Ameliyatsız yüz germe ile ilgili her geçen gün yeni uygulamalar
karşımıza çıkıyor. Bu teknolojilerin hepsi yüzdeki elastikiyet
kayıplarını engellemek için üretiliyor.
Peki her yöntem bizim için uygun mu?
Bütün bu teknolojik yenilikleri gözümüz kapalı alıp en değerli
uzuvlarımızdan biri olan yüzümüze uygulatmalı mıyız?
En çok gündemde yöntemlerden biri farklı marka ve modelleri olan
ve cilt ütüleme yöntemleri olarak da bilinen "radyo
frekans" uygulamalarıdır. Radyofrekans uygulamalarına son
dönemde fraksiyonel cihazların eklenmesi ile yeniden kliniklerde
uygulamalar hız kazandı.
YÜZÜNÜZ ERİYEBİLİR
Radyo frekans uygulamaları farklı tiplerde de olsa cilt ve cilt
altını ısıtarak cildin kollajen sentezlemesini amaçlar. Isı,
kollajen sentezletmek için çok iyi bir yöntemdir. Ancak yüksek ve
uzun süreli ısıtmalar sonrasında yüzünüzün yağ tabakası
eriyebilir.
Bu sorunu yaşayan ileriki yaşlardaki hastalar yüzlerine düzenli
ve devamlı dolgu yaptırmak zorunda kalabilirler.
LAZERE DİKKAT
Lazerler de yüksek enerji üreterek ısıyı hedef dokularda
oluşturabilmektedir. Ancak lazerlerdeki yüksek doz uygulamalarında
radyofrekans gibi yüzün yağlanmasını bozarak dolgulara ihtiyaç
oluşturabilir. Lazerler deri üzerinde istenilen sonuçları vermekte
ancak kimi zaman yeterince derine inemeyebilmektedir.
YAN ETKİSİZ TEKNOLOJİ MÜMKÜN
Ultrason yöntemi ile derinin derin tabakalarına inerek orada
enerji oluşturabilmek mümkündür. Bu şekilde derinin yaygın
ısıtılması gerekmediği için yağ volumünde herhangi bir kayıp olma
ihtimali de bertaraf edilebilir. Derinin kaslara tutunduğu yerde
oluşturulan enerji ile yüz hem küçülür hem de sıkılaşır.
Ameliyatsız yüz germe işlemlerinde daha çok tercih edilen bu
istediğimiz sonuçlara ulaşırken istenmeyen yan etkilerden
arındırılmış bir teknoloji olarak kullanılmaktadır.
KONUYLA İLGİLİ DAHA DETAYLI
BİLGİYİ İNTERNET SİTESİNDEN
EDİNEBİLİRSİNİZ!