Dini özgürlükler ilerledi
Abone olABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komitesi, Türkiye'de dini özgürlüklerin son 10 yılda ilerlediğini kaydetti.
ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komitesi, Türkiye'de AB
üyeliği hedefi çerçevesinde hükümetin gerçekleştirdiği reformlarla
dini özgürlüklerin son 10 yılda ilerlediğini kaydetti.
Rapordaki ana eleştiri noktası ise türban yasağını kaldırmak
isteyen AKP'ye açılan kapatma davası oldu.
ABD'nin, 1998'de çıkan dini özgürlükler yasası kapsamında, dünyada
dini özgürlük koşullarını izlemek ve bu çerçevede ABD Başkanı,
Dışişleri Bakanı ve Amerikan Kongresi'ne tavsiyelerde bulunmakla
görevli, hükümetten bağımsız kuruluşu ABD Uluslararası Dini
Özgürlükler Komitesi (USIRFC), 2008 yılı dünyada dini özgürlükler
raporunu kamuya açıkladı.
Raporda dini özgürlükler bakımından endişe kaynağı ülkeler Burma,
Kuzey Kore, Eritre, Pakistan, Çin, Suudi Arabistan, Sudan,
Türkmenistan, Özbekistan ve Vietnam olarak sıralandı.
Afganistan, Bangladeş, Belarus, Küba, Mısır, Endonezya ve Nijerya
izleme listesindeki ülkeler olarakraporda yer aldı.
USRFC raporunda, Suudi Arabistan'da dine küfrettiği gerekçesiyle
bir Türk berberin ölüm cezasına çarptırılmasına da yer verildi.
"Laiklik anlayışı ABD'dekinden faklı"
Komite üyeleri, Türkiye'ye düzenledikleri ziyarette konuştukları
grupların, dini özgürlüklerde son 10 yılda yapılan ilerlemelere
dikkat çektiğini, bunun da özellikle AB yolunda ilerlemek isteyen
Türkiye'nin gerçekleştirdiği reformlarla ilişkilendirildiğini
kaydetti.
Türkiye'deki laiklik anlayışının, ABD'nin din ve devlet ayrımı
anlayışından farklı olduğu ifade edilen raporda, Türkiye'de dinin
kamu hayatındaki ifadesinin "devlet kontrolünde" olduğu ileri
sürüldü.
Raporda Türklerin, dinin daha fazla kamu hayatında yer almasına
destek veren partileri iktidara getirdiği ancak bu partilerin,
kısmen laikliğin tehdit altında olduğu gerekçesiyle yönetimden
uzaklaştırıldığı ifade edildi.
USIRFC, türbanın üniversitelerde serbest bırakılması çalışmasının
ardından AK Parti hakkında kapatma davası açıldığını kaydetti.
Raporda, Türkiye'de "katı laiklik ve Türk kimliğine ilişkin kısıtlı
anlayışa sahip milliyetçiliğin", dini özgürlük ve azınlık haklarına
ilişkin görüşleri etkilediği, toplumda, etnik Türk olmayan ve
Müslüman olmayanlara şüpheyle bakıldığı ileri sürüldü. Raporda
ayrıca, Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesi de "aşırı
milliyetçilikle fitillenmiş" diye nitelendi.
Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, daha çok "Hanefi Sünni"
doktrinini takip ettiği ve Alevilere Diyanet bütçesinden pay
ayrılmadığı ifade edilen raporda, Aleviler'in, Türk nüfusunun yüzde
20'sini oluşturduğu belirtildi.
"Türban giyenler kamudaki işlerini kaybediyor"
Raporda, türban giyenler ve türban giyenleri savunanların, kamu
sektöründeki işlerini kaybettiği, hemşirelik, öğretmenlik
yapamadığı, ordunun, türbanlı eşi olan, namaz kılan mensuplarını
"disiplin eksikliğiyle" suçladığı ifadeleri yer aldı.
Azınlık dinlerine mensup olanların mülk sahibi olma, kendi
liderlerini yetiştirmesinde sıkıntılar yaşadığı ifade edilen
raporda, Fener Rum Patriği için "ekümenik" (evrensel) nitelemesi
kullanılarak, bu statünün Türkiye tarafından tanınmadığı ve
Heybeliada Ruhban Okulu'nun 1971'den bu yana kapalı tutulduğu
belirtildi.
Türkiye'de yaşayan Yahudilerin, diğer Müslüman ülkelere kıyasla
Türkiye'nin Yahudilere karşı tutumunun çok daha iyi olduğunu ve
dini özgürlüklerde kısıtlama olmadığını ifade ettikleri belirtilen
raporda, buna karşın, sinagog saldırıları ve medyada Yahudi karşıtı
(anti-semitik) söylemin devam ettiği iddia edildi.
Raporda, "milliyetçi veya aşırı dinci" olarak nitelendirilen bazı
medya kuruluşlarının, Yahudi karşıtı söylemlerini Amerikan
karşıtlığıyla tamamladığı, ABD ve İsrail'in, Irak'taki tutumunu
eleştiren haberlerin sayısının arttığı kaydedilerek, bunun da
Yahudi toplumu içinde korku ve güvensizlik yarattığı öne
sürüldü.
Trabzon'da bir İtalyan Katolik rahibin öldürülmesi olayına da yer
verilen raporda, Nisan 2007'de Malatya'da Evanjelik protestan bir
yayınevinin çalışanlarının öldürülmesinde milliyetçi bir grubun rol
oynadığı iddialarının yer aldığı ve davanın halen sürdüğü
belirtildi.