'Dindarlar da din dersini boykot etsin'
Abone olBugün yazarı Orhan Kemal Cengiz, bugünkü yazısında çok çarpıcı bir sav ortaya atarak 'Dindarlar da din dersini boykot etsin' dedi.
INTERNETHABER.COM
Cemaate yakınlığıyla bilinen Bugün
gazetesinde, köşe yazarı Orhan Kemal Cengiz bugün kaleme aldığı
yazısıyla çok konuşulacak ifadelere imza attı. Cengiz'in bugünkü
konusu 'din dersleri' oldu.
Cengiz, "nasıl ki bu ülkenin demokrat insanları
kendileri dine inanmıyor olsalar bile başörtüsü özgürlüğünü
savundularsa; bugün de bu ülkenin demokrat insanları, kendileri çok
dindar olsalar da bu derslerin kendileri için büyük bir dayatma
niteliğinde olduğunu düşünen Aleviler’le birlikte saf tutmalı ve bu
dersleri boykot etmeliler." dedi.
Cengiz, zorunlu din derslerinin bir 'hukuku çiğneme' eylemi
olduğunu ileri sürdü.
İşte Cengiz'in o yazısından çarpıcı satırlar:
Evet, nasıl ki bu ülkenin demokrat insanları
kendileri dine inanmıyor olsalar bile başörtüsü özgürlüğünü
savundular; horlanan, dışlanan başörtülü kadınlarla birlikte saf
tuttularsa...
Bugün de bu ülkenin demokrat insanları, kendileri çok dindar olsalar, okullardaki din derslerinin içeriğini çocukları için çok faydalı bulsalar bile, bu derslerin kendileri için büyük bir dayatma niteliğinde olduğunu düşünen Aleviler’le birlikte saf tutmalı ve bu dersleri boykot etmeliler.
"HUKUKU AYAKLAR ALTINDA PASPAS
YAPMAK"
Bugün AKP iktidarının zorunlu din derslerini mevcut
formuyla devam ettirme çabası, çok açık bir şekilde hukuku ayaklar
altına alıp pas pas yapmak ve bu dersi almak istemeyenler açısından
en vahim şekilde din ve vicdan özgürlüğünü ihlal etmek anlamına
geliyor.
Bizim Anayasamıza göre uluslararası hukuk ve ulusal hukuk arasında bir çatışma varsa, insan haklarını ilgilendiren konularda uluslararası hukukun üstünlüğü esastır.
"CUMHURBAŞKANI NEDENSE GÖRMEK
İSTEMİYOR"
Anayasa’ya bu düzenlemeyi getiren AKP’nin kendisidir.
Ama bugün, bu düzenlemeyi getiren AKP, zorunlu din dersleri nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2007 ve 2014 tarihlerinde verdiği iki kararı tanımama, gereğini yapmama konusunda direniyor.
Cumhurbaşkanı, zorunlu din kültürü dersini kaldırırsanız onun yerine uyuşturucu, şiddet gelir diyor. İnsanlara belli bir dini anlayışın istemlerine karşı zorla öğretilmesinin ciddi bir şiddet olduğunu nedense görmek istemiyor.
BAŞBAKAN'IN MARKSİZM ÖRNEĞİ
Başbakan, ben nasıl Marksist olmamama rağmen Marks’ı öğrendiysem ateistler de dini öğrensin diyor. İlk olarak, sadece ateistlerin değil, onlardan daha çok, Aleviler’in kendilerine Sünni inancın dayatılmasından duydukları rahatsızlığı görmek istemiyor. İkinci olarak, kendisinin Marks’ı düşünce tarihindeki bir figür olarak öğrenmesi ile örneğin, Sosyalist bir ülkede tek ve mutlak gerçek olarak okullarda zorla öğretilmesi arasındaki farkı görmek istemiyor; hükümetlerinin zorunlu din dersini tam da o Sosyalist ülkelerin Marksizm’i okullarda zorla öğrettiği gibi dayattığını göz ardı ediyor.
"HÜKÜMET AYAK DİRETİYOR"
Ortada iki tane mahkeme kararı var. AİHM, sen din kültürü falan öğretmiyorsun, belli bir dini anlayışı bütün çocuklara dayatıyorsun diyor. Hükümet, çok açık çok net olan, hiçbir yoruma muhtaç bulunmayan bu kararları yerine getirmemek için ayak diretiyor. Aleviler’e de bu dersleri boykot etmek dışında bir yol bırakmıyor. İşte bugün bu ülkede özgürlüğü savunan herkesin Aleviler’e bu konuda destek olması gerekiyor. Bence, bu destek konusunda en anlamlı, en önemli görev de bu ülkede demokrasiye, din özgürlüğüne inanan, devletin din ve ideoloji dayatmasına karşı çıkan dindar Müslümanlar’a düşüyor...