Digiturk'ten şok karar

Digiturk Yönetim Kurulu Başkanı Ali İhsan Karacan, "Futbol yayın ihalesi için açıklanan rakamlar ekonomik gerçeklere uygun değil. İhalenin Futbol Federasyonu seçimlerine malzeme yapılmak istendiği düşüncesindeyim. Digiturk'ün İhaleye girme fikrinden uzaklaştığını söyleyebilirim" dedi. Digitürk, iki gün sonra yapılacak futbol yayın ihalesine katılmayacak mı? Dün Digiturk Yönetim Kurulu Başkanı Ali İhsan Karacan'dan aldığım bilgilere göre, "evet, Digiturk yönetiminde ihaleye katılmama seçeneği ağırlık kazandı" diyebilirim. TRT ile bu ihaleye katılmak için anlaşma yapan Digiturk, 350 bin Lig TV abonesi ile ihaleye en hazırlıklı şirket konumuydaydı. Ancak, Karacan toplam 850 bin abonesi olan Digiturk'ün bu ihaleye katılma fikrinden giderek uzaklaştığını söyledi. Karacan spor kamuoyunu yakından ilgilendiren ve tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu. "Bizi çantada keklik olarak görenler yanılıyor" diyen Karacan'a göre ihale şartnamesi ekonomik gerçeklerden uzak bir yaklaşımla hazırlandı. Şartnameye göre ihale 135 trilyon 550 milyar lira taban fiyatla başlayacak. Federasyon payı ve KDV de eklendiğinde bu rakam 179 trilyona çıkıyor. Kapalı zarf usulü başlayacak, ihale açık artırma ile tamamlanacak. Karacan deklare edilen baz rakamlara itiraz ediyor. Yıllık 100 milyon dolar rakamı ile başlanacak bir ihalenin ekonomik realitelere uygun olmadığını belirten Karacan özetle şunları söyledi: "Anladığımız kadarıyla mevcut yönetim, bu ihale ile kulüplere 'bakın havuzu bozdurmadım hem de ihale rakamlarını bir önceki döneme göre artırdım' mesajı vermeye çalışıyor. Üstelik "Federasyon seçiminden bir gün önce ihale sonuçlanır" denilmesi, konunun seçimler için malzeme yapıldığını ispatlıyor. Bu bakış açısı, maliyet hesaplarının yapılmadığını gösteriyor. Bir önceki dönemde ortaya çıkan rakamlar 2000 yılında şişen ekonomi balonunun rakamlarıydı. Nitekim balon, kriz ile patladı. Şimdi yeniden bir balon şişiriliyor. Biz geçen dönem 106 milyon dolar zarar ettik. Bunu hissedarlarımız ve Digiturk'un, Lig TV dışındaki aboneleri de üstlendi. Şimdi normal olmayan ve ekonomik açıdan faaliyetlerimizin devamını zayıflatan yüksek bedeller isteniyor. Yine zarar etmemiz bekleniyor. Elbette bugünkü abone bazına kavuşmamızda geçtiğimiz dönem etkili oldu. Ancak geçmiş deneyimler, ekonomik gerçeklerden uzaklaşarak bu işi almaya çalışan firmaların durumunun ne hale geldiğini gösterdi. 'Digiturk'un arkasında banka var' diyerek bu işe oluk oluk para akıtacağımızı sananlar hata yapıyor." Karacan'a, "Nasılsa bu işe bizden başkası giremez. Dolayısıyla böyle bir çıkış yaparak ihaledeki baz rakam aşağıya düşürürüz" gibi bir yaklaşımları olup olmadığını soruyorum: Yanıtı kısa oluyor: "Hayır. Hayatım boyunca hiçbir konuda karnımdan konuşmadım. Bugün şirketimin genel müdürünü (Ertan Özerdem) arayarak tereddütlerimi ve isteksizliğimi söyledim. İhaleye elbette isteyen girebilir. Ama biz şirketiz, vakıf değiliz. Bu işlere şov olsun diye girilmez. Hesap kitap yapılarak girilir." Karacan'ın çıkışı ne anlama geliyor? Digiturk ihaleye katılmaz ise ne olur? Bunu Federasyon'un düşüneceğine eminim. 6 Ağustos'da ligler başlayacak. Takımlar transferlerini yaptılar ve para bekliyorlar. Para ise Federasyon'dan gelecek. Federasyon da parayı ihaleyi kazanan firmadan alacak ve takımlara dağıtacak. İhaleye ise Digitürk dışında Doğan Grubu Free TV ile hazırlanıyordu. 3 gün sonra, ihalenin Haluk Ulusoy ve ekibine yeni seçim için malzeme olup olmayacağını ya da başka bir deyişle evdeki hesabın, çarşıya uyup uymadığını hep birlikte göreceğiz. Haber ve röportaj: Yavuz Semerci Kaynak: SABAH