Dindarlık mı bağnazlık mı?
Abone olCHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'dan ilginç sözler. Böbrek ve karaciğer naklinin zina olmadığını gerekçe gösteren Arıtman'ın son açıklamaları, polemik oluşturacak.
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, çocuk sahibi olabilmek
için yumurta ve sperm sağlanmasının ‘organ bağışından hiçbir farkı
olmadığını’ söyledi. Arıtman, ‘Böbrek ve karaciğer nakli nasıl zina
sayılmazsa bu hücrelerin tıbbi yöntemlerle kullanılması, nakli de
zina sayılamaz’ dedi. CANAN Arıtman, TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı
Cevdet Erdöl’ün ‘başka birinin yumurtası veya spermiyle bebek
sahibi olanlar için hapis cezası’ öngören yasa teklifi verdiğini
hatırlatarak, bunun ‘üreme haklarının önüne dinci anlayışla konulan
bir engel’ olduğunu öne sürdü. Kadın doğum uzmanı doktor olan Canan
Arıtman şöyle dedi: ‘Pek çok evli çiftin tıbben yasal eşinden çocuk
sahibi olma imkanı yoktur. Birbirlerini seven, tüm yaşamlarını
birlikte geçirmek isteyen, bu arada çocuk sahibi de olmak isteyen
insanların, tıbbın imkanlarından yararlanmasını sağlayacak yasal
düzenlemeler yapılmalıdır. Yumurta ve sperm için donör
kullanılmasının, organ bağışından hiçbir farkı yoktur. Böbrek
nakli, karaciğer nakli nasıl zina sayılmazsa bu hücrelerin tıbbi
yöntemlerle kullanılması, nakli de zina sayılamaz. Zina suçunun
ölümle cezalandırıldığı, şeriatla yönetilen İran’da bile yumurta ve
sperm donörlüğü yasal olarak uygulanmaktadır.’ Taşıyıcı anneliğin
de dinen, ilmen ve insani açıdan bir sakıncasının olmadığını
söyleyen Arıtman, ‘Dini pratiklerden yola çıkanların, İslamın tek
kaynağı olan Kuran’da, üreme haklarını engelleyici hükümlerin
olmadığını bilmesi gerekir. Dindarlıkla bağnazlığı karıştırmamak
gereki’ dedi. Arıtman, üreme hakkının önündeki yasal engellerin
kaldırılması konusunda kanun teklifi hazırlığı içinde olduğunu da
söyledi. Hurriyet