Müzik kariyerinin 25'inci yılını kutlayan ünlü şarkıcı Gökhan Tepe, eşi Aylin Özer ve 1.5 yaşındaki oğulları Denizhan'la Sabah gazetesinden Hakan Uç'a röportaj verdi. Müzikte 25 yılı geride bıraktınız. Çeyrek asır, dile kolay...25 yıldır yanımda olan herkese teşekkür ederim. Birçok arkadaşımın, dostumun emeği var sanat hayatımda. Dinleyicilerimle birlikte dolu dolu bir 25 yıl yaşadım. En zor zamanlarımda müzikle şifalandım. Daima müzikle yaşadım ve büyüdüm. 25'inci yılımda hâlâ yolda olmanın keyfiyle yaşıyorum. Pandemi dönemini oğlunuz ve eşinizle evinizde geçirdiniz. Bu durum üretiminizi nasıl etkiledi?Pandeminin en başındaki o üç ay, herkes gibi bizim için de oldukça endişe verici geçti. Bebeğimiz 3 aylıktı, o psikolojiyle birbirimize sarılıp, sağlıkla atlatabilmeye odaklıydık. Ailelerimiz bile aylarca göremedi bizi. Tabii duygularıyla yaşayan, üreten insanlarız. Öyle bir belirsizlik ve gerginlikle o dönem üretime odaklanamadım açıkçası. Daha sonraki süreçte pandemiyle yaşamayı öğrendikçe biraz daha rahatladık. Ben de gerek sanatçı dostlarım gerek kendim için, yeniden melodiler yapabilecek ruh haline geri dönebildim.Aylin Hanım'la mutlu giden evliliğinizin temelinde hangi değerler var?Biz ikimiz de samimiyete çok önem veriyoruz. Her konuda bu çok önemli bence. Tartışırken bile duygularımızı ifade edebilmeye dikkat ediyoruz. Sevgiyi es geçmemeye özen gösteriyoruz. Saygı da gerçekten olmazsa olmazımız. Genelde bir şeyleri birlikte yapmaktan mutlu oluyoruz ama ikimiz de yaratıcı insanlarız, yalnız kalmaya da ruhumuzun ihtiyacı olabiliyor. Ya da bazen arkadaşlarımızla olmak istiyoruz. Yani samimi olarak neye ihtiyaç duyuyorsak onları yapabilmek adına kişisel alanlarımıza saygılı olmaya çalışıyoruz. Bir de ikimiz de aile kavramına düşkünüz.Bayramları geleneksel bir şekilde kutluyor musunuz? Büyüklerinizi ziyaret edip telefonla arar mısınız?Evet tabii ki, her zaman buna dikkat ederdim, hâlâ da ediyorum. Çocukluğumdan kalan mutluluğun yansımalarını yaşatmak benim için büyük keyif. Şimdiyse, Denizhan'ın da büyüklerini hep sevgiyle hatırlamasını, onlarla paylaşımlar yapmasını istiyoruz. Bu yıl bayramı nasıl geçireceksiniz?Bu bayram boyunca konser turnem olacak. Açıkçası sahneyi çok özledik. Eşim Denizhan'la ailesinin yanında olacak ama belki Sapanca konserinde benimle olacaklar, sonra dönecekler. Böylece ben de oğlumun ilk bayramında yanında olacağım diye düşünüyorum.Bayram size ne ifade ediyor?Bizim jenerasyon şanslı bence, bayram deyince hep gülümseyen bir çocuk beliriyor gözümün önünde. O zamanlar çocuklara daha özen gösterilirdi bayramlarda, ondan sanırım. Onlarca iyi anım olabilir çocukluk bayramlarımla ilgili. Şimdiyse yine büyüklerimle olabilmek ve elimdekini paylaşabilmenin önemi geliyor aklıma. Kazandığımızın hepsi bizim değil, paylaşabildiğimiz kadarı gerçekten bizim. Ve o kadar da bereketli... Bunu hatırlatan zamanlardır bayramlar. Denizhan'a ileride örf ve adetlerimizi, bayram geleneklerimizi yaşatmak adına öğütler verecek misiniz?Denizhan şu an küçük fakat ileride de nasihat etmek yerine geleneklerimizi yaşatarak ona örnek olmayı tercih eden bir ebeveyn olmak istiyorum. Baba olarak rolümün öneminin farkındayım! Ben nasıl yaşıyorsam onun bilinçaltında da o kalacak ve ileride öyle davranacak büyüklerine ya da sevdiklerine. Mümkün olduğunca çok akrabasını tanısın, memleket köylerinde büyüsün, koştursun, hürmet etsin, hürmet görsün. O yeni bir nesle doğdu ama kökleri, izleri ona her yolculuğunda güven versin. Bu konuda komik bir anımız var; dedeler, anneanne, babaanne bir seneye yakın hiç göremediler onu. Tabii çok seviyorlar, Tahsin dedesi hep ellerini öpüyordu görünce. Denizhan da artık dedesini görünce önce elini uzatıyor. Bu çok hoşumuza gitti! Büyüdüğünde de el öpme sırası Denizhan'a gelecek elbette.Baba olduktan sonra hayatınız nasıl değişti, anlatır mısınız?Denizhan'ın doğumuyla birlikte mutluluğum daha da katlandı. Oğlum bana baba olmanın ne denli eşsiz bir duygu olduğunu hissettirdi. Denizhan pandemi sürecinde dünyaya geldi, bu sayede tüm zamanımızı onunla birlikte geçirme şansı yakaladık. Gelişiminin her evresine tanıklık ettim. Bu bende eşsiz duygular uyandırdı. Bir yandan da sabrımın sınırlarını genişletti. Beni daha olgun bir insan yaptı Denizhan. Ayrıca tabii ki geleceği daha çok düşünür oldum. Oğlumun iyi bir insan olması için elimden geleni yapacağım. Şarkılarınızın uzun ömürlü olmasının ve sanatçılar tarafından çok tercih edilmesinin özel bir formülü var mıdır?Bestelediğim şarkıların herhangi bir matematiksel formülü yok. Samimi duygularım ve ruhumla yaptığım tüm şarkılarım kalıcı oldu. Doğuştan gelen bir beste yapma yeteneğim var, bunu müzik eğitimi ile güçlendirdim. Şarkılarımın dinleyicilerde özel bir yer edinmesini önemsemişimdir hep. Beste vereceğim yorumcunun vokal yeteneğini iyi analiz ederim. Ne fazla ne az; yorumuna yakışacak ölçekte beste yaparım. Kendime de aynı şekilde. Bir bestemi sadece çok güzel diye seslendirmem, sesime uyup uymadığını dikkate alırım.Eşiniz hakkındaki 'İkimiz de müzik tutkunuyuz, onun harikulade bir müzik kulağı var" açıklamanızı okumuştum. Bu durumun avantaj ve dezavantajlarından bahseder misiniz?Evet, eşim de benim gibi konservatuvarda yetişmiş bir müzisyen. Flüt çaldığı birçok konserinde bulundum, birçok kaydını dinledim, icrasından ve duygusundan her zaman çok etkilenmişimdir. Evimizde müzik vazgeçilmez. Her tür müzik tarzı üzerine konuşur, tartışır, farklı hisleri paylaşırız. Bence bu çok güzel bir durum. İkimiz de aynı bakış açılarına sahip müzisyenler olduğumuzdan bu durumun herhangi bir dezavantajını yaşamıyoruz...