Dink soruşturmasında bir skandal daha

Dink cinayetini önceden haber veren Trabzon Emniyeti yazısına rağmen gerekli araştırmayı yapmayan ve sahte raporla yapmış gibi gösteren 5 polisle ilgili soruşturma kararı mahkemeden döndü. Dink ailesi AİHM'e gidecek.

İstanbul Valiliği geçen yıl dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın da aralarında olduğu 9 polis hakkında başlattığı ön inceleme sonunda 5 polis hakkında soruşturma kararı vermişti. Kemal Göktaş'ın haberine göre ön incelemede, Trabzon Emniyeti İstihbarat Şubesi'nden İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi'ne 17 Şubat 2006'da gönderilen ve Yasin Hayal'in Dink'e yönelik ciddi bir eylemde bulunacağı, bunun için İstanbul Sarıgazi'deki bir fırında çalışan kardeşi Osman Hayal'in yanında kalacağına ilişkin yazı ile ilgili iddialar incelenmişti.

Rapora göre, fırını araştırmaya hiç gitmeyen polisler sahte bir rapor düzenlemişlerdi. Bu raporun sahteliği aynı gün Fatih'te sabah 9'dan gece 1'e kadar başka bir takip işinde görevli olduklarına dair raporun ortaya çıkmasıyla anlaşılmıştı. Valilik, sahte raporu hazırlayan Bahadır Tekin ve Özcan Özkan ile birlikte toplam 5 polise soruşturma izni vermemişti. Karara polis memurları "iptal" edilmesi için, Dink'in eşi Rakel Dink ise soruşturma izni verilmeyen Cerrah, Güler ve Emniyet Müdür Yardımcısı Şammaz Demirtaş hakkında da soruşturma izni verilmesi için itiraz etmişlerdi.

SORUŞTURMAYA GEREK GÖRÜLMEDİ

İtirazı görüşen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'nin, 30 Aralık 2010'da verdiği karar önceki gün Dink Ailesine tebliğ edildi. Kararda, polisler hakkında 2008 yılında soruşturma yapılmasına gerek olmadığı yönünde karar verildiği hatırlatılarak "Yeni delil elde edildiği yönünde bir bulgunun varlığı ortaya konulmadığı dikkate alındığında, kesinleşen kararın yeniden ön inceleme yapılıp karar verilmesi yasaya aykırıdır" denildi.

YENİDEN AİHM YOLU

AİHM'in Dink kararında, İstanbul Emniyeti'ne ilişkin soruşturma izni verilmemesi de Türkiye'nin mahkum olma gerekçeleri arasında sayılmıştı. Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, 14 Aralık 2010'da kesinleşen AİHM kararından sadece 2 hafta sonra verilen bu kararla ilgili olarak yine AİHM'e gideceklerini söyledi.