Dinçer'den SBS müjdesi!
Abone olMilli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Bilkent Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ile ilgili müjde verdi. Artık SBS ile öğrenci seçilmeyecek!
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Seviye Belirleme
Sınavı'nı (SBS) kaldırmak istediklerini belirterek, "Daha doğrusu
SBS'yi seçme esaslı yapmak istemiyoruz. SBS'yi öğrencinin bilgi ve
becerilerini ölçmek için ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın niteliğini
değerlendirmek için yapmak istiyoruz" dedi.
Bakan Dinçer, Bilkent Üniversitesi Marka Kulübü'nün düzenlediği
"3. Liderlik Forumu"na katıldı.
Konuşmasının ardından, foruma katılan üniversite öğrencilerinin
sorularını yanıtlayan Bakan Dinçer, bir öğrencinin
"Konuşmanızda değişimden bahsettiniz, sizin siyasi
hayatınızda en önemli değişim nedir? Siyasi hayatınızda da
olabilir, Milli Görüş hareketiyle ilgili de olabilir"
demesi üzerine, kendisinin Milli Görüş hareketinde hiç olmadığını,
doğrudan doğruya siyasete AK Parti'de atıldığını söyledi.
Dinçer, hayatında çok değişiklik yaşadığını belirterek, bir
üniversitede sıradan, kendi halinde bir hocayken Başbakanlık
Müsteşarı, milletvekili, Çalışma Bakanı, Milli Eğitim Bakanı
görevlerine getirildiğini anımsattı. Dinçer, "Bundan daha büyük
değişiklik olur mu insanın hayatında" dedi.
"Randevu sistemi getireceğiz"
Dinçer, "YGS'nin yıl içinde 3 kere yapılacağına ilişkin bir
açıklamanız oldu. Bu konudaki çalışmalar ne yönde"
sorusuna, Türkiye'de öğrenciyi seçmek için sınav yapıldığını ancak
dünyada esas amacın bu olmadığını ifade etti.
SBS ve YGS'nin öğrenciyi seçmek için yapıldığını, bunun nedeninin
de eğitim sistemindeki kalite farklılıklarından kaynaklandığını
belirten Dinçer, "SBS'nin önümüzdeki iki, üç yıllık süre
içerisinde kaldırmayı planlıyoruz diye sıklıkla açıklama yapıyorum.
Evet, biz SBS'yi kaldırmak istiyoruz. Daha doğrusu SBS'yi seçme
esaslı yapmak istemiyoruz. SBS'yi öğrencinin bilgi ve becerilerini
ölçmek için ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın niteliğini değerlendirmek
için yapmak istiyoruz" dedi.
Türkiye'de dershaneye gitmenin ve sınava girmenin toplumsal bir
harekete dönüştüğünü dile getiren Dinçer, tüm dünyada da çeşitli
sınavlar yapıldığını söyledi. Dinçer, "Tüm dünyada TOEFL
diye yabancı dil sınavı yapılıyor. Hiç bu sınavların toplumda büyük
bir gerginliğe sebebiyet verdiğini, birilerinin bu sınav için
kriz geçirdiğini gördünüz mü hiç?" diye konuştu.
Bakan Dinçer, şöyle devam etti:
"Bütün toplumu bir günde birkaç saatlik bir sınava almayı
düşünmüyorum. YGS'de biz öğrenciyi birden çok sınava almayacağız,
sınavı birden çok yapacağız. İsteyen öğrenci istediği sınava
girecek. Tıpkı TOEFL'da olduğu gibi. Randevu sistemi getireceğiz.
Öğrenci gidecek, birbirine eşdeğer olan bu sınavlara katılacak.
Diyelim haziranda hazır değilse eylülde girecek, eylülde düşük not
aldıysa şubatta girecek. Hangisinde başarılı puan aldıysa onu
kullanabilecek. Bu bizim toplumumuzu bir güne endekslemekten
uzaklaştıracak diye bakıyorum. Çocuklarımızın üzerindeki stresi
azaltacak, dershanelere olan talebi de azaltacak. Kabul sistemiyle
öğrenci almak için bizim mevcut altyapımız henüz yeterli değil.
Zaman içinde inşallah."
4 + 4 + 4 sistemiyle ilgili soru
Bakan Dinçer, bir başka öğrencinin "4 + 4 + 4 gibi yeni bir
sisteme geçilecek. Bu sistem içinde son 4 sene boyunca öğrencilere
trafik eğitimi vermek mümkün mü?" sorusu üzerine, zorunlu
eğitimin 12 yıla çıkarılmasını kapsayan 4 4 4 düzenlemesine ilişkin
bilgi verdi.
Dünya ile Türkiye arasında eğitim açısından bir karşılaştırma
yapıldığında farklılıklar olduğunu belirten Dinçer, gelişmiş
ülkelerde ortalama eğitimin 11-12 yıl olduğunu kaydetti. Türkiye'de
ise bu sürenin 6-6.5 yıl olduğunu dile getiren Dinçer, Türkiye'de
ortaokul 2'den terklerin söz konusu olduğunu söyledi.
AB'nin 2020'ye kadar nüfusunun en az yüzde 80'inin lise mezunu
olması için çabaladığını bildiren Dinçer, Türkiye'de ise bu oranın
yüzde 28 olduğunu, çağ nüfusunun yüzde 33'ünün üniversitede
okuduğunu belirtti.
Türkiye'de eğitimin zorunlu olarak 12 yıla çıkarılarak çocukların
18 yaşına kadar eğitileceğini anlatan Dinçer, böylesine hedefler
ortaya konulurken kamuoyunda kız çocuklarının okumayacağına ilişkin
propagandalar yapıldığını dile getirdi.
Bu sistemin kız çocuklarının okullaşmasının önünde bir engel teşkil
etmeyeceğini vurgulayan Dinçer, kız çocuklarının okullaşmasına
ilişkin en iyi performansın AK Parti tarafından ortaya konulduğuna
dikkati çekti.
Kesintisiz eğitimin dünyayla uyumlu olmadığını savunan Dinçer,
eğitimin kademeleştirilmesinde ülke şartlarının çocukların
özelliklerinin ve müfredatın içeriğinin önemli olduğunu işaret
etti.
Dinçer, mevcut sistemde seçimlik derslerin uygulandığını, bunun
5'inci sınıftan itibaren yapıldığını, bundan sonra da seçimlik
derslerin olacağını, ortaokulda öğrencinin tercihine, lisede ise
yeteneğine göre ders seçimi yapılmasını tercih ettiklerini
söyledi.
Seçimlik dersleri artıracaklarını ve daha sistematik hale
getireceklerini anlatan Dinçer, mevcut eğitim sisteminde trafik
dersinin zorunlu olarak verildiğini hatırlattı. Türkiye'de
ehliyetin çok kolay verildiğini düşünmediğini belirten Dinçer,
önemli olanın ehliyetin kolay verilmesi değil, bunun ölçülmesi
olduğunu kaydetti.