Dijital imzada önemli uyarılar
Abone olDijital imza uygulamasına resmen geçildi. Ancak internette güvenlik açıkları düşündürücü boyutlara ulaştı. Uzmanlar kullanıcıları bir kez daha uyarıyor.
Günlük alışkanlıklarımızın arasına hiç farkına varmadan yeni
yeni teknolojik alternatifler giriyor. Bunlardan biri de dün resmen
başlatılan Dijital İmza . Günlük hayatta kullanılan imzalarda
olduğu gibi, dijital imzalar da elektronik ortamda gönderilen
bilginin veya e-mail'in kime ait olduğunu göstermek için
kullanılır. Dijital imzaların oluşturulmasında ve doğrulanmasında
dijital sertifikalar kullanılır. Gönderdiğiniz veriyi imzalamak
için kendinize ait bir dijital sertifikanız bulunmalıdır. Dijital
imzanın özellikleri nelerdir? 1. Dijital imza bir kullanıcı, sunucu
ya da host' tan gönderilen bilgilerin kesinlikle o kuruma veya
kişiye ait olduğunu doğrulayarak, verinin başkası tarafından
yollanmadığını garanti eder. 2. Dijital imza, veri akışı sırasında
bilgilerin içeriğini korur, bir başka kişinin eline geçmesini ya da
değiştirilmesini engeller, bilginin sadece alıcıya gittiğini ve
sadece alıcı tarafından okunacağını garanti eder. 3. Dijital imza,
veriyi gönderenin ve alanın kim olduğunun kanıtlanmasına imkan
tanır. Yani imzalanmış bir dokümanı yollayan kişi onu yolladığını
inkar edemez ve alıcı da aldığını inkar edemez. Dijital imza nasıl
oluşturulur ve doğrulanır? Gönderilecek mesaj özgün bir biçimde
kısaltılarak mesajın yeni bir versiyonu elde edilir, buna "hash"
adı verilir. Sonra saklı anahtar kullanılarak bu "hash" kodlanır.
Bu kodlanmış "hash" dijital imza olarak kullanılır. Mesaj
iletilirken bir şekilde değişirse bunun "hash"i ilk mesajdan farklı
olur. Yani dijital imza mesaj ve saklı anahtara özgüdür. Dijital
imza mesaja eklenir ve mesajla birlikte alıcıya gider. Alıcı
mesajı, şifrelenmiş "hash"i yollayan kişinin açık anahtarını
kullanarak çözer. Bu iki "hash" aynı ise saklı anahtarı sadece
gönderen bildiği için bu mesajın gönderen kişiye ait olduğu ve
mesajın değişmeden geldiği onaylanmış olur. Dijital İmza, Banka
Sanal Şubeleri, Sanal Güvenlik Geçtiğimiz günlerde içeriğinden
sesini ancak e-mail ile duyurabilme çaresizliği okunan e-mailler
aldık. Bir banka müşterisi, kullandığı sanal şube aracılığıyla
74,000 YTL' sinin çalındığını yazmış. Mağdur, daha sonra,
başlattığı e-mail yayını sonucunda, sadece kendisinin değil,
binlerce kişinin değişik bankaların sanal şubelerinden aynı
mağduriyeti yaşadıklarının bilgisini topladığını, isim ve
hikayeleriyle yayınladı. Konunun uzmanları da şikayetçi. İşte
güvenlik alanında yazılım üreten Tictronik şirketinden bilişimci
Faruk Kekevi’nin anlattıkları. Güvenliği Mümkün ADSL ve diğer
kalıcı internet bağlantısının yaygın kullanımı, biz de batıdan
oldukça geç bir tarihte başladı. Bizim şimdi yaşamaya başladığımız
olayları, diğer ülkeler yaşadılar, önlemlerini aldılar. Bizim de
bunları gözleyip, bu tip olayları henüz yaşamadan gereken önlemi
almamız gerekirdi. Güvenlik önlemi nasıl alınır.? Ben bilişimciyim
ve bu konu ile iştigal eden bir şirketin yöneticisiyim. Güvenlik
önlemi iki taraflı olarak alınır. Banka tarafında ve banka
müşterisi tarafında. Burada banka sanal şube yazılımlarını konu
etmeyeceğim, çünkü bu kuruluşların her biri bu işin bilincindeler
ve gereken önlemleri almak zorundalar ve de aldıklarını sanıyorum.
Olaylardan gözlemlediğim kadarıyla, büyük güvenlik açıkları banka
müşterilerinin sistemlerinde bulunuyor. Bu açık, bir İnternet
Servis Sağlayıcısı Koçnet’ in 2004 yılında yaptığı araştırma ve
anket ile çok net olarak tespit edildi ve yayınlandı. Fakat öyle
sanıyorum ki, bu işlerle uğraşan bir grubun dışında kimsenin
dikkatini çekmedi. Raporda da bahsedildiği gibi, bilinçsiz ADSL
kullanımı söz konusu, kullanıcıda güvenlik kavramı yok. Diğer
ülkelerde gözlemlendiği gibi, kalıcı internet bağlantısı kullanımı
yaygınlaştıkça, Türkiye' de sanal hırsızlık ve diğer suç
potansiyeli artacak. Çünkü, kullanıcı bilinçlendirilmiyor, bu iş
oluruna bırakılmış durumda. 18.Temmuz.2005 tarihinde Türkiye sanal
ortam için önemli bir adım daha attı, dijital imza kullanımı resmen
başlatıldı. İnternet kullanımı daha da artacak demektir. Bu
sevindirici, ancak parelel olarak kullanıcıyı bilinçlendirmeyi
birilerinin üstlenmesi gerekiyor. Dijital imza konusu, maddi olarak
banka sanal şube kullanımından daha fazla önem taşıyor. Yukarıda
anlattığım banka olaylarında yakalanan nadir suçlulardan birisi,
organize bir çeteye mensup olduğunu, çetenin komşu bir ülkeden,
oranın vatandaşları tarafından yapılandırıldığını ve yönetildiğini
itiraf etmiş. Kullanıcının bilinçlendirilmemesi nedeniyle maalesef
iştah kabartan bir ülke görünümündeyiz. Dijital imza kullanımının
yaygınlaşması ile bu iştahlar daha da artacaktır. Sorumluluk Türk
Telekom’un ADSL ve diğer kalıcı internet bağlantılarını sağlayan
kuruluşumuz Türk Telekom, dijital imza organizasyonunu da üstlenmiş
durumda. Bence, bilinçlendirme konusunu da üstlenmesi gereken
kuruluş Türk Telekom olmalı. İnternetin kullanımı, kullanılan
sistemde güvenliği sağlayan bazı programlarca sağlanmaktadır. Bunu
kurmak, kullanmak zor değildir. Şirketim, bu tipte programların
satışını ve servisini vermektedir. Bu nedenle yakınen
gözlemlemekteyim, kullanıcıda bu konuda bilinç olmadığı için
inanılmaz bir umursamazlık var. Durumun böyle gitmesi halinde,
sanal hırsızlığın, kapkaç teröründen daha ön sıraya fırlayacağı
konusundaki endişem devam ediyor. Peki Ne Yapmalıyız? Eğer bu sanal
saldırılardan nasıl korunacağız derseniz onun içinde geliştirilmiş
ve Türkçeye kazandırılmış üstün teknoloji ürünü programlar mevcut.
Bunlar sanıldığı kadar pahalı da değiller. Tekeller tarafından
piyasaya sunulan programlar son tüketici tarafından pahalı
bulunabilir. Ancak alternatifler sözkonusu. 602LAN SUITE bunların
arasında güvenilirliğini ispat etmiştir, ki fiyatı da her
kullanıcının alabileceği düzeydedir. Bence ihmal edilmemeli.