Din adamının görevi tartışılıyor

Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı Tekin Küçükali, ''Türk Kızılayı din, dil, ırk ayrımı yapmadan ihtiyacı olan herkese Türk insanının merhamet elini taşıyor'' dedi.

''Toplum Liderlerinin Teşkilatlandırılması Projesi Afet Zararlarının
Azaltılması ve Toplumu Harekete Geçirme Programı'' kapsamında İstanbul'da görev yapan din adamları yönelik düzenlenen toplantıda konuşan Küçükali, derneğin 140 yıllık tarihinde ilk kez Diyanet İşleri Başkanlığı ile bir araya gelerek ortak çalıştığını belirtti.

Kızılay'ın sessiz ve sedasız bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü ifade
eden Küçükali,  "Kızılay'a yapılan bağışları namusumuz kadar önemsiyoruz'' diye konuştu.

Küçükali, afet dönemlerinde yapılanları da anlatarak, şunları kaydetti:
''Bir afet anında öğretmenler, muhtarlar ve din görevlilerinin topluma
öncülük etme görevleri var. Her mahalle ve köyde bu üçlü bir afet anında Kızılay ile birlikte çalışacak ve doğru işler yapılacaktır.''

DİN GÖREVLİSİNİN GÖREVİ-

İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı da, din adamlarının asıl görevinin
hayatın her alanında olduğunu belirterek, ''Türkiye'de artık din görevlisinin
görevinin caminin dört duvarı içinde olmadığı ortaya çıkıyor'' dedi.

Çağrıcı, din görevlilerinin Kızılay ile çalışmalarının da önemine işaret
ederek, ''Kızılay gibi değerli toplumsal bir kurumla birlikte hayırlı hizmetler
için çalışmak hem dini vecibedir, hem de toplumsal bir görevdir'' şeklinde
konuştu.

Afet hallerinde din görevlilerinin Kızılay ile birlikte bir Kızılay
görevlisi gibi çalışacağını da belirten Çağrıcı, din görevlilerinin doğru
bilgilendirilerek, topluma önemli hizmetler vermesinin sağlanacağını da anlattı.
Diyanet İşleri Başkanlığının 80-90 bin mensubuyla toplumun tüm noktalarında hizmet verdiğini ifade eden Çağrıcı, bu potansiyeli afet zamanlarında değerlendirmenin sadece ahlaki değil, rasyonel bir davranış da olduğunu söyledi.