Dine küfreden idam edilsin mi?

Aşık Mesi, perişan, endişeli ve bir hayli yorgun görünüyor.

Hiçbir suç işlemiş değil ama bu Pakistanlı işçi, beş çocuğuyla beraber firarda.

Çünkü karısı Asiya Bibi, İslam'a hakaret suçundan idam cezasına çarptırıldı.

Bu, bütün ailenin hedef haline gelmesi için yeterli bir sebep.

Gündüzleri saklandıklarından gece buluşuyoruz.

Mesi, devamlı hareket halinde olduklarını; kendilerini tehdit eden kişilerin bir adım önünde olmaya çalıştıklarını anlatıyor.

"Telefonla arayıp adımı soruyorlardı. Ben de söylemiyordum. Siz kimsiniz, diyordum. Bana kim olduklarını söylemiyorlardı. Ama ''senin hesabını göreceğiz'', ''hele bir elimize geç'' diye tehdit savuruyorlardı."

Mesi, herkes kim olduklarını bildiğinden, çocuklarını nereyi bulursa orada sakladığını, onlara kimsenin zarar vermemesini istediğini anlatıyor.

Aşık Mesi, eşinin masum olduğunu ve serbest bırakılacağını söylüyor ama onu asıl korkutan bundan sonra başlarına neler gelebileceği.

"Serbest bıraktıklarında, nasıl huzur içinde yaşayabilecek?" diye soruyor ve ekliyor:

"Onu yaşatmazlar. Mollalar çıkar çıkmaz öldüreceklerini söylüyorlar."

Kırsal Pencab yöresinden bir tarla işçisi olan Asiya Bibi, Pakistan'da tartışmalı dine hakaret yasasından asılarak idam cezasına çarptırılan ilk kadın.

Bundan önce aynı yasadan yargılanan Hristiyan erkeklere verilen cezalar, temyizde bozulmuştu. Fakat Asiya Bibi, hapisten çıksa bile, öldürülme korkusu içinde.

Radikal bir din adamı, Asiya'yı öldürecek kişiye yaklaşık 6 bin ABD doları vaat ediyor ve Taliban'ın bu sonuçtan mutlu olacağını söylüyor.

Cezaya giden süreç

Asiya Bibi'nin yaşadığı sıkıntılar, 2009 yılının Haziran ayında köyünde yaşadığı bir olaya dayanıyor.

Asiya Bibi ve ailesi, Pencab'ta yaşadıkları köydeki tek Hristiyan aileydi.

İdama mahkûm edilmesinin sebebi ise, Muhammed Peygamber'e hakaret ettiği iddiasına dayanıyor. O, bu iddiayı reddediyor; asıl iftiraya ve hakarete maruz kalanın, kendisi olduğunu söylüyor.

Çıkan kavganın nedeni, köyün Müslüman olan diğer kadınlarının, Asiya Bibi'nin de kullandığı sudan içmek istememeleri.

Hristiyan eli değen suyun, temiz olmadığını söylüyorlar.

Bunun ardından başlayan söz dalaşında, Muhammed Peygamber'e hakaret ettiği ileri sürülen Hristiyan kadın, şimdi idam sehpasına çıkacağı günü bekliyor.

Pakistan'ın dine küfür yasası, gayet net: Yazı, söz veya resimle, Muhammed Peygamber'e doğrudan ya da dolaylı olarak hakaret ettiğine hükmedilen bir kişinin cezası, idam.

Bu yasanın Pakistan'da yaşayan Hristiyan azınlığa zulmetmek için kullanıldığını söyleyen çok sayıda gözlemci var.

Cumhurbaşkanı Zerdari, yasanın değiştirilebileceği sinyallerini verdi; Asiya Bibi'nin affa uğraması olasılığı da var.

Fakat hükümet, Asiya Bibi'nin idamını isteyen Müslüman grupların öfkesini, baskısını üzerinde hissediyor.

İslamcı gruplar daha şimdiden gösteriler düzenleyerek, ''Şayet Asiya Bibi serbest bırakılırsa, sokakların altını üstüne getireceklerini'' söylüyorlar.

Şakrapura kentinin hapishanesinde gün sayan Asiya Bibi, tek kişilik bir hücrede tecrit edilmiş halde.

İnsan hakları örgütleri ve Hristiyan kuruluşlar da yasanın feshedilmesini istiyorlar.

Bundan önce aynı suçtan dolayı tutuklanan Hristiyanlardan bazıları, cezaevinde öldürülmüştü.

Dine hakaret davasına adı karışan 34 kişi, yasanın 1986 yılında sıkılaştırılmasından bu yana daha hapse bile konmadan silahlı kişilerce öldürüldü.