Devrim'i kızdıran gazeteler

Hakkı Devrim,başlıklı yazısında son günlerde meydana gelen gelişmeleri, hatalı veren gazetelere patladı.

İşimiz güya millete, doğru, hızlı ve eksiksiz haber vermek, değil mi efendim?
Gelin dünkü gazetelere fazla seçici olmadan bir göz atalım.
Gülben Ergen hamileymiş.
– Yaşasın!
Orada dursanız olmaz! Kimi bir, kimi bir buçuk, kimi iki ay, diye... süresini de mutlaka bildirmemiz gerekir, diye saçmalıyoruz. (Mustafa, gözünüz aydın. İkinizi de kutlarım!)
*
Mehmet Ali Ağca nişanlanmış.
– Nişanlısı kimmiş?
Doğru! İlk sual budur. Cevabı da bulunmuş. (Daha doğrusu cevap galiba sormadan ve kendisinden gelmiş.) İtina ve tesettürle sarılıp sarmalanmış bir güzel kız.
Adı Rabia Özden Kazan. Ortadoğu'da yazar bir meslektaşımızmış. O kesinlikle evet nişanlandık, Papa'yı ziyarete gideceğiz, Mehmet Ali'nin hayatından bir belgesel yapacağız, filan demekte. Bu Ağca'nın başka telden çalmasına mani değil.
– Ne nişanı, diyor; ben çok meşgulüm. Hıristiyanlar için İncil'i yeniden yazıyorum.
Nasıl haber bu böyle? (Vatan ve H. Tercüman).
*
Bir haber de Almanya'dan (Hürriyet). Darmstadt'daki bir trafik kazasında ölen Jülide Demirbaş'ın cenaze törenine dair. 20 yaşındaymış yavrucak. Duasını Alevî cemaatinden Kamber Dede okumuş. Malatyalı bir ailenin çocuğuymuş. Ölümü büyük üzüntü yaratmış.
Arkadaşlarının «Gamzeli güzel» dediği Jülide'nin bir resmi. Ve cenaze törenindeki tabutu. Başörtülü bir hanım üzerine eğilmiş. Tabutun kapağı açık. Merhumenin tül örtülü de olsa yüzü açıkta, rahatça görülüyor.
Müslüman Türk usulü bir cenaze gibi değil. Haberi yazanın, fotoğrafı kullananın, gazetecilerden bahsediyorum, bir açıklama getirmeleri gerekmez miydi?
Eksiksiz haber mi şimdi bu?


YAZI:Hakkı DEVRİM
RADİKAL