Dink davasında belgeler 'sır' oldu
Abone olDink davasında son bir yılın özeti: Mahkeme, Ogün Samast'ın TİB kayıtları ve MİT'in Meclis komisyonuna gönderdiği evraklardan, 'gizli olmayanları' istedi. Evraklar geldi ancak mahkeme aynı kurumlara tekrar yazı yazdı: "Bunlar devlet sırrına girer mi?"
Agos gazetesinin öldürülen Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın yargılandığı 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde son bir yıldır yaşananlar, ‘devlet sırrı’ komedisine döndü. Mahkeme, İstanbul Başsavcılığı’ndan Samast’ın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) kayıtlarını ve TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’ndan da MİT tarafından gönderilen evraklardan ‘gizlilik arz etmeyen hususlar’ dışında birer örnek istedi.
Radikal gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre 10 CD’lik evrakı alan mahkeme, aynı kurumlara bu kez de “Devlet sırrına girer mi?” diye sordu. TBMM, “Üzerinde ‘Çok Gizli’ yazıyor ama bilgimiz yok” derken, başsavcılık “Sadece kısıtlama kararı var” dedi.
Buna rağmen mahkeme son duruşmada tekrar yazarak başsavcılığa “Taraflara verelim mi vermeyelim mi?”, MİT’e de “Devlet sırrı mı?” diye sordu. Avukat Hakan Bakırcıoğlu, zaten gizlilik arz etmedikleri için gönderilen evrakların durup dururken ‘devlet sırrı’ sayılmak istendiğini söylüyor.
İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi bu yıl 31 Ocak’ta görülen duruşmada, MİT tarafından TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na gönderilen evraklarda Dink cinayetine ilişkin olanlar varsa, ‘gizlilik arz etmeyen hususlarda’ birer örneğinin gönderilmesini istedi. Mahkeme, Samast’ın TİB kayıtları içinde ‘gizlilik kararını ihlal etmeyen’ bölümlerini de İstanbul Başsavcılığı’ndan talep etti.
MAHKEMEYE 10 CD YAZI GELDİ
Yazılar üzerine TBMM ve İstanbul Başsavcılığı’nca mahkemeye 10 CD gönderildi. Mahkeme, 12 Temmuz’da görülen duruşmada, özellikle TBMM’den gönderilen evraklarda ‘gizlilik şerhi’ bulunduğunu belirterek, ilk inceleme yapıldıktan sonra taraflara suret verip vermeme konusunun görüşüleceğini bildirdi. Beş gün sonra mahkeme, TBMM’ye ve İstanbul Başsavcılığı’na yazı yazarak, gönderilen evrakların ‘devlet sırrı niteliğinde, gizlilik arz eden belge ve bilgilerden olup olmadığını’ sordu.
Bu arada TBMM’nin 27 Ağustos’ta verdiği yanıtta, “Gönderilen belgelerin gizli ve çok gizli ibareli olduğu, devlet sırrı niteliğinde olup olmadığı konusunda kurumlarda bilgi bulunmadığı” ifade edildi. İstanbul Başsavcılığı ise TİB kayıtlarında sadece ‘kısıtlama’ kararı bulunduğunu bildirdi. Bunun üzerine mahkeme, 5 Kasım’daki son duruşmasında, başsavcılığa yeniden yazı yazarak, kayıtların taraflara verilmesinde bir sakınca olup olmadığını sordu. Ayrıca MİT’e yazılan yazıda da TBMM’den gönderilen evrakların ‘devlet sırrı’ niteliğinde olup olmadığı sorusunu yöneltildi.
Avukat Bakırcıoğlu, devlet sırrı meselesinin bu tür davalarda sık sık karşılarına çıktığını vurgulayarak, “Bu cinayetin aydınlatılması söz konusu olduğunda, her türlü bilginin paylaşılması gerekiyor” dedi.