Dikkat eksikliği hastalık belirtisi
Abone olUzmanlar dikkat eksikliğinin hastalık belirtisi olabileceğine uyarısında bulundu.
Konsantrasyon sorunu mu yaşıyorsunuz ya da uzun süre aynı yerde
oturamıyor, bir toplantıyı takip etmekte zorlanıyor musunuz?
Başladığınız bir işi bitiremiyor, öfke atakları geçiriyor, aklınıza
ilk geleni söyleme eğilimi mi gösteriyorsunuz.
Uzmanlar, bunları, stresli bir yaşamın sonucu olarak yorumlamak
yerine, çocukluk döneminde başlayan ve yetişkinlikte de devam
edebilen Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
hastalığının belirtileri olabileceği uyarısında bulunuyor.
Tedavi edilmediğinde kişinin yaşam kalitesini düşüren, iş, ev başta
olmak üzere sosyal hayatını önemli ölçüde zedeleyebilen hastalığın,
uzman hekim kontrolünde tedavi edilmesinin mümkün olduğunu
vurgulayan uzmanlar, ilaç ve psikoterapinin etkin tedavi yöntemi
olduğunu belirtiyor.
10:21 | 28 Temmuz 2010
Türkiye Psikiyatri Derneği Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite
Bozukluğu Bilimsel Çalışma Birimi Koordinatörü ve Trakya
Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Cengiz Tuğlu, yaptığı açıklamada, DEHB’nin çocukluk çağında
başlayan, etkisi tüm bir yaşama yayılabilen, süreğen bir
nöropsikiyatrik bozukluk olduğunu söyledi.
Toplumdaki DEHB yaygınlığının çocuklukta yaklaşık yüzde 8,
ergenlikte yüzde 6 ve erişkinlikte yüzde 4 olarak bildirildiğini
ifade eden Tuğlu, çocukluk çağında var olan dikkat eksikliği,
hiperaktivite ve dürtüsel davranışların ilk olarak okul çağında
fark edildiğini belirtti. Tuğlu, "Sınıfta oturamayan, oyunlarda
arkadaşları ile yoğun sorunlar yaşayan ve okuma faaliyetlerinde
gecikebilen çocuklar görece hızlı fark edilip tıbbi yardım almaları
için yönlendirilebilmektedir" dedi.
Yaşam boyu devam eden dikkatsizlik, dürtüsellik ya da hiperaktivite
yakınmaları olan tüm erişkinlerde de DEHB tanısının akla gelmesi
gerektiğine işaret eden Tuğlu’nun verdiği bilgiye göre, Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu yaşama, kişiler arası ilişkilere,
okul ve iş dünyasına yansıyan olumsuz etkileri açısından toplumun
ve sağlık hizmetlerinin önemli sorunlarından birisini
oluşturuyor.
DEHB ister çocukluk ister erişkinlik döneminde olsun sadece
hastaları değil çevrelerini, ailelerini, ebeveynlerini de
etkiliyor. Riskli sağlık davranışları açısından tehdit altında olan
ergen ve genç erişkinlerde DEHB varlığında, sigara ve madde kötüye
kullanımı, yasal sorunlar, kötü akran ilişkileri, kendine güven
kaybı, okul ve iş başarısında düşüklük ve psikiyatrik eş tanılar
gözlenebiliyor.
YAŞIN İLERLEMESİYLE BİRLİKTE GÖRÜLME SIKLIĞI DÜŞÜYOR
Yaşın ilerlemesiyle birlikte görülme sıklığındaki düşüş, hastalığın
belirtilerinde azalma olduğuna işaret ediyor, ancak belirtiler
tamamen ortadan kalkmıyor.
Azalma eğilimine rağmen erişkin DEHB olan kişilerde bir işe
başlayamama, iş yerinde verimsizlik ve kötü zaman yönetimi, çok
sayıda işe başlanmasına rağmen bir çoğunu bitirememe, bir toplantı
boyunca oturamama, stresle baş edememe ve öfke atakları, aklına ilk
geleni söyleme eğilimi, kötü şoförlük sorunları ve evlilik ve
sorumluluklarının idaresi ile ilgili yoğun sorunlar sıklıkla ortaya
çıkabiliyor.
Dikkatsizlik daha çok bireyi, diğer bulgular ise daha çok çevreyi
rahatsız ediyor. Belirtilerini dışa vuran erkeklerin tersine kız
çocuklar genellikle olumsuz geri bildirimleri içselleştirme, özür
dileme, uyum sağlamaya çalışma, suçu üzerine alma ve kavga etmeme
eğilimi gösteriyor. Beklentileri karşılamak için daha çok çalışarak
ve yetersizlikleriyle başa çıkarak başarılı öğrenciler olmayı lise
dönemine dek sağlayabiliyor, ama bozukluğun daha sessiz seyrediyor
olması ve bu nedenle müdahale edilebilir olan bir sorun alanına
gereken müdahaleleri yapamama kadınların yaşamına, özellikle
onların akademik gelişimlerine önemli zararlar verebiliyor.
BAŞKA RUHSAL BOZUKLUKLAR, DEHB BELİRTİLERİNİ GİZLEYEBİLİYOR
Çocuklar ve erişkinlerle yapılmış çalışmalara göre, karşıt olma,
karşı gelme bozukluğu, davranım bozukluğu, anksiyete bozuklukları,
duygu durum bozuklukları, öğrenme bozuklukları ve alkol-madde
kullanım bozuklukları olarak adlandırılan ruhsal hastalıklar da
psikiyatrik eş tanıları oluşturuyor. Bu ruhsal bozukluklar, bazen
DEHB belirtilerinin gizlenmesine ya da ilaçlarla bir bozukluğu
tedavi ederken diğerinde bozulmalar ortaya çıkmasına yol
açabiliyor.
Erişkin dönemde başka ruhsal bozuklukların eşlik etmesi ve erişkin
yaşamının karmaşıklığı, çocuklardan farklı olarak erişkin DEHB
tedavisinde daha kapsamlı tedavi yaklaşımlarının uygulanmasını
gerekli kılıyor.
DEHBİ’de ilaç tedavisi uygulanırken, ilaçların erişkinlerde tıbbi
ve ruhsal eş tanıları gözeterek planlanması gerekiyor. Bundan sonra
da psikoterapi uygulanabiliyor.
Bu sorunu yaşayan kişilerin çoğu, yineleyen başarısızlıklar
yaşayabiliyor. Bu başarısızlık öyküleri ise kişinin kendi hakkında
olumsuz düşünceler geliştirmesine yol açabiliyor. Bu kişiler,
üstlendikleri görevler konusunda işlevsel olmayan düşünceler
geliştirebiliyor. Ortaya çıkan bu olumsuz düşünce ve inançlar, var
olan kaçınma davranışlarını arttırabiliyor. Bunun sonucunda da
kişiler, görev ya da sorunla karşı karşıya kaldığında dikkatlerini
daha çok kaybedebiliyor.
DEHB ile ilgili güçlükleri çocukluklarından beri yaşayan kişiler,
hem erişkinlik döneminde benzer belirtiler sergiliyor hem de bazen
belirtiler gerilese bile çocukluk döneminde almış oldukları
hasarların yansımalarını yaşam boyu taşıyorlar.
Önlenebilir kayıplara engel olabilmek için rahatsızlık fark
edildiğinde tüm tedavi imkanları kullanılarak etkin bir tedavinin
hızlı ve dikkatli bir biçimde başlatılması gerekiyor. Bunun
sağlanması için DEHB belirtileri olanların öncelikle bir psikiyatri
uzmanına başvurması ve DEHB yakınmaları olan bireylerin psikiyatri
uzmanına yönlendirilmesi tavsiye ediliyor.