Tavukları Pişirmişim şarkısıyla meşhur olan Dilber Ay evinin kapılarını ilk kez açtı. O Türkiye'nin meşhur fakiri... Hayatı film gibi... Hürriyet'ten Sibel Arna'yı evine konuk eden Dilber Ay, sobalı mütevazi bir evde yaşıyor. Şöhret onun evine uğramamış... DİLBER AY'IN HAYATI Kahramanmaraş, Pazarcık ilçesinde yörük ve Kürt bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Köklü Kureyşan aşiretine mensup. İlkokulu üçüncü sınıfa kadar okudu. Ailesiyle Ankara’ya oradan da Düzce’ye yerleşti. Şarkıcı olmak istediği için az kalsın canından oluyordu ama o pes etmedi. BABASI AHIRDA YATIRDI Babası parmaklarını kırdı, boynuna ip geçirip ahırlarda yatırdı, amcası dağa çıkarıp kurşunlanmasını istedi. 13’ünde babası yaşında bir adamla evlenip peşi sıra iki çocuk doğurdu, Ankara’daki radyonun kapısından dilenci zannedilip kovuldu ama o en sonunda Dilber Ay (58) oldu. Dilber Ay, bugün Türkiye’nin dört bir yanında, yediden yetmişe sevilen bir fenomen. Hangi televizyon programına katılsa reyting rekorları kırıyor. Beş yıl önce piyasaya çıkardığı ‘Tavukları Pişirmişem’ şarkısı artık Nişantaşı’ndaki gece kulüplerinde bile çalınıyor. Ama madalyonun diğer yüzü farklı. Şöhreti Türkiye'yi saran Dilber Ay, Düzce’de bir gecekonduda yaşıyor ve 50 kişilik ailesine tek tabanca bakıyor. Evinin kapılarını ilk kez açtı ve hayatından hiç bilinmeyenleri anlattı; BİR ZAMANLAR ÇOK PARASI VARDI Uçak alıyordum kızım uçak! 50 sene önce babama dedim ki: “Bana bir tayyare al”. Babam “Nereye koyacağız kızım” dedi. Cahillik kötü şey tayyare alacağız ama nereye koyulur bilmiyoruz. “Bahçeye koyarız” dedim ben. Babam da “Çocuklar kolunu bacağını kırar” dedi. O yüzden vazgeçtik. Bu arada üçü Amerikan, sekiz arabam vardı kapının önünde. Uçak gibi olduğu için büyük Amerikan arabaların hastasıydım. ŞARKI YARIŞMASINA KATILDI DİYE BABASININ YAPTIKLARI -Radyonun seçmelerinde şarkı söyledim diye parmaklarımın arasına kaşık koyup hepsini kırdı. Yetmedi, boynuma ipi geçirip ahırda hayvanların yanına bağladı. Kırık parmaklarla sabaha kadar ahırda yattım. Babamın korkusu hep aşiretten. Rahmetli amcam “Götürün bu kızı dağın başına, sıkın kafasına bir kurşun” demiş. Türkücüyüm ya, televizyonlara çıkıyorum ya. Hatta aynı amcam bir gün televizyonda beni görünce televizyona sıkmış. Ev yanıyormuş. 13 YAŞINDA EVLENDİM Ben küçüktüm küçük olmasına ama herif de babam yaşındaydı. Gözü kör olsun, bizim oraların âdetleri işte... 13’ümde evlendim hemen de hamile kaldım. Allah’tan erken yaşta boşandım da kurtuldum. NİYE GECEKONDUDA YAŞIYOR -Sevmiyorum apartmanları. Damım bir tek benim tepemde olsun. Depremde yıkılmıştı; aylarca çadırlarda kaldık, bitlendik, yangın atlattık, sonra tekrar yaptık. Ama bu ev daha bitmedi. Dışarı bir Şark köşesi yapacağım, çok güzel olacak. O zaman tekrar gelirsiniz. 50 KİŞİYE TEK BAŞINA BAKIYOR 50 kişi varız. Biri simit satıyor, diğeri hurdacılık yapıyor. Başka da çalışan yok. Kömür lazım, yiyecek lazım, elbise lazım. Allah’a şükür para kazanıyorum ama gelen de hemen gidiyor. Bazen iş gelmiyor; Rabbimle konuşuyorum “Unuttun beni” diye sitem ediyorum. Hemen telefonum çalıyor. Antep’se Antep, Adana’ysa Adana, herifle birlikte biniyoruz arabamıza, basıyoruz gaza.