Dimyata Pirince Giderken Evdeki Bulgurdan Olmasınlar!

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

Seçimden sonra ‘Erken seçim istemeyeceğim’ diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, son günlerde ‘Erken seçim’ diye neden gündem oluşturuyor?

Oldukça yakın bir tarihte 2 ay kadar önce ‘Erken seçim çağrısı yapmayacağım’ diyen Özgür Özel, şimdi neden erken seçim konusunda ısrar ediyor?

2 ay önce “Erken seçim istemiyorum” diyeceksin, sonra kalkıp “Seçimler en erken 1,5 yıl sonra olur” diye açıklama yapacaksın, Dahası; “Yarın karar alalım, iki ay sonra seçim olsun” diyeceksin.

Oysaki; “Erken seçim olacaksa buna yine halk karar verecek. Ben bir erken seçim çağrısı yapmıyorum” demişti Özel.

Hatta; “Ben, ana muhalefet lideri olarak seçimde verdiğim söze bağlıyım ve bir erken seçim çağrım yok” da demişti Özel.

O kadar samimi bir duruşla “31 Mart seçim sonuçlarını erken seçim çağrısı için araçsallaştırmayacağım. Çünkü meydanlarda söz verdim” dememiş miydi Özgür Özel.

“Erken seçim çağrısı yapmayacağım” diyen Özgür Özel’e sormak gerek;

Siyaset sahnesinde ne değişti?

27 Haziran’da kalkıp “1,5 yıl sonra erken seçimi olası görüyorum. Ben Özgür Özel olarak erken seçim istiyorum” 

“Yarın karar alalım, iki ay sonra seçim olsun” diyecek kadar siyasi tutarsızlık davranışını kim üflüyor Özgür Özel’in kulağına. 

Seçim sonrası Özgür Özel’de;

Bir devlet adamı duruşu vardı,

Genel başkan havası vardı.

Bir genel başkan nasıl oluyor da bu kadar kısa zamanda bu denli zıt çıkışlar yapıyor.

Bu kadar zikzaklı duruş toplumda güven oluşturur mu?

Bu kadar zikzaklı düşünce yapısına sahip olan lider inandırıcı ve ikna edici olur mu?

Emanet verilen oylara böyle mi sahip çıkıyor Özgür Özel.

Özgür Özel’in içine İmamoğlu kaçmış olabilir mi?

CHP’nde; Eylül’deki kurultay öncesinde Kılıçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu arasındaki yakınlaşma Özgür Özel’i etkilemiş midir?  

Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu’nun görüşeceği, birlikte yemek yiyecekleri, kurultayda güç birliği yapacakları anlamına gelir. Bu plan Özgür Özel’i endişelendirmiş olabilir mi?

İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun güç birliği yaptığı siyasi arenada Özgür Özel güçlü bir şekilde ayakta kalabilir mi?

Düşürülebilir mi?

Tüzük kurultayının seçimli kurultaya dönüştürülmesi için hali hazırda bir çalışma yok fakat klasik CHP işte her şey olabilir. 

Deniz Baykal’a yönelik kasetle ilgili görüşmeye giden Kılıçdaroğlu görüşme sonrası, CHP Genel Başkanlığı’na aday olmadığını ilan edip, sonrasın da Önder Sav’la birlikte adaylık kararı almışlardı. Hedef şaşırtıp adaylık çalışmalarına başlamışlardı.

Tarih tekerrürden ibarettir.

Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olduğunda Meclis’teki veda konuşmasında gözyaşlarına hâkim olamamıştı. Özgür Özel, CHP’nin grup başkanıydı. Kılıçdaroğlu’nun daimî prensiydi. Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı ilk zoom toplantısında üst kattaki katılımcı olarak ortaya çıktı. İmamoğlu’nun verdiği siyasi hormonla Kılıçdaroğlu’nu devirdi. Seçim sonrası Ekrem İmamoğlu’na karşı normalleşme açılımı yaptı.

İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun güç birliği yapacağı siyasi platformda kalkan olarak erken seçimi kullandı.

Oysaki:

Üçüncü Dünya Savaşı’nın gündem olduğu,

Dünyanın yeniden şekillendirildiği,

Halkımızın enflasyon ve hayat pahalılığı sorunlarından nefes alamadığı,

Emekli ve asgari ücretlilerin açlık sınırına bile ulaşamadığı,

Şu dönemlerde erken seçimin ülke insanına ne faydası var?

Parlamento’da erken seçim kararı almak için 360 milletvekili gerekiyor. CHP’nin milletvekili sayısı 127, var olan sayı yetersiz kalıyor. DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti’den destek isteyebilir. Fakat bu partiler neden seçim istesin ki? Dağılma ve erime tehlikesi kendilerine bu kadar yakınken.

Ayrıca halkın erken seçim talebi yok, ülkede bu kadar finansal sorun varken daha büyük ekonomik yükün altına girilmesi, böylesi bir erken seçim süreci Türkiye’ye sadece zarar verir. Siyasi hesaplaşma ülkeye, millete ve ekonomiye zarar verecek şekilde yapılmaz, yapılamaz. Böyle bir karar alma süreci Özgür Özel’e siyasi hayatının en büyük bedelini ödetir.

CHP yerel seçimlerden başarıyla çıktı ama bu oylar emanet olarak veridi. Halk CHP’ne kredi açtı. Kaldı ki yerel seçim başarısı iktidara gelmeye yetmez. Hayal edilen koltuklar rüyada görülebilir. Kılıçdaroğlu bakanları, Meclis Başkanlığı, MİT Başkanlığı, Merkez Bankası, RTÜK Başkanlığına kimlerin geleceğini 2023 seçiminde belirlemişti. Hatta bakanlık listesine adını yazdıranlar milletvekili adayı bile olmadı. Kazanacaklarına o kadar eminlerdi. Sonuç ortada. Şimdi de benzer bir beklenti var. 

O nedenle dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmasın CHP ve Özgür Özel.