Dikkat! Aile boyu hapse girebilirsiniz
Abone olYeni Türk Ticaret Kanunu'nda yapılan değişiklerin bazıları ekonomi çevrelerinin tepkisine neden oldu.
Türk Ticaret Kanunu'nda yapılan değişiklikler şirket yönetim kurulu üyeliklerine hapis cezası getiren yeni düzenlemeleri içeriyor.
Yapılan değişikliklerin neler getirdiğini bugünkü köşesine taşıyan Hürriyet yazarı Şükrü Kızılot'un uyarılarını sizler için derledik.
AİLE BOYU HAPİS YOLU...
Dede, nine teyze ve baldıza hapishane yolu
Sadece onlara değil, kayınvalideye de hapishane yolu gözüktü!
Bitmedi; dayı, hala, kayınpeder, görümce, baldızın, teyzenin ve görümcenin çocukları..
Durun daha bitmedi eşinizin dayısı, amcası, halası, teyzesi kayınbirader..
Liste uzayıp gidiyor ama bu kadarı yeter.
BU DA NEREDEN ÇIKTI?
Nereden olacak, Yeni Türk Ticaret Kanunu'ndan!
Gelin birlikte okuyalım.
MADDE:395/2: Yönetim kurulu üyesi, eşi ve kendisi ya da eşinin; üçüncü derece dahil kan ve kayın hısımlarından biri, şirkete nakit veya ayın borçlanamazlar.
Şirkete nakit veya ayın BORÇLANANLAR (yani şirketin yönetim kurulu üyesi ve eşi ile anne, baba, kayınvalide, teyze, kayınbirader, hala, baldız, dayı vs.) için "Kırk katır mı kırk satır mı?" cinsinden "adli para veya hapis cezası" var.
Bu düzenleme, hayatın olağan akışına aykırı.
Adam mal alacak, gitmiş akrabasının yönetim kurulu üyesi olduğu şirketten taksitle ya da iki ay sonra ödemek üzere mal almış. Bunda ne var?
İşin ilginç yönü şu, malı verene değil borçlanarak alana yani baldıza, görümceye, dayıya,halaya, hapise kadar varan ceza var!
Adam mal almış, karşı taraf da vermiş, alanın suçu ne?
Diyelim ki teyze, dayı, kayınvalide borçlandı. Borçlananın suçu ne?
Borçlanana niye ceza kesiliyor? Borçlandı diye kayınvalideyi hapse atarsan, evin düzeni ne olur?
PARA VE HAPİS CEZASI NE?
1. Adli Para Cezası:
Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun "suçlar ve cezalar" başlıklı 562/5-d maddesinde; "395'inci maddeye aykırı olarak borçlananlar, üç yüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılırlar" diye yazıyor.
Burada "birkaç tane ince nokta" var.
a) Borçlanma olayında TL olarak asgari bir tutar yok. "Borçlanma" deniliyor, o kadar!
b) Ceza için "üç yüz günden başlayan" deniliyor ama azami ceza süresi belirtilmemiş.Açıp, Türk Ceza Kanunu'na (TCK) bakıyoruz; adli para cezası 730 günden fazla olmuyor ve en az 20, en fazla 100 TL olarak hakim tarafından takdir ediliyor. Örneğin, 300 günün karşılığı 6-30 bin lira arasında değişiyor (TCK Md.52/1 ve 2).
c) Birden fazla borçlanma durumunda, olayın boyutları değişiyor. Ceza artıyor.
2. Hapis Cezası:
a) Belirlenen sürede adli para cezası ödenmediğinde veya kısmen ödenmediğinde, Cumhuriyet savcısı kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen "gün sayısı kadar hapis cezasına" dönüşüyor (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, Md.106/3).
b) Adli para cezası yerine çektirilen hapsin infazı ertelenemiyor (5739 sayılı Kanun Md.5).
c) Adli para cezası yerine çektirilen hapis cezasının süresi "üç yılı" geçemiyor. Birden fazla hükümle adli para cezalarına mahkumiyet halinde, bu süre "beş yılı" geçemiyor (5275 sayılı K. Md.106/7).
DEDE, NİNE, BALDIZ MADDESİ DEĞİŞMELİ
Değişmezse, "fıkra gibi" sonuçlar ortaya çıkar.
Yasanın bazı maddeleri hazırlanırken, gerekli özenin gösterilmemesi, çok önemli hususların atlanması veya ihmal edilmesi, şirkete borçlanma maddelerinde ciddi hatalar yapılması, internet olayının abartılması, cezalarda özellikle hapis cezalarında kantarın topuzunun fazla kaçırılması, yasanın yayımından itibaren 6 ay ve bir yıl içinde yayımlanması gereken tüzük, yönetmelik ve tebliğlerin hala ortada olmaması, yasanın ertelenmesini ve değişiklik yapılmasını gerektiren başlıca nedenler.
Türkiye'nin yeni bir Ticaret Kanunu'na ihtiyacı var ama bu şekliyle değil..