davalara işaret
ederek, ''Bu davalar mevcut hukuk tekniğiyle çözülemez. Yıllarca
süren davalar olur yoksa. Bu davalar halk desteği olmadan
ilerlemiyor. Zirve, Santaro, Diyarbakır Davası, Hrant Dink,
Ergenekon davası zaptu rapt altına alınmış. Savcılar zamanı
laptopundaki oyunları oynayarak vakit geçirmekte. Sanıklara soru
sormuyorlar. Delil karartmaları yaşanıyor. Deliller karartılıyor.
Kamera kayıtları hep silinmiş oluyor. Hrant Dink davasında artık
bir figüran oluyoruz. Hukuk hukukçulara bırakılmayacak kadar
önemli. İş avukatların sırtına yüklenemez. Biz çok para almıyoruz.
Aynı zamanda planların hedefindeki isimler oluyoruz. Hrant'ın
öldürülmesinden sonra Veli Küçük'ü andığım anda tek başıma kaldım.
Yalnızlaştım. Ergin abi sağolsun bana destek açıklaması yaptı. Bu
davalar avukatların korkarak gitmemesi gereken davalardır.''
ifadelerini kullandı.
Mevcut anayasaya sert eleştiriler yönelten Erdal Doğan, ''Bu
anayasa gladyo anayasasıdır. 12 Eylül ile birlikte ordu Gladyo
ordusu olmuştur. Gladyo anayasasından kurtulmalıyız. Kurtulamazsak
sistem böyle devam eder. Yargı da budna göre şekillendi.
Yargıçları, gazetecileri teşhir etmek gerekir. Bunların dokunulmaz
olmadığı teşhir edilmeli. Halk gladyo anayasasından kurtulmak için
harekete geçmeli.'' şeklinde konuştu.
TEMİZÖZ'ÜN ÖTESİNE GEÇİLEMEDİ
Cemal Temizöz'ün de yargılandığı Diyarbakır Davası'nın avukatı
Cihan Aydın, ise ''Bu dava Dink Davası kadar gündemde değil.''
diyerek tepkisini dile getirdi. ''Halkın desteğine ihtiyacımız
var.'' diyen Aydın, ''20 cinayet ile ilgili iddialara davada
sorgulanıyor 5 Şubat'ta 9. duruşma yapılacak. Ergenekon sistemi,
demokratik düzeni değiştirmeye yönelik yapıyken Diyarbakır Davası
Kürtlere yönelik yasadışı işleri, cinayetleri ele alıyor. Biz
gidebildiğimiz en yüksek rütbeli Temizöz, devamına gidemedik. Bu
davanın tutuklu sanıkların büyük kısmı, Diyarbakır Asayiş
Komutanlığı tarafından yönlendirildiklerini söylüyorlar. Hasan
Kundakçı'nın kendilerine her türlü yetkiyi verdiklerini
anlatıyorlar. Bu davada dönemin siyasi aktörlerinin hiçbiri yok. Bu
kadar aleni işlenen cinayetler aslında çok derin değil. Bu
cinayetler Jitem isimli organizasyon tarafından işlendiğine dair
yaygın görüş var. Ama hiçbir zaman üzerine gidilemedi. Eğer bu dava
elimizden kaçarsa kaybedersek bir daha cinayetlerin arka planına
ulaşmamız çok zor olacak. Mevcut yargı, mevcut hukuki yapıyla bu
çok zor. Özel yetkili bir mekanizmanın devreye girmesi gerekir.''
şeklinde konuştu.
ÖLDÜRÜLECEĞİNİ BİR TEK DİNK BİLMİYORDU''
Hrant Dink Davası avukatlarından Ergin Cinmen, ''Hrant Dink'in
katili 5-6 tane meczup, IQ'su aşağılarda insanlar.'' dedi.
Cinayetten 11 ay önce Hrant Dink'in kimler tarafından
öldürüleceğini Trabzon Emniyeti'nin bildiğini söyleyen Cinmen, ''
Yasin Hayal ve arkadaşlarının Dink'i öldüreceği biliniyordu.
Trabzon Emniyeti yazıyla İstanbul Emniyeti'ne yazıyla bildirdi.
İstanbul Emniyeti sümeni açıp kapıyor. Trabzon Jandarma Komutanlığı
da başka bir kanaldan cinayeti haber alıyor. Jandarma da bu bilgiyi
sümenaltına koyuyor. Herkes biliyor bir tek Hrant Dink bilmiyor.
Polis, Hayal ve arkadaşlarını izlemeye alıyor. Ogün'ün otobüse
bindirilene kadar izlendi. İstanbul'a indiği 3 kişiyle konuştuğu
biliniyor. Elini kolunu sallaya sallaya gidip Hrant'ı arkadan
vuruyor. Ben artık planlara şaşırmıyorum. Balyoz'a bile şaşırmadım.
Evet camileri bombalayabilirler. Kahramanmaraş'ta bunu yapmadılar
mı? Çevik Bir imzalı andıç vardı mesela. Akın Birdal'ı etkisiz hale
getirme planı vardı. Bazı gazetecilerin itibarsızlaştırılması
planlandı. Genelkurmay tüzel kişiliği tarafından yapıldı bunlar.
Böyle olmaz ki. Ordu tuzak kuruyor. Adaletin ihtiyaç olduğu
hissettirilmesi gerekir. Adaletin ihtiyaç olduğu ortaya konulmalı.
İnsanlar duyarlı olsun. Halk duyarlı olsun. Mesela tişört yapalım.
Üzerinde 'Celalettin Cerrah bildiğin halde neden sustun?' yazsın.
İnsanlar görsün.'' ifadelerini kullandı.
Panel sırasında soruları yanıtlayan Erdal Doğan, laptopunda oyun
oynayan savcının ismini açıklamazken, ''Hrant Dink davasında savcı
ilgisizdi. Ağustos 2008'e kadar böyle yaptılar. Savcı sanıklara
bakmıyordu. Laptopunda oyun oynuyordu. Böyle bir savcı. Mahkeme ise
'Gözünü yağını yiyim, koçum, aslanım' gibi yürüdü. Mahkemenin tavrı
normal değil. Bazı mahkeme başkanları hakkında soruşturma var. Bu
soruşturmaların tehdit olarak kullanıldığını biliyorum. Jandarma,
emniyet ya da MİT tarafından. HSYK da aynı şekilde hareket
ediyor.'' şeklinde konuşuyor.