Dikiz aynasına bakarak ilerlenmez
Abone olKoç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Türkiye'nin şu anda hızla toparlanmaya başladığını belirtti.
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Türkiye'nin şu anda
hızla toparlanmaya başladığını belirterek, ''Artık geriye dönüp ah
vah etmenin, suçlu aramanın bir yararı yok. Sürekli dikiz
aynasından bakarak ilerlemek mümkün değil'' dedi. Koç, ilki
Konya'da gerçekleştirilen ve ''Anadolu Buluşmaları'' adı verilen
bayi toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin geçtiğimiz 10
yılda büyük ekonomik krizlerle karşılaştığını anımsattı. Yıllarca
binbir emekle oluşturulan varlıkların bir bölümünün kaybedildiğini
ve şimdi hızla toparlanılmaya çalışıldığını anlatan Koç, şunları
söyledi: ''Artık geriye dönüp ah vah etmenin, suçlu aramanın bir
yararı yok. Sürekli dikiz aynasından bakarak ilerlemek mümkün
değil. Önemli olan ülkeyi yönetenlerin ve bizlerin geçmişten ders
alması ve hataları tekrarlamaması. Karamsar olmakla da bir yere
varılmıyor. Olayların iyi yönlerini görmek, kendi üzerimize düşen
görevi eksiksiz yerine getirmek, morallerimizi bozmadan çok
çalışmak başarı için olmazsa olmaz koşullardan birkaçı.'' Hükümetin
ve işadamlarının doğru işleri, doğru zamanda, doğru kişilerle
yapmak zorunda olduğunu ifade eden Koç, ''Şu anda 59. hükümet tek
parti iktidarı olarak iş başında. Bu durum ülkemiz için büyük bir
şans. İş dünyası olarak kendilerine azami ölçüde yardımcı olmamız
lazım'' dedi. ''DEVLET KESESİNDEN AKTARILACAK KAYNAK YOK'' Mustafa
Koç, Türkiye'nin şu anda içinde bulunduğu dönemin kişisel veya
sektörel çıkarların takip edileceği bir dönem olmadığına ve bütçe
dengelerinin hassas olduğuna değinerek, ''Devlet kesesinden artık
hiçbir kurum, sektör veya zümreye aktarılacak kaynak yok. Ülke,
kaynaklarını fevkalade dikkatli ve verimli kullanmak
mecburiyetinde. Tütüne az verdi deme, buğdaya verilen taban fiyatı
yetersiz bulma ve bu konuda hükümeti baskı altında tutma lüksümüz
yok. Aksi büyük bir sorumsuzluk ve ülkenin geleceğini tekrar
tehlikeye atar'' diye konuştu. Herkesin öncelikle toplum
çıkarlarını düşünmek zorunda olduğuna dikkat çeken Koç, kritik
dönemi aşabilmek için hükümete de önemli görevler düştüğünü,
ekonominin gerçekleri doğrultusundaki ciddi ve tutarlı
uygulamaların büyük önem kazandığını, bunun bir anlamının iç ve dış
piyasalara güven vermek olduğunu söyledi. ''SİHİRLİ İKİ KELİME
MORAL VE GÜVENDİR'' Türk ekonomisinin sahip olduğu büyük
potansiyelin ancak hükümetin doğru ve adil uygulamalarının vereceği
büyük güven ve moralle ortaya çıkacağını kaydeden Koç, ''Burada
sihirli iki kelime moral ve güvendir. Faizler de döviz de dengeler
de bu şekilde yerini bulacaktır'' dedi. Koç Topluluğu olarak
Türkiye'nin geleceğine hep güvendiklerini, yatırımlara hiç ara
vermediklerini ve krizin en dorukta olduğu dönemde ümitsizliğe
kapılıp kitle halinde işçi çıkarmadıklarını vurgulayan Koç, zamana
ve zemine göre doğru kararlar alarak, verimliliğe ve tasarrufa
dikkat ederek, faaliyetlerini sürdürdüklerini ifade etti. Mustafa
Koç, ihracatı önemli ölçüde artırdıklarını, 20 yıl önce toplam
cironun yüzde 90'ının iç pazar ağırlıklı olmasına rağmen bugünkü
satışların yüzde 35'ini ihracat faaliyetlerinden sağladıklarını
kaydetti. Hükümetin önünde bilinen güçlüklerin yanı sıra önemli
fırsatların da bulunduğuna işaret eden Koç, dünya ve Ortadoğu'nun
adeta yeniden şekillendiği günümüzde, hükümetin Avrupa Birliği'nin
(AB) bir ülkesi olma yolunda kat etmesi gereken yolları büyük bir
inançla yürüme arzusunda olduğunu her fırsatta dile getirdiğini,
iktidar partisinin AB konusunda muhalefetle tam bir dayanışma
içinde bulunduğunu söyledi. ''TÜRKİYE YAPAY GÜNDEMLERLE VAKİT
KAYBETMEMELİDİR'' Koç, Türkiye'ye dair gelişmeleri umutla
beklediklerini dile getirerek, ''Ülkemizin biran önce içimize
sindiremediğimiz krizler ortamından kurtarılmasını diliyoruz. Bir
diğer önemli konu ise Türkiye'nin ana sorununun dışında yapay
gündemlerle vakit kaybetmemesidir'' dedi. Bugün Türkiye'nin
istihdam yaratacak yatırım ile üretim ihtiyacının büyük ve acil
olduğunu vurgulayan Koç, genç nüfus yapısına sahip Türkiye'deki
işsizliğin tehlikeli boyutlara ulaşmadan yabancı sermayenin önünün
açılması ve güven ortamının biran önce sağlanması gerektiğini
kaydetti. Mustafa Koç, Türkiye'nin Irak krizi sürecini yeterince
değerlendiremediğine ve bunun sonucunda stratejik müttefik ABD ile
ilişkilerin durağanlık sürecine girdiğine işaret ederek, ''Bunun
aşılması bir süre alacaktır. Bu konuda çok dikkatli ve düzenli
davranma mecburiyetimiz var. İlişkilerin karşılıklı güvene dayalı
olarak kurulması yıllar alıyor, ancak bir karar veya davranışla bir
gecede sarsılabiliyor. Umarım, ABD ile ilişkilerimiz bir zaman
içinde yeniden düzelecektir'' dedi. ''GEÇTİĞİMİZ YIL MARATON
KOŞUMUZA BAŞLADIK'' Koç, topluluk olarak kriz koşullarını da
gözönünde tutarak 2001'de stratejik hedefleri yeniden
belirlediklerini, bu hedeflerin teknoloji ve marka gücünü artırmak,
yaptıkları her işte liderlik iddialarını sürdürmek, rekabet güçleri
olan işlere odaklanmak, yurtdışı satımlarını artırmak ve her yıl
ortalama yüzde 14 büyüyerek dünyanın sayılı şirketleri arasında yer
almak olduğunu anımsattı. Koç, şunları kaydetti: ''Geçtiğimiz yıl
bu büyük hedefe doğru maraton koşumuza başladık. İşte aldığımız
sonuçlar: Koç Topluluğu'nun 2002'de satışları sabit fiyatlarla
yüzde 19.3 oranında artarken, ihracatımızdaki bu artış oranı yüzde
41'i buldu. Çalışanlarımızın sayısı 50 bini aştı. Geçtiğimiz yıl
Arçelik'in yurtdışında şirket alması, Beko'nun dış satışlarını
yüzde 100 oranında artırması, Migros'un yurtdışında alışveriş
merkezleri açmaya devam etmesi, Ford ve Fiat'ın çıkardıkları yeni
modellerle Avrupa piyasalarında boy göstermesi, hem bizleri çok
sevindirdi, hem de kamuoyunda yankı yarattı.'' Mustafa Koç,
hedeflerin çok büyük ve heyecan verici olduğunu dile getirerek,
''İşte ben, böyle bir dönemde görevi devraldım. Bir maraton düşünün
ki 100 metre temposunda koşmanız ve önünüze çıkan engelleri teker
teker aşmanız gerekiyor. Ben bu konuda sizlere ve çalışanlarımıza
güveniyorum'' diye konuştu. Koç Topluluğu'nun bugünlere gelmesinde
bayilik örgütünün rolünün çok büyük olduğunu vurgulayan Mustafa
Koç, bayilere şöyle seslendi: ''Bugün Türkiye'de mevcut 16 milyon
ailenin tümünde en az bir ürünümüzün bulunması Arçelik'in,
Beko'nun, Demirdöküm'ün, Aygaz'ın, Ford ve Fiat'ın pazardaki üstün
konumlarını hep sizler kanalı ile sağladık. Tüketiciye en yakın
toplum olma özeliğimizi sizlerle kazandık. Bu yurt içindeki hakim
ve üstün durumumuzu, yine sizlerle sürdürmek bundan böyle de en
önemli hedefimiz olacaktır. Onun için görevi devraldıktan sonra
yaptığım çalışma planının ilk sırasına, Anadolu'daki bayilerimizle
vakit buldukça biraraya gelmeyi koydum.'' Koç, 9 bin yıllık geçmişe
sahip Konya'nın büyük Türk düşünürü Mevlana Celalleddin Rumi'nin
sevgiye, iyiliğe, güzelliğe dayalı felsefesini temsil eden bir
şehir olduğunu vurgulayarak, yurt gezilerine Konya'dan başlamak
suretiyle tüm Koç Topluluğu'nun bayileriyle yıllardan beri süren
karşılıklı güven ve dayanışmaya dayalı ilişkisine manevi güç katmak
istediğini söyledi. Mustafa Koç, toplantıya eşi Caroline Koç ile
birlikte katıldı. Toplantıda, Konya, Niğde, Aksaray ve Karaman'daki
Otokoç, Aygaz, Arçelik, Opet, Beko ve Koç Allianz'ın 268 bayisi yer
aldı.