Dilmenden Fener yorumu
Abone olAziz Yıldırım'ın bırakması için sebepler var mıydı? Evet vardı. Rıdvan Dilmen'in yorumu...
Aziz Yıldırım'ın bırakması için sebepler var mıydı? Evet vardı.
Doğru mu yaptı? Rıdvan Dilmen'in yorumu...
Kaynak: Milliyet
Yazar: Rıdvan Dilmen
-------------
Başkan hata yaptı
Aziz Yıldırım'ın bırakması için sebepler var mıydı? Evet vardı.
Doğru mu yaptı? Kesinlikle hayır. Şu ortamda taraftara büyük görev
düşüyor. "Ne oldu bize dememeli" ayakta kalmalı
Rıdvan Dilmen Fenerbahçe gerçeklerini yazdı
Kadıköy'ün sırları - 2
Fenerbahçe taraftarı bugüne kadar çok kaçan şampiyonluk gördü ama
en hüzünlüsü bu oldu.
Camia kendini toparlama uğraşındayken, Başkan Aziz Yıldırım'ın
istifası insanları daha da perişan etti. Çünkü böyle bir çıkış hiç
beklenmiyordu. Aslında Fenerbahçe'nin geleceği konusunda görüşlerim
bu ortamda biraz afaki kalacak. Şu olur, ya da bu olur demek doğru
değil. Ama camiayı en iyi bilenlerden biri olarak bir takım
görüşler sunabilir, tahminler yüretebilirim.
Özet olarak başkan doğru mu yaptı? Kesinlikle hayır. Bırakması için
sebepler var mıydı? Evet vardı. Kolay değil 8 yıldır Fenerbahçe
gibi bir kulüpte başkanlığı sürdürmek. Hakikaten devrim niteliğinde
işlere imza attı.
Nereden nereye?
İlk yıllarında şampiyonluk gelmedi. Herkes için özellikle rakipler
için şahane başkandı. "Allah başımızdan eksik etmesin" dediklerini
dün gibi hatırlıyorum. Hem kendisi, hem camiası, hem taraftarı
Fenerbahçe tarihinde ilk kez bu kadar sabırlı davrandı.
Rakipleri şampiyonluklar alırken, dolu tribünlere oynarken, Aziz
Yıldırım ve yönetimi inşaatla uğraştı. Şampiyonlar Ligi oynarken
bile tribünleri tereddüt etmeden yıktı. Başarı için en önemli etken
olan taraftardan yoksun bıraktı takımı. Çünkü hep geleceği düşündü.
Tesisleşme adına çok iyi işler yapıldı. Meyvesini toplamaya
başladı. Avrupa'nın en güzel statlarından birini yarattı.
Televizyonunu kurdu. Kombinesini 27 binlere ulaştırdı. Taraftar
kartı çıkardı, Anelka, Alex, Ortega, Appiah ile Türkiye'deki en
yetenekli gençleri aldı. Son dört yılda şampiyonluk yarışında hep
favori oldu. Bu kez roller değişti. "Allah başımızdan eksik
etmesin" denilen Aziz Yıldırım küfür edilen başkan konumuna
geldi.
Ali Şen döneminde de Fenerbahçe şampiyonluğa oynuyordu. O zaman da
küfür vardı. Galatasaraylı veya Beşiktaşlı böyle durumda zaten sizi
sevmez. Fenerbahçeli de rakiplerini sevmez. Ha sever, başarısız
olurlarsa. Bu da doğal. 100 yıldır bu böyle.
Başarısızlıklar zamanında herkes Fenerbahçe'den memnundu. Bir tek
Fenerbahçeliler değildi. Benim çocukluğumda bir slogan vardı
hatırlıyorum: FENERBAHÇE'NİN FENERLİ'DEN BAŞKA DOSTU YOK.
Başarısızlar saldırır
Ben 44 yaşımdayım. Yani Aziz Yıldırım döneminde olmadı bu
antiFenerbahçe propagandası. Başarılı giden her dönemde oldu. Aziz
Yıldırım dönemi de çok başarılı. O yüzden de tepkiler var. Başarılı
giden Adnan Polat'ı hiçbir Fenerbahçeli ve Beşiktaşlı sevmez.
Başarısız olursa bütün Fenerbahçeliler ve Galatasaraylılar çok
sever. Zaten böyle olup olmadığı önümüzdeki yıl anlaşılacaktır. Kim
başarısız olursa, başarılıya saldıracaktır. Bunun adı Fenerbahçe,
Galatasaray, Beşiktaş farketmez. Yıllardır böyle geldi, böyle
gidecek.
Fenerbahçe'yi neler bekliyor derseniz; 100. yıl arifesi kombineler,
taraftar kartı, kadro, teknik direktör sorunu kaos ortamı
yaratıyor. Başkanın istifa etme nedenleri hakkında bir sürü
spekülasyonlar oluşacak. Şu etkiledi, bu etkiledi diye. Ben Aziz
Yıldırım'ın basın toplantısını dikkate alarak ailevi sorunlarını ön
plana aldığını düşünüyorum ve saygı duymak zorunda olduğumuzu
düşünüyorum.
Kritik dönemde hazırlıksız yakalanmış kulüp kısa bir sürede hoca
bulacak ve transfer yapacaktır. Yani pazartesi gününü beklemekte
fayda var. Çünkü istifa konuşmasında verilen önemli mesajlar vardı.
"Antrenör ve oyuncu transferlerinde varım" gibi. Muhtemelen bir
hafta içinde enterasan gelişmeler olacaktır. Çok ama çok önemli
oyuncuların hatta Uganda'da yaşanların bile tanıyacağı
futbolcuların alınacağını tahmin ediyorum.
Teknik direktör önemli
Transferde sıralamada teknik direktör ilk sırada olmalı. Bu çok
önemli. Çünkü hocanın oynatacağı oyun sistemine göre takviye
yapılmalı. Ve böyle olması lazım. Örneğin, gelecek teknik adam "tek
forvet oynarım" diyorsa, sistemi de oysa Anelka ile
vedalaşacaklardır. Hayır "iki forvet oynuyorum" diyorsa Anelka
kalmalı. Zaten Anelka da mutlu olacaktır bu şartlarda. Teknik
adamın oynatacağı sistem Fenerbahçe'nin kafasında oluşturduğu,
yetmeyip prensipte konuşulan oyuncuların alınmasında da etkili
olacaktır.
Bırakmamış gibi çalışıyor
Başkanın mesajları hâlâ aslında görevinin başında olduğu yönde. En
azından bu dönem için son görevini yapmak istiyor. 100. yılda dev
bir kadro oluşturmak için çalışılıyor.
Taraftara da büyük görev düşüyor. Aziz Yıldırım damgasını vurmuş
bir başkan olarak kalacaktır. Ama Fenerbahçe yıllar boyu yine
büyüklüğünü koruyacaktır. Aziz Başkan'dan sonra gelecek başkanın
görevleri de zordur. Bu istifa gelecek başkanı da sıkıntıya
düşürmüştür. Tek korkulacak konu eskiye dönülmesin. Skorlara göre
başkanlar başarılı ya da başarısız olmasın. Mutlaka kaçan
şampiyonluk ve kupada başkanın kararında önemlidir. Fenerbahçe
camiası mutlaka iyi bir başkan çıkaracaktır, yönetim içinden veya
dışından. Taraftarın görevi burada başlayacaktır. Zaten son
yıllardaki inanılmaz özverilerine, özellikle ekonomik olarak
katkılarına artırarak devam etmeliler. Fenerbahçe, taraftarı ile
çok büyük kulüptür. 47 bin mi taraftar kartı? Bu rakamın önüne 1
koymalıdır. Bunu yapabilecek niteliktedir Fenerbahçe taraftarı.
Zaten kendilerine gelince, şok atlatılınca bunların da olacağını
tahmin ediyorum. Temel özelliği de taraftarın bu.
Sükunete ihtiyaç var
Şu anda Fenerbahçe'nin taraftarına ihtiyacı var. Başkandan çok
taraftara. Sakinliğe ihtiyacı var. Kongre başkanını seçecektir.
Kongre olmadan taraftarın sükuneti, kulübüne sahip çıkmaya devam
etmesi çok daha önemlidir. Fenerbahçeli her zamanki gibi dimdik
kalmalı. "Ne oldu bize" demek yakışmaz. Aziz Yıldırım'dan Allah
razı olsun ama hayat devam ediyor. Fenerbahçe yine büyük olmayı
sürdürecektir. En büyük destekçisi de milyonlarca Fenerbahçeli
olacaktır.
Fenerbahçe başkanların gitmesi ile yıkılacaksa zaten büyük kulüp
değildir. 12 yaşında iken İzmir'de Hasan Tahsin Kupası maçları
olurdu. Nazilli'den otostopla giderdim maçlara. O zaman da büyüktü,
şimdi de büyük. Bundan sonra da büyük kalacaktır. -BİTTİ-
Şok atlatılır
Önümüzdeki yılı göz önüne getirebiliyorum. Şok atlatılır. Muhteşem
bir sezon açılışı yapılır. Ve şampiyonluğun bir numaralı adayı
olarak sezona başlanılır. Çünkü bunun için çok uygun bir zemin var.
Hem futbol takımının organizasyonu ve kadrosu, hem de kulübün
kurumsallaşma adına hazır olması. Tek tehlike kupalara göre karne
verilmesi. Aman dikkat. Fenerbahçeli bu tuzağa düşmemeli.
Yıkılmamalı. Gidip bir forma daha almalı. Bir taraftar kartı daha
almalı. Onlara bu yakışır.