Dil yakan 'süper tehlikeli üç soru!'
Abone olHürriyet yazarı Ahmet Hakan yöneltmiş soruları. Başlığı da o atmış: Süper tehlikeli 3 soru... Neler peki o sorular derseniz buyrun okuyun!
İNTERNETHABER -
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan bugünkü köşesinden "Süper
tehlikeli üç soru' yöneltmiş.
Sorular 'PKK'nın sınır dışına' çıkması ile İlker Başbuğ'un
'teröristbaşı' olarak yargılanmasının kamuoyunun vicdanında
yarattığı çelişkiyle başlıyor.
Aslında Ahmet Hakan, kahvehaneler dahil herkesin konuştuğu ama
medyada açıkça sorulmayan 'dil yakan' soruları yöneltiyor.
Sorular şöyle;
SORU BİR: İlker
Başbuğ’un “teröristbaşı” olarak mahkemelerde
yargılandığı, Balbay’ın terör örgütü yöneticiliği ile suçlandığı,
Haberal’ın terörün destekçisi olarak suçlandığı bir memlekette,
dağlara çıkmış eli silahlı teröristlerin sınır dışına nasıl
çıkarılacağı meselesinin tartışılması biraz absürd
kaçmıyor mu?
Bu yaman çelişki nasıl aşılacak? İkisi arasında
kurulan irtibata vicdanlar nasıl yanıt verecek? Vicdanları geçtim,
yetkililer ne diyecek?
SORU İKİ: Barışıyoruz,
terörü sona erdiriyoruz, İmralı’dan hep olumlu mesajlar geliyor,
çatışmasızlık başladı, şehit haberleri gelmiyor, silahlı unsurlar
çekiliyor, umut var, huzur geliyor... Hepsi mükemmel... Hepsi
harika... Hepsi şahane...
Peki ama söyler misiniz, bunca zamandır bunca genç boşuna
mı öldü? Havada asılı duran bu sorunun bir yanıtı yok mu?
Bunun cevabını kim verecek? Bunun bir hesabı olmayacak mı? Olacaksa
kimden istenecek hesap?
SORU ÜÇ: “Şehit
haberleri” gelince hükümete dönüp, “Şehitlerin sorumlusu
sizsiniz... Ne bekliyorsunuz? Çözün şu sorunu... Bıçak kemiğe
dayandı edebiyatını bırakın” diye bağıranlar ile sorunu çözmek için
atılan adımlar karşısında “Sattınız vatanı... Teröristle
pazarlık olmaz...” diye bağıranların aynı kişiler olması nasıl
açıklanacak? Ne istiyor bu insanlar? Dertleri ne?
(Ahmet Hakan'ın )