Dikkat: Facebook depresyona sokuyor
Abone olÇocuk Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Güzel, şiddet içerikli oyun oynayan çocukların tamamen duyarsızlaştığını, Facebook...
Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Güzel,
şiddet içerikli oyun oynayan çocukların tamamen duyarsızlaştığını,
Facebook’un depresyonla birebir ilişkisinin olduğunun tespit
edildiğini, ebeveynlerin çocuklarını bilgisayarlarda 30 dakikayı
geçmeyecek şekilde kısıtlaması gerektiğini söyledi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) tarafından düzenlenen “Adelosan
(Genç Erişkin), Video Oyunları ve İnternet” konulu konferansa OMÜ
Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Doç.Dr. Ahmet Güzel konuşmacı olarak katıldı.
İlk olarak Adelosan hakkında bilgi veren Güzel, “Dünyada 10-19 yaş
arası 1.2 milyar insan var. Dünya nüfusunun da yüzde 18’ini
adelosanlar yani genç erişkinler oluşturuyor. Yüzde 85 - 90’ı
gelişmekte olan ülkelerde yüzde 50’si şehirlerde yaşamaktadır. 2050
yılında şehir nüfusundaki adelosan sayısının yüzde 70 olması
beklenmektedir. Türkiye’de ülke nüfusunun yüzde 27’si 15 yaş
altında nüfustaki payına baktığımız zamanda yüzde 20’lik bir pay
oluşuyor. 15 - 19 yaş arası kızlarda yüzde 33’ü anemik, 15 - 24 yaş
gençlerin 127 milyonu okur-yazar değil, 75 milyonu işsizdir. Erken
yaşta ölen 10 erişkinden 7’si adelosan dönemde alışkanlıklardan
ölüyor. En sık neden ise obezitedir. Sigara içen 300 milyon
adelosan var. 150 milyonun sigaraya bağlı hastalıktan ölüyorlar.
Erişkin sigara içenlerin yüzde 90’ı 20 yaş altında başlamaktadır.
Dünyada her yıl 1.4 milyon adelosan ölümü gerçekleşiyor. Her 5
dakikada bir 15 - 19 yaş arası ölüm haberi alıyoruz. Her yılda 100
bin adelosan intiharı var. Samsun bölgesi adelosan intiharları
konusunda da Türkiye’de ilk sıralarda yer alıyor. En sık adelosan
intiharlarında 10 - 14 yaş arasında. Bu gelişmiş ülkelerdeki en sık
ölüm nedenidir. Üçüncü neden olarak en sık kızlarda görüyoruz. Ama
gerçekleştiren erkekler” dedi.
ŞİDDET İÇERİKLİ VİDEO OYUNLARI
Türkiye’de 35 milyon internet kullanıcısının olduğunu belirten
Güzel, “ABD’de oyunların yüzde 89’unda en az bir tane şiddet içeren
öğe var. Pek çoğu cinsel ve etnik ayrımcılık içeriyor. İlköğretim
seviyesindeki çocukların yarıdan fazlası insana karşı olan şiddet
içerikli video oyunlarını tercih ediyor. Çocukların yüzde 75’inin
en çok sevdiği oyunlar ise şiddet içeren video oyunlarıdır. ABD’de
ebeveynlere baktığınızda yüzde 30’u çocukların hangi oyunları
sevdiğini ve hangi oyunları oynadığını bilmiyor. Yüzde 89’u da
bilgisayarda geçirmesi gerektiği süreyi kısıtlamıyor. Türkiye’de 35
milyon internet kullanıcısı var. 15 yaş ve üzerindekilerin bir
bölümü haftada 50 saatini online oyun oynayarak geçiriyor” diye
konuştu.
"ÇOCUKLAR DUYARSIZLAŞIYOR"
Şiddet içerikli oyun oynayan çocukların duyarsızlaştığının altını
çizen Güzel, “Hepimizin çocukları var. Artık yemeğe, suya
ihtiyacımız olduğu gibi çocukların hayatların yönlendirilmesi
açısından da ebeveynlere bir sorumluluk düşüyor. Onun için
çocuklarınızın oynadığı oyunlarda şiddet içeriği var mıdır, yok
mudur diye mutlaka kontrol etmemiz gerekiyor. Şiddet oyunları, bir
oyunda birden fazla karakterin diğerine zarar vermeye çalışmasıdır.
Bu durum sık tekrar edilmesi yani her 4-6 dakikada bir şiddet
içerikli bir sahne olmasıdır. Bir fiziksel veya hasar yaptığında
puan, altın yeni bir hayat gibi ödüllendirmektedir. Çocuğu şiddete
teşvik etmektedir. Bir de birine zarar veriyorsunuz, herhangi bir
yerini kırıyorsunuz ya da onu öldürdüğünüzde bir kahkaha sesi veya
da bunun komik bir algı gibi ses geldiği zaman bunlarda tetikliyor.
Bunlar şiddet içerikli video oyunlarıdır. Aslında oynamak
izlemekten daha kötüdür. Çocuklar saldırganla kendini
bağdaştırıyor, onun yerine koyuyor. Ondan sonra tüm aşamalarını
yapıyor. Daha sonra sürekli bu işleri yapıyor ve sonunda ödül
alıyor. Sonuçta çocukların bu oyunlara karşı bağımlılığı ön plana
çıkmış oluyor ve tamamen duyarsızlaşıyorlar. Şiddet içerikli oyun
oynayan çocukların beyin aktivitelerinde belirgin bir azalma
oluyor. Karar verme yetkisinde de bazı alanların tamamen
duyarsızlaştığı tespit edilmiş” şeklinde konuştu.
"FACEBOOK DEPRESYONA SOKUYOR"
Facebook’un depresyonla birebir ilişkisinin olduğunu belirten Güzel
şunları kaydetti:
“İnternet kullanımı ile ilişkili olarak bekleyen sıkıntılar,
özellikle akıllı telefonlar ve tabletler televizyonların yerini
almış durumda. Sosyal paylaşımlar DLS5’in içersine ‘Facebook
Depresyonu’ olarak girdi. Eskiden ‘sigara kullanıyor musunuz? Sabah
kalkar kalkmaz sigara içer misiniz?’ böyle bir ifade
kullanılıyordu. Eğer yemekten önce sigara içerim diyorsa, sigara
bağımlısı ve bununla ilgili tedavi görmesi gerekiyor. Şimdi
Facebook ve diğer sosyal paylaşım siteleri çok yer aldığı için
şimdi ‘sabah kalkar kalkmaz Facebook’a giriyor musunuz? Sabah
kalkar kalkmaz yerinizi bildiriyor musunuz?’ deniliyor. Artık bu
bizim yaşam biçimimiz haline geldi. Facebook’un depresyonla birebir
ilişkisinin olduğu tespit edildi. Facebook ile uyku bozukluğu
arasında ciddi bir ilişki tespit edilmiş. Türkiye’de erişkin
kontrolünde oyunlar olması gerekiyor. Çocuklarımızı bilgisayarlarda
30 dakikayı geçmeyecek şekilde kısıtlamalısınız. Derslerini
çalışmadan, ödevlerini yapmadan bilgisayarın başına oturmamaları
konusunda kararlı bir davranış sergilemeniz gerekiyor. Hiçbir zaman
çocuğa oyunu ödül şeklinde vermemeliyiz. Okul zevkini ve
alışkanlığını kazandırmak gerekiyor. Çocuklarımızla birlikte
geçirebileceğimiz zaman ayırmamız gerekiyor.”
(İHA)