Devrimci Karargah davasında flaş gelişme

İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Devrimci Karargah davası bugün görüldü.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde görülen duruşmaya 11 tutuklu ile 5 tutuksuz sanık katıldı.

Duruşmaya önce eski emniyet müdürü Hanefi Avcı tek başına alındı. Tahliyesini talep eden Avcı, daha sonra salondan çıkarıldı. Avcı'nın ardından diğer sanıklar salona alındı.

Duruşmada sanıklar ve avukatları tahliye talebinde bulundular. Bostancı'daki çatışmada şehit olan emniyet amiri Semih Balaban'ın avukatı da müdahillik talebinde bulundu.

Taleplerin ardından duruşma savcısı Salim Duran, tutuklu sanıkların tutukluluğuna karar verilmesini istedi. Duruşmaya ara veren mahkeme, aranın ardından kararlarını açıkladı. Mahkeme, İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan ve birleştirme talebiyle gönderilen 16 sanıklı Devrimci Karargah davasını, kendi dosyasıyla birleştirilmesine karar verdi.Şehit emniyet amiri Balaban'ın eşi Filiz Balaban ve annesi Fadime Balaban'ın müdahillik talebi kabul edildi. Tutuklu sanıklardan Şeyma Özcan, Gülseren Poyraz, Benay Can, Umur Suyadal, Nejdet Kılıç, İbrahim Turgut, Osman Baha Okar ve Semih Aydın'ın tahliyelerine karar verdi. Mahkeme, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın da aralarında bulunduğu 18 sanığın tutukluluk halenin devamına karar verdi.

DURUŞMA ÖNCESİ PROTESTO

Duruşma öncesi açıklama yapan Milyonlar Adalet İstiyor grubu üyeleri, 600 gündür tutuklu bulunan tüm arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi. Açıklamaya Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Cumhuriyet ve Halk Partisi (CHP) Milletvekili Melda Onur, davada tutuksuz yargılanan SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş ve gazeteci Ahmet Şık da destek verdi.

Devrimci Karargah davası kapsamında tutuklu bulunan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Şeyma Özcan'ın tutuklanmasını protesto etmek için arkadaşları ve hocaları da bugüne kadar pek çok basın açıklaması düzenlemişti. Şeyma Özcan'ın annesi Sultan Özcan, kızının çok başarılı bir öğrenci olduğunu ve tutuklu kaldığı süre boyunca derslerinden çok geri kaldığını belirterek, "Buradan yetkililere özellikle de Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a sesleniyorum. Lütfen kızımı çocuğumu bırakın. Kızımın serbest bırakılmasını istiyorum" demişti.

Eğitimci anne Sultan Özcan kızının cezaevinde olduğuna hâlâ inanamadığını anlatarak şöyle konuşmuştu:

"Şeyma yazın gazetecilik stajı planlamıştı. Bunun için Özcan Kılıç isimli avukat ile telefonda görüşmüş. O telefon görüşmesini sormuşlar. Zaten yazokulu ile çakıştığı için staj da yapamadı. Ayrıca neden yurtdışına çıktığını sormuşlar. Ablası Bosna Hersek'te okuyor, onun yanına gitmişti. Liseden beri tanıdığı, onun gibi tutuklanan arkadaşı Deniz'i sormuşlar. O da 'liseden beri arkadaşım' demiş. Tutukluluğunu anlamış değiliz. Kızım 'neden burdayım, eski hayatımı geri istiyorum' diyor. 21 yaşında, okumak isteyen, Türkiye'nin en iyi beyinlerinden, derece ile üniversiteye girmiş bir öğrenci. O da şaşkın ama 'altından kalkamayacağım bir şey yok' diyor."