Dink ailesini bir kez daha öldürdük!

Abone ol

Hrant Dink cinayeti davasında mahkemenin örgüt yok kararı vermesi kamuoyunun vicdanını yaraladı.

Bugün TV'de 12 Bülteni'ne konuk olan İnternet Medyası Derneği Başkanı Gazeteci-Yazar Hadi Özışık kararı "ben bir gazeteci olarak utanç duydum" diye yorumladı.

Gazeteciler.com'un haberine göre Evren Özalkuş'un sorularını yanıtlayan Özışık, "Ogün Samast'ı, Yasin Hayal'i, Erhan Tuncel'i görüp tahliye olmalarından nasıl endişe ediyorsam, bizi yönetenler de endişelerini ifade etmeliydi. Yargı bağımsızlığını tehlikeye atmak olmazdı bu." dedi ve şöyle sürdürdü konuşmasını:

ALNIMIZIN AK OLMASI İÇİN...

"Uluslararası arenada bizim alnımızın ak olması için bu dava çok önemliydi. Avukat haklı dalga geçer gibi bir karar. Hrant Dink çok acı çekti ölmeden önce. Ayakkabısındaki delik utanç vericiydi, yaşamının ne kadar zor olduğunu gösteriyordu bize. Eğer bir örgüt yok ise Hrant Dink'i kim tehdit ediyordu? Kerinçsizler tehdit etmedi mi... Nerede şimdi o isimler. Ergenekon Terör Örgütünden yargılanmıyorlar mı?

ONU ÖLDÜREN ÇAKALLAR ŞİMDİ ARAMIZA KARIŞACAK

Ben kavga ettiğim insandan korkmam. Ama ailesine kadar tehdit edilmiş Hrant Dink... Adam Ermeni olmasına rağmen bulunduğu ülkeyi sevmiş. Bir ara "gideyim..." demiş, "gideyim buralardan, ailemi tehdit ediyorlar lanet olsun" demiş. Biz sahip çıkmamışız ölmesine göz yummuşuz. Öldükten sonra da ailesine sahip çıkmamışız. Onu öldüren çakallar şimdi aramıza karışacak.

BİZ BU KARARLA DİNK AİLESİNİ YENİDEN ÖLDÜRDÜK

Ben Türkiye için düşünüyorum... Soykırım tartışmaları gündemdeyken, Hrant Dink bu ülkede yaşamış ve bunun kavgasını vermiş. Öldürenler ile ilgili bir sonuç alınır diye bekleyen ailesi, karısı, kardeşi, çocuklarını da öldürdük biz bu kararla. Böyle olmamalıydı.

Biz öldürdükten sonra sahip çıkıyoruz, Dink'e öldürdükten sonra bile sahip çıkmadık. Bir gazeteci "güvercin ürkekliğinde yaşıyorum" yazıyorsa onun etrafında bir koruma duvarı oluşturulmalı. Uygar ülkelerde böyle yapılır. O yazının yazıldığı gün evinin önüne bir güvenlik görevlisi konsaydı böyle mi olurdu?

AİLESİ ÜLKEYİ TERKETSE NE DİYEBİLİRİZ?

Ergenekon terör örgütünden hepimiz haberdarız, nasıl işlediğini de biliyoruz. Haksız yere tutuklanıp cezaevinde olanlar da olabilir. Ama bu adam "beni öldürecekler" diye yazıyor. Biz onu yalnız bırakıyoruz. Öldürülüyor, ailesini de yalnız bırakıyoruz. Ben gazeteci olarak utanç duydum, yüzüm kızardı. Ailesi bugün ülkeyi terketse ne diyeceğiz. Nasıl "dur gitme" diyebiliriz.

BU KARAR YARGITAYDAN DÖNER

Bence bu dava Yargıtay'dan döner. İnsan hakları mahkemesine filan gitmesine gerek kalmayacak.

BEN DE VURULDUM AMA HAKİME DİNLETEMEDİM

Ben size ilginç bir şey anlatayım. 1987 yılında Kartal'da kurşunlandım ben. Arazi mafyası beni vurdu. Kafamdan vuracaklardı, eğildim omuzumdan vuruldum. Mahkemede beni vuran tetikçi adam yaralamadan yargılandı. Öldürme kastı olduğunu söyledim ama hakim dinlemedi. 4 ay adam yaralamadan ceza aldı, yattı çıktı. Çıktı gidip başka birini öldürdü. Sonra 4 kişiyi daha öldürdü. Yakalandı, yeniden hapse girdi. Sonra kaçtı, kaçarken çıkan çatışmada öldürüldü. Hakim beni dinleseydi de adam öldürmeye teşebbüsten girseydi içeri, benden sonra diğer insanları öldürmeyecekti.

Şimdi Yasin Hayal'in, Erhan Tuncel'in mahkeme salonundaki tavrını düşünürsek bunlar dışarı çıkınca tüm Türkiye'de terör estirecek diyebiliriz.

UZUN TUTUKLULUK CEZA OLMAMALI

Ben uzun tutukluluk sürelerinden rahatsızım. Bir gazeteci olarak hep yazıyorum, Ergenekon'a şiddetle tepki gösteriyorum ama uzun tutukluluk sürelerinden de rahatsızım. Umudumu koruyorum, Adalet Bakanı bugün yargı reformunu açıkladı. Umarım bu dava da Yargıtay'dan dönecek.

Günün Önemli Haberleri