Dilipak kızgın ve şaşkın
Abone olAbdurrahman Dilipak evinin satılmasına öfkeli. Hakaret davasını kaybeden ve evini elinden alan yargıya ateş püskürdü.
Anadolu'da Vakit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak,
''Türk hukuk sisteminde hukukun çaresizliğin adresi olduğunu''
savundu.
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı merhum Oramiral Güven Erkaya
hakkında 25 Haziran 2000 tarihinde yazdığı yazısı nedeniyle
çarptırıldığı 167 bin TL'lik tazminat nedeniyle icra yoluyla
Kadıköy Acıbadem'deki evi satılan Dilipak, İnsan Hakları ve
Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) İstanbul Şubesi'nde
basın toplantısı yaptı.
Dilipak, gazetesindeki yazısında ''Hakkımı helal etmiyorum''
demediğini, ancak bu sözü söylediği gerekçesiyle yargılanarak
mahkum olduğunu belirtti.
''Kaldı ki ben hakkımı helal etmiyorum darbecilere ve hiç
etmeyeceğim'' diyen Dilipak, ''Yazıda suç olduğu söylenilen
'Güven Erkaya'yı nasıl bilirsiniz? Benim cevabım hiç iyi bilmezdik.
Toprağı bol olsun'. 'Toprağı bol olsun' dediğim için ona Hristiyan
olduğunu ima etmek istemişim'' dedi.
Bu yazıyı yazmasının ardından 2 ayrı dava açıldığını dile getiren
Dilipak, konuşmasında şunları kaydetti:
DAVADAN HABERİM YOK
''Ankara'da açılan davanın sonuçlanmasıyla birlikte evime haciz
konuldu. Arkasından da icra süreci başladı. Kararın ardından
Yargıtay'a gittim. Ancak bana süresi içerisinde itiraz etmediğim
için itirazımın reddedildiğini söylediler. Nasıl itiraz edebilirim
ki? Böyle bir davadan haberim yok. Ardından Adalet Bakanlığına
müracaat ettim ve bakanlık hukuksuzluğu tespit etti. Yazıyı,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'ya
gönderdi.
SAVCI HAKLI OLDUĞUMU ORTAYA ÇIKARDI
Yalçınkaya da bir savcıyı incelemekle görevlendirdi. Savcı da
benim haklı olduğumu ortaya çıkardı. Davanın yeniden görülmesine
yönelik yazıyı ilgili daireye gönderdi. İlgili daire süresi içinde
itiraz edilmediği için yeniden incelenmeye gerek görmedi. Türk
hukuk sisteminde hukuk çaresizliğin adresi oldu.''
Bu davayla ilgili 2005 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine
başvurduğunu ve mahkemenin Türkiye'den Eylül ayında savunma
istediğini anlatan Dilipak, ''Türkiye'deki hukuksuzluğun kendisini
kaygılandırdığını'' söyledi.
EV 88 METREKARE GÖSTERİLDİ
Dava sonunda evinin icra yoluyla satıldığını belirten Dilipak,
evinin otopark, sığınak, kalorifer dairesi ve altındaki depolarla
birlikte 235 metre kare olduğunu, ancak 88 metre kare
gösterildiğini savundu.
İstanbul'da hakkında açılan ceza davasının zaman aşımı nedeniyle
karar verilmeksizin kaldırıldığını belirten Dilipak, 40 yıldır yazı
yazdığını ve hakkında çok sayıda dava açıldığını söyledi.
Abdurrahman Dilipak, ''Türkiye'de insanların inandığı gibi yaşama
ve düşündüğünü özgürce ifade etme sorunu var'' dedi.
Dilipak, dava nedeniyle kendisini sadece Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay ve CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin
aradığını söyledi.