Dini inançları sömürerek bunu da yaptılar

Abone ol

Antalya, Hatay, Kırıkkale, Çankırı ve Ankara'da vatandaşları cennetten yer vereceklerini söyleyerek dolandırdığı öne sürülen 3'ü kadın 6 kişi gözaltına alındı

Antalya Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, dini inançları kullanarak dolandırıcılık yaptığı öne sürülen zanlılara yönelik iki aylık teknik ve fiziki takibin ardından operasyon düzenledi.

Antalya, Hatay, Kırıkkale, Çankırı ve Ankara’da eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda, örgütün lideri olduğu öne sürülen F.K. ile eşi N.K, doktor olduğu öğrenilen A.C.Y. ile A.Y, U.T. ile F.Y. gözaltına alındı.

F.K’nin, önceki hayatında Veysel Karani olduğunu söyleyerek vatandaşları "Cennetten size yer vereceğiz" vaadiyle dolandırdığı öne sürüldü.

Zanlıların 2 yılda 11 kişiyi 5-6 milyon lira dolandırdığı iddia edildi.

Zanlıların dolandırıcılık yaparken hipnoz yöntemini de kullandığı, örgütün dolandırdığı kişiler arasında hakim, avukat ve öğretmenlerin de bulunduğu öğrenildi.

Zanlıların dini inançları kullanarak dolandıramayacağını düşündüğü kişileri de Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkındaki Kanun’u kullanarak dolandırdığı öne sürüldü. Zanlıların, "Varlık barışı ile Türkiye’ye getirdiğimiz parayı harcını ödeyemediğimiz için Merkez Bankasından alamadık" diyerek vatandaşlardan faiz karşılığında para aldığı iddia edildi.

Zanlılar, sorgularının ardından "örgütlü nitelikli dolandırıcılık" suçlamasıyla adliyeye sevk edildi.

KÜÇÜCÜK KIZLARI SEKS KÖLESİ YAPTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Sosyal paylaşım sitelerinde tanıştığı kızları "Sonun Münevver gibi olur" diyerek korkutup tecavüz etmek ve zorla erkeklere pazarlamakla suçlanan Seçkin Lütfü Özdemir için 153 yıla kadar hapis istendi.

Adana Ahlak Bürosu ekipleri, kızların tuzağa düşürüldüğü ihbarı üzerine takip başlattı. Yapılan çalışmada Seçkin Lütfü Özdemir'in (33) internetteki sosyal paylaşım sitelerinden liseli kızları hediye alma bahanesiyle kandırıp, otomobiliyle götürdüğü ıssız ve ormanlık alanlarda dövüp, "Münevver Karabulut'u biliyorsun değil mi? Senin sonun da onun sonu gibi olur" diye tehditle tecavüz ettiği saptandı. Benzer suçlardan hakkında devam eden 4 dava bulunan Özdemir'in, tecavüz ettiği kızları, "Görüntüleri ailene gösteririm, ya da internete koyarım" diye yine tehdit ederek erkeklere pazarladığı anlaşıldı. İfadesi alınan kurbanlardan 16 yaşındaki M.A., 2 yıl boyunca zorla erkeklere pazarlandığını anlattı. M.A. şunları söyledi: "Profilinde yaşı 18 görünüyordu. Fotoğraftaki kişi olmadığını anlayınca uzaklaşmak istedim. Ama otomobilin kapılarını kilitledi. Ormana götürdü. 'Münevver Karabulut'u biliyorsun değil mi? Senin sonun da onun sonu gibi olur' diye tehdit edince, sesimi çıkaramadım. Bana tecavüz etti. Sonra da görüntülerimi internette yayınlayacağını söyleyerek erkeklere satmaya başladı." Diğer kızların da benzer iddialarda bulunması üzerine polis, 25 Aralık'ta 28 adrese eşzamanlı baskın düzenledi. Özdemir ile işbirliği yaparak yaşı küçük kızlarla zorla birlikte olup, fuhuşa zorladıkları ileri sürülen 34 kişi yakalandı. 4 yılda 6 kızı tuzağına düşürdüğü belirlenen Özdemir hakkında toplam 153 yıla kadar hapis cezası istendi.

KIZLARI ERKEKLERE PAZARLAMIŞLAR

Seçkin Lütfü Özdemir'in ardından yakalanan 34 işbirlikçiden, Erdal Avcı (26), Yusuf Sekin (25), Cuma Oluklu (42), Gökhan Doğan (36), Abdullah Umut Sevinç (23) tutuklandı. Gülşah Yılmaz (33) hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. Diğer sanıklar ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkemenin kabul ettiği 70 sayfalık iddianamede Seçkin Lütfü Özdemir hakkında toplam 153 yıla kadar hapis cezası istendi. Özdemir ile işbirliği yapan 1'i kadın 34 kişi hakkında da 2 ile 20 yıl arasında hapis cezası istendi. Tutuksuz sanıklar arasında bir pastanenin sahibi olan Hadi Akkaleli'nin reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan 2 yıla kadar hapsi talep edildi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

POLİSTEN KAÇARKEN BAŞINDAN VURULDU

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Aydın'da, 'Yaşı küçük çocuğu alı koymaktan' götürüldüğü polis merkezinde hakkında asker firarisi olduğu gerekçesiyle kesinleşmiş hapis cezasının bulunduğu ortaya çıkan 21 yaşındaki Mahir Zorbey Demirkaya, götürüldüğü adliye çıkışında polisin elinden kaçtı. Yaşanan kovalamacada, iddiaya göre ayağı yere takılan bir polis memurunun tabancasından çıkan kurşunun başına isabet etmesi sonucu ağır yaralanan Demirkaya, kaldırıldığı hastanede öldü.

Erzincan'da vatani görevini yaptığı sırada hava değişimi alan ve geri dönmeyen Mahir Zorbey Demirkaya hakkında Askeri Mahkeme tarafından yakalama kararı çıkartıldı. Ayrıca açılan davada geçen günlerde sonuçlandı, Demirkaya hakkında 10 ay hapis cezası Askeri Mahkemece onandı.

Güvenlik güçlerince aranan Demirkaya, 'Yaşı küçük çocuğu alı koymaktan' bugün sabah saatlerinde, Aydın Efeler Polis Merkezi'ne götürüldü. Demirkaya'nın asker firari olduğu burada ortaya çıkınca, Aydın Adliyesi'ne sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece hakkında kesinleşmiş olan 10 ay hapis cezası yüzüne okunan Demirkaya, tutuklandı.

BİR ANDA KAÇMAYA BAŞLADI

Cezaevine götürülüşü sırasında adliye önünde bekleyen annesi Şükran Yükselen Canbazoğlu'nu gören Demirkaya, vedalaşmak istedi. Polis ekiplerince kelepçesi çıkartılan Demirkaya, önce annesine sarıldı, ardından aniden kaçmaya başladı. Bunun üzerine polis ile Demirkaya arasında kovalamaca başladı. Bedesten Çarşısı Ayakkabıcılar Sokağı üzerine kadar süren kavalamacada "dur" ihtarında bulunan polis memurları havaya ateş açtı. Bu sırada ayağı yere takılan İnfaz Büro Amirliği'nde görevli polis memuru M.S.'nin, iddiaya göre, yere düşmesi sonucu ateş alan tabancasından çıkan kurşun, Demirkaya'nın başına ateş etti. Kanlar içinde kalan Demirkaya'yı gören polis memuru olay yerine acil yardım ekiplerinin gelmesini istedi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Mahir Zorbey Demirkaya, Aydın Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Hastanede yapılan müdahalelere rağmen Demirkaya, kurtarılamadı. Güvenlik güçleri olay yerinde çevre güvenliğini alıp, inceleme yaptı. Polis memuru M.S. gözaltına alınıp, emniyete götürüldü.

Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

BİR KOÇ İKİ AİLENİN HAYATINI KARARTTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Çanakkale'nin Bayramiç İlçesi'ne bağlı Cazgırlar Köyü'nde 61 yaşındaki Elveda Ülker'i toslayarak ölümüne neden olan koçun sahipleri 65 yaşındaki Ferize ve 67 yaşındaki Halil Acar çifti, 1'e yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırılmanın ardından, 45 bin lira da tazminat ödemeye mahkum edilince perişan oldu.

Bayramiç'in Cazgırlar Köyü'nde, 4 yıl önce Ferize Acar'ın otlamaları için köy merasına saldığı sürüsündeki bir koç, aynı bölgede hayvanlarını otlatan Elveda Ülker'i toslayıp ölümüne neden oldu. Olayın ardından Ülker'in eşi 64 yaşındaki Hikmet Ülker koçun sahibi Ferize ve Halil Acar çiftine dava açtı. Bayramiç Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, geçen 28 Nisan'da sonuçlandı. Mahkeme, katil koçun sahipleri Ferize Acar ile eşi Halil Acar'ı, 'taksirle ölüme neden olmak' suçundan 1 yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırdı. Çiftin hapis cezası, 5 yıl süreyle aynı suçun işlenmemesi koşuluyla ertelendi.

FAİZİYLE 70 BİN LİRA TAZMİNAT

Elveda Ülker'in yakınları ceza davasının sonuçlanmasının ardından Bayramiç Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tazminat davası açtı. Dava 19 Aralık 2011 tarihinde sonuçlandı ve Acar çifti, 45 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi.

Halil Acar, bir koç yüzünden hem komşuları Elveda Ülker'in yaşamını yitirdiğini, hem de kendi hayatlarının karardığını söyledi. Böyle bir olayın yaşanmasından derin üzüntü duyduğunu belirten Halil Acar, maddi durumlarının iyi olmaması nedeniyle mahkemenin verdiği 45 bin liralık tazminatı ödeyemediklerini belirterek şöyle dedi:

"Tazminat, mahkeme masrafları ve faizlerle 70 bin lirayı buluyor. Davacılar, paranın tahsili için, Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki kararın hemen ardından, Bayramiç İcra Dairesi'ne başvurdu. Kredi çekip, bu parayı ödemeye çalışacağız, başka çaremiz yok."

HAYVANLARINI SATIP İLÇEYE TAŞINDILAR

Ferize Acar ise, yaşanan üzücü olayın ardından aralarında başlarına iş açan saldırgan koçun da bulunduğu tüm hayvanları satmak zorunda kaldıklarını söyledi. Ferize Acar, "Yaşamını yitiren Elveda, sevdiğim bir komşumdu. Aynı sofrayı paylaşırdık. Yaşanan olay beni çok etkiledi. Olayın ardından hayvancılığı bırakıp, Bayramiç'e taşındık. Çünkü, bir daha benzer bir olayla karşılaşmaktan korktuk" diye konuştu.

AŞK MASALI ACI BİTTİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Yoğun uçuşlar nedeniyle evlendikten neredeyse bir yıl sonra balayına çıkabilen THY kabin memuru Nergis Tınç ile kabin amiri eşi Serkan Tınç, ilk tatilleri için gittikleri Phuket’te korkunç bir kaza yaşadı. Kazada hafif yaralanan Serkan Tınç, eşinin can verdiğini, kaza yerinden gözyaşları içinde açtığı telefonla ailesine haber verdi.

Türk Hava Yolları’nda 10 yıldır görev yapan kabin amiri Serkan Tınç (34) ile 4 yıllık kabin memuru Nergis Tınç (27) 9 Nisan 2011’de evlendi. İkisinin de uçuşları yoğun olduğu için balayına gidemediler. 25 Şubat’ta çıktıkları Phuket yolculuğu ilk tatilleriydi. Dönüş biletlerini 9 Mart’a almışlardı. Dünyanın cennet tatil yörelerinden Phuket Adası’nda dün bindikleri turist minibüsüne, balık taşıyan bir kamyonet çarptı. Korkunç kazada Nergis Tınç olay yerinde can verdi. Nergis Tınç’la birlikte 3 kişi daha ölürken, Serkan Tınç da hafif yaralandı.

O BENİM KIZIMDI

Serkan Tınç, kazadan hemen sonra Balıkesir’de yaşayan ailesini aradı. Eşinin öldüğünü ağlayarak babası Adnan Tınç’a anlattı. Tınç Ailesi hemen İstanbul’a geldi. THY de devreye girerek, Nergis Tınç’ın anne ve babası ile Serkan Tınç’ın ikiz kardeşi Oğuzhan Tınç’ı ilk uçakla Phuket’e gönderdi.

Adnan Tınç, “Bizim kızımız yoktu. Nergis’i kızımız gibi görüyorduk. Çok mutlu bir evlilikleri vardı” dedi. Adnan Tınç, gelinleri Nergis Tınç’ın cenazesinin Salı günü Türkiye’ye getirileceğini ve İstanbul’da toprağa verileceğini de belirtti.

ACI HABERİ KENDİSİ VERDİ

Nergis ve eşi Serkan Tınç, Phuket’te rüya gibi bir tatile çıkmıştı. Ve o tatil, birlikte son tatilleri oldu. Serkan Tınç, korkunç kazada eşinin can verdiğini ağlayarak ailesine böyle haber verdi.

BORÇLARINDAN BUNALINCA...

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Denizli merkeze bağlı Pamukkale Beldesi'ndeki bir otelde barmaidlik yapan 21 yaşındaki Serap Çoban, hatıra defteri ve fotoğraflarını yaktıktan sonra, babasının av tüfeğiyle kendini başından vurarak yaşamına son verdi. Genç kızın, 'Kredi borcum var, ödeyemedim beni affedin' yazılı intihar notu bıraktığı öğrenildi. Genç kız canına kıymadan bir kaç saat önce çalıştığı otelde bu pozu vermişti.

Olay, Akköy İlçesi'ne bağlı Develi Köyü'nde dün sabah saatlerinde meydana geldi. Serap Çoban, ailesiyle yaşadığı evde odasının kapısını kilitledikten sonra hatıra defteri ve bütün fotoğraflarını yaktı. Ardından babasına ait ruhsatsız av tüfeğini alan Çoban, iddiaya göre kendini başından vurup intihar etti. Genç kızın cesedi, silah sesini duyan ailesi tarafından bulundu. Aile, durumu jandarma ekiplerine haber verdi. Jandarma olayla ilgili soruşturma başlatırken, Serap Çoban'ın bıraktığı intihar notunda, 'İki ayrı bankaya kredi borcum var. Bunları ödeyemedim. Beni affedin' yazdığı öğrenildi. Çoban'ın cesedi, Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Morgu'nda yapılan otopsi sonrası ailesine teslim edildi. Çoban'ın cenazesi dün ikindi vakti kılınan namazın ardından Develi Köyü mezarlığında toprağa verildi.

ÖĞRETMENE TACİZ SUÇLAMASI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Kütahya'nın Emet İlçesi'ndeki bir ilköğretim okulunda matematik öğretmeni olarak görev yapan M.K., 7'nci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki M.Ü. adlı kız öğrencisine internetteki sosyal paylaşım sitesinde sözlü tacizde bulunduğu iddiasıyla polis tarafından gözaltına alındı. Öğretmen M.K.'nın daha önce görev yaptığı okullarda yolsuzluk olaylarına karıştığı öne sürüldü.

İlköğretim okulu 7'nci sınıf öğrencisi M.Ü., ailesine, matematik öğretmeni M.K.'nın kendisine internetteki paylaşım sitesinden cinsel içerikli sözler seyleyip, tacizde bulunduğunu söyledi. M.Ü.'nün ailesi de polise başvurarak öğretmenden şikayetçi oldu. Öğretmen M.K., polis tarafından gözaltına alındı. Suçlamaları kabul etmeyen matematik öğretmeni M.K., sevk edildiği Adliye'de Cumhuriyet savcısı tarafından ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

M.K.'nın 2001 yılında Batman'da müdür yardımcısı olarak görev yaptığı okulda yolsuzluk olayına karıştığı için açığa alındığı, ancak 2003 yılında mahkeme kararıyla görevine başladığını, 2007 yılında ise Bursa'nın İnegöl İlçesi'nde görev yaptığı okulda malzeme alımında adının yolsuzluk olayına karıştığı belirtildi.

Emet İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, öğretmen M.K.'nın açığa alındığını, hakkında idari soruşturma başlatıldığını bildirdi.

Günün Önemli Haberleri