Dikmener Ödülü sahibini buldu

Törende konuşan Bülent Dikmener Ödül Komitesi Üyesi ve TGC Başkanı Orhan Erinç, Dikmener'in ölümünün ardından dostları tarafından böyle bir ödül düzenlenmesi kararı alındığını hatırlatarak, Dikmener'i ve bugüne kadar oluşturulan komitelerin üyelerinden hayatlarını kaybedenleri saygıyla andıklarını söyledi. Törende, Hürriyet Gazetesi'nde yayımlanan ve ''trafik sinyalizasyon sistemindeki yolsuzlukları gündeme getiren'' ortak haberleri nedeniyle Uğur Dündar ve Sadi Özdemir'e ödülleri sunuldu. Jüri Özel Ödülü'nü ise Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan ''bir AK Parti kurucusunun karıştığı kaçakçılık olayı'' haberiyle İlhan Taşçı aldı. Dündar ve Özdemir'e ödülleri Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Taşçı'ya ise Orhan Erinç tarafından verildi. Uğur Dündar, ödülü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, mesleğinde 36 yılı doldurduğunu ve pek çok ödül aldığını belirterek, ''Belli bir süre sonra amacım, aynı mesleği yaptığım gençlere örnek teşkil edebilmek oldu. Bu ödülü, genç meslektaşım Sadi Özdemir'le almaktan büyük mutluluk duyuyorum'' dedi. -''İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE KARİKATÜR...''- Törenin bu yılki konuşmacısı olarak ''ifade özgürlüğü ve karikatür'' konusunu ele alan karikatürist Tan Oral da sözlerine, ''Cumhuriyet Gazetesi'ne yeni başladığımda henüz bir çömezken, Bülent Dikmener benim gözümde ulaşılması zor, ateşli, tipik bir gazeteciydi'' diyerek başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''kedili karikatürü nedeniyle'' Musa Kart'a açtığı davanın çok konuşulduğunu dile getiren Oral, bu konuda konuşmak istemediğini, ancak söz konusu karikatür nedeniyle Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği kararın konuya noktayı koyar nitelikte olduğunu belirtti. Oral, mahkemenin kararında, ''Siyasetçilerin politikaya atılırken eleştirilerin sert ve acımasız olacağını önceden bilmeleri gerekir'' ifadesini kullandığını anlattı. Baskının hayatın her alanında yer aldığını ifade eden Oral, sözlerine şöyle devam etti: ''Bu baskılardan en kolay baş edilen, siyasal iktidarın baskısıdır. Çünkü siyasal iktidarlar geçicidir. Bir gazeteci, meslek hayatı boyunca bir sürü iktidar görür. Ancak sosyal, ulusal, bölgesel,dinsel baskılar daha önemli. Farklılıklar, düşünceler, hatta yayıncılar, hatta yazıişleri müdürleri, bunların hepsi ifade özgürlüğünün kısıtlanmasında etken. Mizah, yenilmeden ayakta kalmanın en tipik yollarından birisidir.'' Tören sonrası TGC Lokali'nde kokteyl verildi.