Dink davasında 'anayasayı ihlal' ihtimali
Abone olHrant Dink'in öldürülmesi ile ilgili davanın savcısı suçun, 'anayasa ihlal' kapsamına alınabileceğini belirtti.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in
öldürülmesine ilişkin davanın 17. duruşması görüldü. Duruşma öncesi
bir gurup Dolmabahçe'den adliye kadar yürüdü.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, 2'si tutuklu
19 sanığın yargılanmasına devam edildi. Bugünkü duruşmaya tutuklu
sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal ile bazı tutuksuz sanıklar
katıldı. Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ve kızı Delal Dink de salona
geldi. Tutuklu sanıklar adliyeye yemekhane kapısından alındı.
Davanın öğleden sonraki bölümünde sanık Erhan Tuncel, savunma yaptı. Davada tutuklu 3 sanık kaldığını ifade eden Tuncel, “Bunu kim istedi ona bakmak lazım. Burada Yasin Hayal, Dink’i katledenleri temsil ediyor. Beni ortaya koydular, kendileri çekildi. Ben eylemin gerçekleştirileceğini, Yasin’in kararlı olduğunu bildirdim. 2 defa suikast girişimi atlattım. Çeşitli tehditler aldım. Burada 3 kişi kaldık. Kemal Türkler davasına dönmez inşallah.” dedi. Vatanseverlik vurgusu yapmak istemediğini, bu kavramın içinin boşaltıldığını söyleyen Tuncel, “Benim tutuklu kalmamın devlete faydası yok. Bizim sayımız çok az. Böyle bilgiler veren 50 kişiyiz.” diye konuştu.
DURUŞMADA SLOGAN GERGİNLİĞİ
Söz alan sanık avukatlarından Feyzullah Şama, adliye önünde
yapılan açıklamada “Hepimiz Ermeniyiz” ve
“katil devlet” şeklindeki söylemlerden ve dinlenen
bir tanığın “Yolculuklarda yanımda Türk yolcu istemiyorum”
demesinden rahatsız olduğunu söyledi. Bu sırada izleyiciler
arasından bir kişi “Ermeniyiz ne olmuş?” diye
bağırdı. Avukatlar da bu duruma tepki gösterince salonda bir süre
tartışma yaşandı. Hrant Dink’in arkadaşı olduğunu söyleyen bir
kişinin dışarı atılması için mahkeme başkanı, polislere talimat
verdi. Avukatların araya girmesi üzerine dışarı çıkarılmayan
izleyiciye başkan Rüstem Eryılmaz, “Burası herkesin konuşacağı yer
değil.” uyarısında bulundu.
'ANAYASAYI İHLAL' OLABİLİR
Duruşmada taleplere ilişkin görüşü sorulan Savcı Hikmet Usta, toplanan deliller, suçun niteliği, ağırlığı ve terör kapsamında olması, suçların dünyada ve ülkemizde infial uyandırması ve sanıkların üzerine atılı suçun TCK’nın 309. maddesi kapsamında değişebileceğini belirterek sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in tutukluluk hallerinin devamını istedi.
TCK’nın ‘Anayasayı ihlal’ başlığı altındaki 309. maddesinde “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar.” deniliyor.
'BUNLAR KİM' TARTIŞMASI
Öte yandan, duruşmada başkan ile sanık avukatları arasında tartışma
yaşandı. Dink ailesinin avukatları söz alarak, “Duruşma salonunda
emniyetten, istihbarattan polisler var. Duruşmayı izliyorlar. Biz
bunların kim olduğunu biliyoruz. Lütfen kim olduklarını tespit
ediniz?” diye konuştu. Mahkeme başkanının, “Duruşma herkese açık.
Böyle sanıkları etkileme diye bir durum da yok. Siz kim olduklarını
biliyorsanız söyleyin.” dedi. Bunun üzerine, Dink ailesi avukatları
mahkeme kürsüsünün yanında ayakta duran sivil iki kişiyi gösterdi.
Mahkeme başkanı Eryılmaz, “Biri benim koruma polisim. Diğeri de
başka bir başkanın koruması. İkisi de buradaki koruma polisleri.”
açıklamasında bulundu. Bu konuşmaların ardından iki polis memuru
duruşma salonundan ayrıldı. Taleplerin ardından ara karar için
duruşmaya ara verildi.
ADLİYEYE YÜRÜDÜLER
Duruşması öncesinde Dolmabahçe'de bir araya gelen "Hrant'ın
Arkadaşları" yürüyüş yaptı. Grup yürüyüş sırasında Ergenekon
soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteciler Ahmet Şık ile Nedim
Şener'in fotoğrafları ile "İmamın Ordusu" isimli kitabın
maketlerini taşıdı.
Hrant Dink dışında başka fotoğrafların taşınmasına tepki gösteren
bir kadınla bir erkek yürüyüşten ayrıldı.
"Affetmeyeceğiz!" yazılı bir pankart açarak Beşiktaş Meydanı'na
yürüyen 100 kişilik grup burada, aralarında Ufuk Uras, Oral
Çalışlar, Gülten Kaya, Muhsin Kızılkaya, Ümit Fırat'ın da bulunduğu
ikinci grupla birleşti.
"Hrant için Adalet için", "4 yıldır yüzleri yok 4 yıldır
vicdan yok" yazılı pankart ve döviz taşıyan grup, "katil devlet
hesap verecek", "asla unutmayacağız" sloganları attı. Beşiktaş
Meydanı'nda her yıl bir başka sanatçının okuduğu basın açıklamasını
bu yıl Ayça Damgacı okudu. Damgacı'nın okuduğu açıklamada şu
ifadelere yer verildi. "Dört yıl üç ay oldu ve biz yine
buradayız. Çünkü şunu biliyoruz: er ya da geç, Hrant'ı öldürenlerin
yakasına yapışacağız."
Açıklamanın ardından grup Beşiktaş'taki adliye binasına yürüdü.
Adliye binası önünde Bandista isimli müzik grubu şarkılar çalarken
Hrant Dink'in eşi çocukları ve kardeşi duruşma salonuna alındı.
Davayı bu yıl, Paris Barosu'ndan bir hukukçu delegasyonunun da
izlediği belirtildi.