Dini bayramlar da iptal edilsin!

Ermenek'te maden ocağında mahsur kalan 18 işçi Türkiye'yi can evinden vurdu. Sevdiklerini kaybeden ailelerin yaşadığı acının tarifi, tamiri, tesellisi yok.

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

Ermenek'te maden ocağında mahsur kalan 18 işçi Türkiye'yi can evinden vurdu. Sevdiklerini kaybeden ailelerin yaşadığı acının tarifi, tamiri, tesellisi yok.

Ne zaman böyle facialar yaşasam sözcükler boğazımda donup kalıyor, bildiğim bütün kelimeler beni terkediyor.

Bu konuda söyleyecek tek sözüm var.

Denetimi ihmal eden, ihmali suistimale çeviren kim varsa, eğer bu dünyada hesap sorulmayacaksa, Allah onları da öylesi bir çukurda, yine öylesine çaresiz bıraksın inşallah!

Yaşanan facianın 29 Ekim öncesine denk gelmesi nedeniyle bu yıl Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayamadık. Daha doğrusu Cumhurbaşkanlığı, bu yıl yapılacak resepsiyonu iptal etti.

Haklı bir gerekçeyle...

Böylesi bir günde kutlamaların iptal edilmesi toplumun büyük bir kesimi tarafından memnuniyetle karşılandı.

Geniş bir kesimi diyorum çünkü bu karardan memnun olmayan kesimler de var. Çoğunluk olmasa da ciddi bir kitle bu konudaki rahatsızlığını pek de insani olmayan ifadelerle dile getirmiş.

Bahsettiğim o kesimin içinde milletvekilleri ve hatta yazarlar bile var.

Mesela CHP'li Mustafa Balbay, yaşanan faciayı bir ilahi adalet olarak yorumlamış ve altına şu tuhaf yorumu eklemiş:

“İlahi adalet, Cumhuriyeti ne hale getirdiniz? Bütün değerlerini erozyona uğrattınız. Ülkeyi çağdaş uygarlık seviyesine değil, ortaçağa taşıdınız. Bütün bunların üstüne bayram mı kutluyorsunuz?” diyor.

Microsoft firması yazılımını 20 yılda 20 kez güncelledi. İphone ve Samsung artık 6 ayda bir kendini yeni modellerle güncelliyor. Dünyada kendini güncellemeyen bir tek CHP kaldı. 90 yıldır ne güncellendi ne değişti. Sayın vekil sözleriyle bu gerçeği tescillemiş adeta..

Ben yine de Balbay'a fazla yüklenmeyeceğim. Çünkü, ondan bin kat beter yorum yapanlar var. Örneğin; Cumhuriyet yazarı Mine Kırıkkanat, maden ocağında 18 işçinin mahsur kalmasını, Cumhuriyet kutlamalarını engellemek için kurulan bir düzenek olarak yorumlamış!

Danıştay saldırısında kendi adamını öldürtüp AK Parti'nin üzerine yıkmaya çalışan zihniyetin temsilcisi olan birinden başka ne beklersiniz.

Aynen şunları söylüyor:

"Paronayak oldum. Karamandaki maden faciasında yarınki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını iptal etmek için bir düzenek kurulduğundan kuşkulanıyorum"

Yani demek istiyor ki hükümet Cumhuriyet Bayramını kutlamamak için yer madenin bulunduğu yerin 350 altından su fışkırttı!

İzan desen yok, insanlık desen yok, vicdan desen yok, gazetecilik desen zaten eser yok. İman ve inanç desen zaten şeytan yalamış yutmuş!  Beyin lobları arasındaki düzenek tamamen pert!

Şimdi ben kalkıp size, "Bazı hainler Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Erdoğan'ın kutlama yapmaması için birileri madende düzenek kurdu" desem... Ya da, "Bu laikler ve cumhuriyetçiler Tayyip Erdoğan'la resepsiyonda göz göze gelmemek için maden ocağının altındaki suyu fışkırttı" desem bana inanır mısınız?

İnanmazsınız değil mi?

Gelin görün ki hanımefendinin bu yazdıklarına inananlar var. Hem de öyle üç beş kişi değil ha! Bi ton insan bu saçmalığa inanmış durumda kardeşim!

Tamamı oturduğu yeriyle element uyduruyor. "Yok bu kutlamalar neden hep resmi bayramlara denk geliyor" diye türlü türlü, ama aptal aptal komplo teorileri uyduruyor tamamı...

İnsanın yazılanları okudukça, "AK Parti sizi bu hale mi getirdi yahu!Bu kadar mı manyaklaştınız kardeşim!" diyesi geliyor. AK Parti bir seçim daha alsa, bildiğiniz tımarhanelik olacaklar.

Evet kabul ediyorum.

Son dönemlerde pek çoğumuz, birçok konuda paronayakça düşünmeye başladık. Düşüncelerimizle değil, duygularımızla hareket ediyoruz. İnançlı kesim laik kesimden, Türkler Kürtlerden, sünniler alevilerden, AK Partililer paralelcilerden şüphelenir oldu.

Ama bu bambaşka birşey.

Mine Kırıkkanat ve onu okuyanların yaşadığı şey paronayaklık değil, düpedüz manyaklık yahu! Biri kalkıp, "AK Parti 10 Kasım'ı bundan böyle 9'u 5 geçe değil de 21 Ocak gecesi 21.05'te kutlayamaya karar vermiş" dese ona bile bir çırpıda inanacak kıvama gelmiş hepsi...

Bak, denemesi bedava!

Biriniz gidip,  "AK Parti, gelecek seneki bayramı iptal etmek için, şimdiden 7 şiddetinde bir deprem yaratma hazırlıklarına başlamış!" diye rüzgar yapın! Sonra bu saçmalığı nasıl paylaştıklarını gözlerinizle görün!

"Bunlardan beteri var mıdır acaba?" diyorsanız cevabını hemen vereyim!

Var...

Bunlardan daha beteri de var! "Resmi bayramlarda eğlenmeseler de her daim bizi eğlendiren kesim" diyorum ben onlara....

Bakın onlar ne diyor:

"Biz şimdiye kadar dini bayramların iptal edildiğini hiç duymadık. Acaba neden Ramazan Bayramı ile Kurban Bayramı böylesi acı günlerde ertelenmiyor?"

Çok haklısın be canım!

Hiç unutmam. 10 sene önce bir facia yaşanmıştı da kutlamalar iptal edilmemişti. Fener alayı, resmi geçit falan yapmıştık bizim köyde. 3 gün 3 gece halay çekmiştik, çılgınlar gibi eğlenmiştik. Ama nasıl eğlenme anlatamam ya!..Mahmut Tuncer önde, biz arkada "şemamme türküsü" eşliğinde halay çeke çeke 3 köy dolaşmıştık! Niye o zaman iptal etmediler ki?

Bu kafa öyle bir kafa ki...

Ramazan Bayramı kutlanmayacak deseler, o bir ayı ibadetle geçirirler. Oruç açmaz hatta açlıktan helak olurlar. Kurban bayramı kutlanmayacak deseler hayvanların neslini kuruturlar.  10 gün camilere girmek yasak diye karar çıksa, bunlar  camiden çıkmaz, 5 vakit namazı 50'ye çıkarırlar. Kuran-i Kerim okumak yasak diye yasa çıkarılsın bunlar her gün bir hatim indirir!

Yılllardır 23 Nisan Çocuk Bayramı bahanesiyle resepsiyonlarda içtiler. 19 Mayıs dediler yine içtiler. 29 Ekim'de Cumhuriyeti kurma şerefine yine içtiler. 10 Kasım'da "Ulu Önder Atatürk öldü çok efkarlıyız" diye daha çok içtiler. Bi bayramda resepsiyonda içemediler diye bonzai kullanıcıları gibi tuhaflaştılar.

Devlet devlet değil ki kardeşim!

"A benim ahmak vatandaşım. Biz hangi Ramazan veya Kurban Bayramı'nda resepsiyon düzenledik ki iptal edelim? Biz hangi bayramda stadyumlara mini eteklileri doldurduk? Hangi dini bayramda havai fişikler atıp içip göbek attık? Camilerde tango mu yaptırdık?" diye cevap veremiyor ki benim devletim!

"Derdin dini bayramların iptal edilmesi mi? Onu da sen iktidara gelince yaparsın ha? Eskiden Kur-an'ı yasaklayan, camileri kapatan, inançlı kesimi adamdan saymayan zihniyet bunu da yapar nasılsa.." diyecek bir devlet yöneticimiz yok ki...

Bak şimdi bunları yazarken Mine Kırıkkanat'ın kuşkularından bende de oluştu vallahi. Dini bayramlar nasıl iptal edilir merak etmeye başladım!

Ramazan ve Kurban bayramını kutlamayı "Yaratılan" değil, bizzat "Yaratan" bahşetmiş. Yaradanın bahşettiği bayramı iptal edebilecek bir güç var mı bu cihanda?

Tamam...

Yazıyı noktalıyorum ama en büyük bombayı sona sakladım! Onu da yazayım öyle noktalayayım izin verirseniz.

Sefilin biri, doğal felaketlerin dini bayramlara denk gelmesini, "Allah bile İslamcı kesimin yanında" diye hayretle karşılamış!

Şimşir kafalıya bak ya! O'na inanan ben, kurban kesen ben, hacca giden ben, Namaz kılan, zekat veren, oruç tutan ben.

Allah benim yanımda değil de senin yanında mı yer alacak manyak!