Dikkat! Tümör habercisi olabilir
Abone olSağlık uzmunları uyarıyor: Uzun süre geçmeyen kemik ağrısı tümör habercisi olabilir...
Kontrolsüz olarak bölünen hücrelerin oluşturduğu kitle ya da
şişlik olarak tanımlanan tümörlerin görüldüğü yerlerden biri de
kemikler.
Uzun süre geçmeyen kemik ağrıları, kemik tümörlerinin en önemli
belirtisi olarak gösteriliyor. Çoğu kemik tümörünün sebebi
bilinmezken hastalığın ortaya çıkışında genetik geçiş etkili
oluyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr.
Kaan Erler, günümüzde kemik kanseri tedavisindeki anlayışın
değiştiğini belirterek, bu konuda erken teşhisin önemli olduğuna
dikkat çekiyor. Kemik tümörlerinin çoğu kez tesadüfen teşhis
edilebildiğini belirten Prof. Dr. Erler, özellikle dinmeyen kemik
ağrıları olanların mutlaka hekime başvurmaları gerektiğini
söylüyor.
Değişik tip ve karakterlerde oluşan kemik tümörlerinde hastaların
çektiği ağrıların daha çok ‘künt’ olarak ifade edilen şiddeti az
daha çok sızı şeklinde ve sürekli ağrılar olduğunu dile getiren
Prof. Dr. Erler, “Hasta genellikle ağrısını sızı şeklinde hisseder
ve sıklıkla da ağrı gece kötüleşir. Özellikle herhangi bir travma
ağrının artmasına neden olur.”
Prof. Dr. Erler, kemik tümörleriyle yaşamın her evresinde
karşılaşılabileceğini vurgulayarak “Birincil kemik kanserlerinde en
sık karşılaşılan türler Multiple Myeloma, Osteosarkoma, Ewing’s
Sarkoma ve Kondrosarkoma’dır. Bu tümörlere daha çok, kalça, omuz,
üst ve alt uzuvlar, leğen kemiği ile göğüs kafesinde rastlanır. 5
yaşındaki bir çocukta da bu tür kemik tümörlerine rastlarken, 70
yaşındaki birinde de kemik tümörüne rastlarız” diyor.
Prof. Dr. Erler, kemik tümörüne tanı koymak için ilk olarak
hastadan düz röntgen filmi istedikleri belirterek “Değişik kemik
tümörleri, düz röntgen filminde farklı görüntü oluşturur. Bazıları
aşırı kireçlenme, bazıları ise kemikte erime gösterecektir. Bazen
de bu iki durum birbirine karışmış olarak karşımıza çıkabilir. Bazı
tümörler düz röntgen filminde görünebilse de, tam olarak tümör
tipini ayırt etmek için ayrıntılı görüntüleme yöntemleri gerekir.
Bazen de bu iki durum birbirine karışmış olarak karşımıza
çıkabilir. Bazı tümörler düz röntgen filminde görünebilse de, tam
olarak tümör tipini ayırt etmek için ayrıntılı görüntüleme
yöntemleri gerekir” diye konuşuyor.
Prof. Dr. Erler, son dönemlerde tıptaki gelişmelere bağlı olarak
kemik kanseri tedavisinde de büyük yol alındığını belirterek
şunları söylüyor: “Eskiden kemik kanserlerinde hastayı kurtarmak
için organlar kesiliyor ve kanser vücuttan böyle
uzaklaştırılıyordu. Ancak artık uzvu koruyan, tümörü uzaklaştıran
bir cerrahi anlayış var. Burada amaç hastanın onkolojik tedavisini
sağladıktan sonra, uzvunu fonksiyonel hale getirmek. Protez, kemik
greftleri yani iskelet sisteminin bir yerinden alınarak hastalıklı
bölgenin iyileşmesi için kullanılan kemik parçaları ve biyolojik
yeniden yapılanma yöntemleri günümüzde sıklıkla kullanılmaktadır.
Ayrıca, eğer kötü huylu bir kemik tümörü ile karşı karşıyaysanız,
her zaman ikinci bir görüş almakta fayda vardır. Kemik
kanserlerinin tedavisi takım halinde yapılır. Ortopedik onkolog,
tıbbi onkolog, radyolog, radyasyon onkoloğu, patolog bu ekibin
başlıca üyeleridir. Tedavide amaç kanseri yenmek ve uzvu
korumaktır.”