Dikkat! Kontrol delisi olmayın.
Abone olÇevrenizdeki her şeyi kontrol etmeye çalışıyor ve istediğiniz olmayınca da mutsuzlaşıyorsanız, kontrol delisi olabilirsiniz...
Psikolojik bir kavram olan ve İngilizce'de “control
freak" olarak geçen “kontrol delisi” sözü, çoğunlukla
etraflarında olan her şeyin ve herkesin nasıl olması gerektiğini
ısrarcı bir şekilde dikte etmeye çalışan insanlar için kullanılan
argo bir kelimedir.
Bu kişiler diğer insanların hiçbir zaman kendileri kadar yeterli ve
becerikli olamayacağına inanırlar ve bu yüzden de müdahalelerinin
gerekli olduğunu, bu müdahalede bulunmazlarsa işlerin yanlış
gideceğini düşünürler. Diğer insanların üzerinde sahip
oldukları güç ve kontrolle kendilerini iyi hissederler. “Kontrol
delisi” kelimesiyle etiketlenen bu insanlar çoğu zaman
obsesif-kompulsif (saplantılı-zorlantılı) kişilik bozukluğunun
özelliklerini gösterirler.
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Klinik Psikolog Aylin Sezer, kontrol
saplantılı kişilikler ile ilgili soruları yanıtladı.
Kimseye iş emanet etmezler
Kontrol delisi insanlar, bir yerde diğer insanlara güvenmiyorlar.
Kendilerini diğer insanlardan daha akıllı, daha mı üstün
görüyorlar?
Hayat ve ilişkileri üzerinde saplantılı bir kontrol etme
çabasında bulunan insanlar oldukça katı ve dogmatik bir düşünce
yapısına sahiptirler. Tartışmaya izin vermezler, talepkarlardır ve
işlerin tam olarak onların istediği şekilde yapılmasını
isterler. Hata ve yanlışlara karşı da oldukça
savunmasızlardır. Kendi yaptıkları en küçük bir hata bile onların
hayatlarını ve kendilerini sorgulamalarına neden olur. Hayatlarında
hataya izin vermedikleri için işlerini hep kendileri yapmaya
çalışırlar. Diğer insanların onlar kadar becerikli olamayacağını
düşünürler. Bu yüzden de kimseye iş emanet etmemeye çalışırlar. Bu
da karşıdaki insana, ona güvenmediklerini hissettirir.
Sadece doğru olmak isterler
Klinik Psikoloji Profesörü Les Parrott, control freak'ler, herhangi
bir şeyi sizin umursadığınızdan fazla umursayıp kendi
istediklerinin olması için ısrarcı olmaktan vazgeçmeyenlerdir
diyor. Yani bu insanlar için pek çok şeyi bizden daha fazla mı
ciddiye alıyorlar?
Bu saplantılı kişilik özelliklerini gösteren insanlar
oldukça inatçı ve talepkarlardır. Onlar için bir işi doğru yapmak
her şeyden önemlidir. Doğru olmak, haklı çıkmak ve
istediğini yaptırmanın verdiği, kontrolün elinde olduğu hissi
onlara güç verir. Bu insanlar, siz bir hikaye anlatırken, bu
hikayenin aslında hiç de önemli olmayan bir detayına takılıp,
sadece doğru olmak için bezdirene kadar bu noktada takılıp kalır ve
ısrarla size itiraz ederler.
Kontrol delisi olmak, psikolojik bir rahatsızlık
mıdır?
Umutsuz bir şekilde kontrol sahibi olma arzusunda olan bu
insanların çok dikkatli bir şekilde kurdukları, saplantılı bir
kontrol mekanizmasıyla yönetilen bir dünyaları vardır.
Saplantılı kişilik, bir kişilik bozukluğudur ve psikolojik bir
rahatsızlıktır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken, bu kişinin
kontrol etme ihtiyacının boyutu ve kendisi ve çevresine olan
zararıdır.
Kontrol delisi diye tabir edilen insanlar, özellikle hangi
konularda kontrolü ele almak istiyorlar? Evde, işte, arkadaşlıkta,
aile hayatında nasıl davranıyorlar? Küçük örneklerle anlatabilir
misiniz?
Kontrol saplantılı insanlar, bu özelliklerini hayatlarının her
alanına yansıtırlar. Israrcı, katı ve eleştirel
özellikleriyle tüm ilişkilerine yıkıcı zararlar verirler. Bu
özeliklere sahip bir patron, çalışanlarından da mükemmel bir
performans talep eder ve en küçük bir hatayı bile kabul
etmez. Yine iş yaşamında, saplantılı bir şekilde her şeyi
kontrol etmeye çalışan bir kişi, kendi düşünce ve kurallarına
takılıp kaldığı için, olaylara geniş açıdan bakamaz, gerektiğinde
esnek davranamaz ve işlerin akışını yavaşlatabilir.
İlişkilerde ise, kontrol saplantılı kişinin devamlı eleştiren,
talepkar, katı ve yıkıcı tarzı, ilişkide olduğu kişilerin ondan
uzaklaşmasına neden olur. Onun yanında yaşanan yetersizlik,
beceriksizlik hisleri, devamlı eleştirilmek, onu kızdırmamak için
her şeyi onun istediği gibi yapmaya çalışmak, birçok insan için
oldukça yorucu ve yıpratıcıdır.
Çocuklarından çok fazla beklentisi olan aileler sebep
olabilir
Neden insanlar kontrol delisi olurlar? Doğuştan gelen mi, yoksa
sonradan, yaşananlar karşısında geliştirilen bir özellik midir?
Takıntılı kişilik özellikleri gösteren ve kontrol altında
tutarak güçlendiğine inanan insanların çocukluklarına baktığımızda,
çoğunlukla benzer yapıdaki anne ve babalar tarafından
yetiştirildiklerini görüyoruz. Çocuklarından beklentileri
çok yüksek olan, hata yapılmasına izin vermeyen, çocukların her
hareketini kontrol altında tutmaya çalışan ailelerin çocukları,
küçüklüklerinde bu beklentileri karşılamak, anne-babanın sevgi ve
onayını kazanmak için uğraşıyorlar. Küçüklükte anne-babanın
sevgisi, onayı için yapılan bu davranışlar yetişkin yaşamına
gelindiğinde sorgulanmadan yapılmaya devam ediliyor.
Kontrol delisi olan insanlar, böyle olduklarının,
çevrelerindekini rahatsız ettiklerinin farkında mıdırlar? Yoksa
yaptıklarının normal olduğunu mu düşünürler?
Bu kişilik özelliklerini gösteren insanlar çoğu zaman
karşılarındaki kişiyi rahatsız ettiklerini düşünmezler, hatta
onlara iyilik yaptıklarını öne sürerler. Alternatif fikir ve
gerçeklere kapalı oldukları için onlara mutluluk veren şeylerin
diğer insanları da mutlu edeceğini düşünürler. Tek doğrunun kendi
doğruları olduğunu ve diğer insanların da bu doğru çerçevesinde
hareket etmesi gerektiğine inanırlar.
Kontrol delisi olan çok hastanız var mı? Sık karşılaşılan
bir rahatsızlık mıdır? Genellikle hangi meslekten insanlar kontrol
delisi oluyorlar, böyle bir ayrım var mı?
İnsanlar terapiye çoğu zaman hayatlarını kontrol edemediklerini,
sürüklenmeye başladıklarını hissettikleri zaman gelirler. Kontrol
saplantılı insanlar, hem kendi hem de başkalarının hayatlarını
kontrol ettikleri için destek almaya gerek duymazlar. Bu tip
kişilik özellikleri taşıyan insanları yardım almaya getiren iki
neden vardır. Birincisi, artık bazı şeyleri kontrol edememeye
başlamışlardır ve bu onlar için oldukça ağır bir kaygı yaratır. Ne
yapsalar da kendi güçleri dışında bir gücün hayatlarını
yönlendirdiğini hissettikleri zaman telaşa kapılırlar.
Diğer bir sebep de ilişkilerinde sorun yaşamaya
başlamalarıdır. Kontrolcü insanlar, çevrelerindeki insanlara karşı
saldırgan, talepkar ve eleştiricidirler. Bu yüzden birçok insanı
kendilerinden uzaklaştırırlar. Bu yalnızlığı fark ettiklerinde
destek almaya gelebilirler.
Saplantılı kişilik özellikleri taşıyan insanlara her meslekte
rastlanabilir. Çalışanlarını 30 dakikada bir telefonla kontrol
eden, sürekli eleştiren üst düzey bir yönetici, oturma odasındaki
koltuğun üzerinde duran yastıkların hepsinin aynı açıyla tek bir
yöne bakmasını sağlayan bir ev kadını, ameliyathanedeki herkesin ve
her eşyanın uygun yerlerinde olup olmadığını kontrol ettiği için
bir türlü ameliyata başlayamayan bir doktor veya dosyalarını
düzenlemekten ödev yapmaya başlayamayan bir öğrenci benzer
özellikler gösterebilirler.
Pek çok yöneticinin kontrol delisi olduğunu görüyoruz. Bu,
işin getirdiği bir sorumluluk mudur, yoksa üst düzeydekiler daha
fazla mı kontrol delisi olurlar?
Kişinin sorumluluğu, ondan beklenen performans ve hata yaptığı
zaman kaybedeceklerinin değeri ne kadar fazla ise, kişi işini o
kadar mükemmel gerçekleştirmeye çalışır. Kendi çalışanlarından da
aynı önemi ve dikkati göstermelerini bekler. Dolayısıyla onları
daha fazla eleştirebilir, daha fazla kontrol etmeye çalışabilir ya
da alternatif yöntemlerdense bildiği sağlam güvenli yollarda
ısrarcı olabilir. Burada önemli olan kişinin sahip olduğu bu
özelliklerin derecesidir. Sorumluluk alırken, hata yapmamaya,
mükemmel performans göstermeye çalışırken, kişi kendi ve
başkalarının hayatlarına zarar veriyorsa, bu tarzı onun sağlıklı
bir şekilde çalışmasını, ilişki kurmasını engelliyorsa, bu noktada
kişi yardım almalıdır.
Çevremizdeki kontrol delisi insanlarla nasıl başa
çıkabiliriz?
Saplantılı kişilik özellikleri gösteren insanlarla yaşamak çok
zordur. Devamlı eleştirilmek, kontrol edilmek, kısıtlanmak birçok
insanı yıpratır. Bu kişiler, karşılarındaki insanın kişiliğini yok
sayar ve ona kendi doğrularını yaptırmaya çalışırlar. Başka
hiçbir alternatif düşünceyi kabul etmezler. Onları ikna etmeye
çalışma mücadeleleriniz hep yenilgiyle sonuçlanır. Eğer hayatınızda
sizi böyle kısıtlayan, ezen, kontrol etmeye çalışan bir insan
varsa, yapılabilecek en iyi şey ona durumu hakkında düşünmesini
sağlamak olacaktır. Israrcı olmadan, alternatif
düşüncelerin de varolabileceğini, hata yapmanın doğal ve insan
olmanın bir parçası olduğunu göstermek, kontrol edilen olarak
yaşadığınız duyguları paylaşmak, onun da davranışlarını gözden
geçirmesine yardımcı olabilir.
Kişileri kendi istekleri ve fikirleri doğrultusunda yönlendirir
Kontrollü biri olmak ve kontrol delisi olmak farklı şeyler
değil mi?
Her insan hayatının kontrolünü elinde tutmak ister. Sürüklenmek
istemez. Kendi kontrolü dışında gelişen olaylardan rahatsız olur.
Kontrollü olmak, düşünerek, planlayarak hareket etmek bize güvenlik
hissi sağlar. Fakat “kontrol delisi” olarak tabir edilen
kişilik özelliklerine sahip insanların, saplantılı bir kontrol
üzerine kurulmuş bir dünyaları vardır. Etraflarında olan olayları
ve kişileri kendi istekleri ve fikirleri doğrultusunda yönlendirir
ve bunun verdiği güçlülük hissi ile kendilerini iyi
hissederler.
Son olarak; kontrol delisi insanlar bu alışkanlıklarından
kolay kolay vazgeçemezler. Vazgeçebilmek için neler yapmalılar?
Önerileriniz neler?
Bu kişiler, eğer bu özellikleri, yaptıkları davranışlar kendilerine
veya başkalarına zarar vermeye başladıysa mutlaka bir uzmandan
destek almalı. Çeşitli psikoterapi akımları, bu kişilere kontrol
etme dürtüleriyle daha efektif bir şekilde başa çıkabilmeleri için
yollar bulmalarında destek olurken, bazı durumlarda psikiyatrik
ilaç tedavisi de gerekli görülebilir.