Dilipak'ın eylem planı hazır
Abone olHac ve umre turizminde tekel olan TÜRSAB'a karşı yazar Abdurrahman Dilipak bayrak açtı. Alternatif olarak oluşturulan HU platformu için Dilipak eylem planı hazırladı.
TÜRSAB'a karşı Hac ve Umre turizmi için kurulmaya çalışılan
İNTÜRSAB tartışması büyüyor. Oluşumun önderi Dilipak'ın acentelere
yazdığı metinde kutsal ihramlı yürüyüş ve AİHM'ye gitme gibi
öneriler yapılıyor. Gazeteci ve yazar Abdurrahman Dilipak
tarafından oluşturulan kısa adı HU olan Hac ve Umre Platformu'nun,
hac turları düzenleyen Ahmet Ziya'nın sahip olduğu Harameyn Turizm
aracılığıyla 15 seyahat acentasına gönderilen metninde izlenecek
strateji anlatıldı. Dilipak imzasını taşıyan metinde İnanç ve
Teşebbüs Özgürlüğü tarafından yürütülen projenin iç ve dış lobi
faaliyetleri belirleniyor. Üç yıllık çalışma programının ilk yılı
tanıtım, panel ve ziyaretler şeklinde öngörülürken, ikinci yıl
davalar ve hak ihlali iddialarının gündeme getirilmesi öneriliyor.
'AİHM'ye de gidelim' 2006 Şubat ve takip eden ayları için ise yasa
ve yönetmeliklerin değiştirilmesi amacıyla imza kampanyası
öneriliyor, "Konu AB, BM, İKÖ gündemine taşınabilir" denildikten
sonra şu öneride bulunuluyor: "Mesela hacı ve umreciler için nisan
ayında Ankara veya / veya İstanbul'da ihramlı kutsal yürüyüş
yapılabilir." Metinde hacı kelimesinin yönetmelikten çıkartılması
istenirken, "Her şeyin özelleştirildiği bir zamanda dini bir ibadet
olan haccın devletleştirilmesi söz konusu olamaz" deniliyor. 'İnanç
ve teşebbüs hürriyetinin engellendiği' iddiasına yer veriliyor. Şu
anda sadece uçakla gidilen hac için demiryolu ve karayolunun da
açılması talep ediliyor. Halen hacı adaylarını gönderebilmek için
acentelerin yurtdışından da turist getiren bir faaliyet içinde
bulunması gerekiyor. HU Projesi metninde turizm şirketlerinin
haksızlığa uğradığı savunuluyor ve konunun yargıya taşınması hatta
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gönderilmesi öneriliyor.
'40 acenteden destek' Projenin içinde bulunan Harameyn Turizm'in
sahibi Ahmet Ziya ise platformun kuruluşunun ana nedeninin
TÜRSAB'ın kontenjan paylaşımı yaparken 'hacı götürmek için,
yurtdışından da turist getiren bir acente olma zorunluluğu'
istemesi olduğunu söyledi. Ziya, amaçlarının kendileri gibi zor
durumda kalan sayıları 300 civarındaki acentaya çözüm bulmak
olduğunu kaydetti. 40'a yakın acentadan kendilerine destek
geldiğini söyleyen Ziya, platformun Türkiye Seyahat Acentaları
Birliği (TÜRSAB) tarafından yanlış algılandığını belirterek Başaran
Ulusoy'a "Ben bir hata yaptıysam özür dilerim' diye mesaj da
geçtiğini kaydetti. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ise "Ben 1618
sayılı kanunla kurulmuş bir kurumun başkanıyım. Hükümetimizin
aldığı kararları uygulamak durumundayım. Ben, bana Turizm ve Kültür
Bakanlığı'ndan gelen yazıları uygularım. İtirazı olan varsa, bunun
yolları vardır. Bizim genel kurulumuz vardır" dedi. Ulusoy şöyle
konuştu: "Hükümetin aldığı kararları AİHM'ye taşıyacak bir insana
ben bir şey diyemem. Ticari bir olayı bu meseleye dökmesinler" diye
konuştu. 'Sinir bozucu üslup' Dilipak'ın acentelere gönderdiği
metinde kampanyanın 'sinir bozucu' bir üslupla yürütülmesi
isteniyor "Kampanya karşıtları için yorucu, bıktırıcı, sinir
bozucu, kamu vicdanında mahkum edilebilir ve dışlanmaya dönük bir
üslupla ele alınacaktır." "Sürekli olarak Suudi mukadderlerle cevap
üretilmek suretiyle karşı kesimin savunma hatları kesilecek."
Haber: Dilek Taş Kaynak: www.milliyet.com.tr