Devrim yaşayan kadınlar
Çoktandır şahit olduğum bir gerçeği etrafımda paylaştığımda şok
geçiren gözlerde muhalefetten sıkıldım doğrusu.
Bu günlerde o kadar çok boşanmış ayrı yaşayan kadın var ki,
boşanmanın özgürlük olduğu yalanıyla yaşayan,
Eski kocalarına duydukları nefretin tasvirleriyle dolu
başaramadıkları hayat maratonu. anlayışsızdı, geri zekâlı
sözleriyle başlayan, tanrım dayanamıyordum sözleriyle devam eden
kusmuklu geçmişin özeti.
Sonra ne yapıyorsun şimdi iş güç ne alem de boşandın madem buldun
mu özlemini duyduğun yaşanmışlık özellerini diye sorduğumda, evet
cevabı geldi her seferinde, kimse pişman değildi bitirilen
yeminleri. Hepsi sanki hiç sevmemiş hiç güzel günleri olmamışçasına
sili vermişti bir kalemde aşka dair yeminlerini
Bir çoğu kör kütük aşık tı, bilerek isteyerek hatta hiş kimsenin
etkisi baskısı altında kalmadan evlenmişlerdi özlemini kurdukları
yuva için.
Sonra, yaşın etkisi mi yoksa zamanın durması mı bilinmez, doyurmaz
oldu adı aşk olan kazanın dibini.
30 lu yaşlar derler ya kadının devrimi. Temeli sağlam olmayan
ilişkilerde deprem etkisi yarattı birden. Boşanan, ayrılan,
parçalanan aileler sıra sıra herkes kendi penceresinde son derece
haklı
Bir defa geldikleri hayatta tercihle karşı karşıya kaldılar, ben mi
başkalarımı?
Tabi ağır basan ben çıkıyordu.
Sonuç sıkıntılı boşanma süreçleri, eşlerde hasar yok kaybeden
yıpranan körpe bedenler çocuk ruhlar.
Ayakları üzerinde durmaya çalışan arayış içinde dul orta yaş
kadınlar.
Sonra hepsinin bir aşkı çıkıyor otuzundan sonra unutamadıkları bir
aşk, eninde sonunda kaybedenlerin yaşadıkları ruhsal erozyonla
karışık terkedilmişliğin yarattığı bencil duyguların aşk a
benzetilen yansıması.
Çok sevdiklerini söylerler hatta en çok sevdikleridir.
Merak ettim sordum kadınlara kendilerini genç hissettiren genç
adamları
Boşanınca kimleri tercih ettiniz ki bir iki sene içinde harcadınız
zamanınızı ve hayalini kurduğunuz anları.
Hepsinin ortak cevabı, ben hiç istemedim çok koştu peşimden le
başlayan bir sürü ben istemem yan cep hikâyelerini. Bütün erkekler
onlardan yaşça küçüktü bazen gerçekten çok küçüklerdi, kadın 40 na
dayanmış erkek 25 inde bilemedin 30 unda.
Bu madalyonun sadece kadın tarafındaki yüzü, birde erkeklerin
tercihindeki mantığa bakmak lazım.
Erkek kolay gördüğü cinsel arzu makinesine duygusal bakamıyordu,
kendi aklınca o sadece olgun sorunsuz düşündüğü dul
kadındır,üstelik onların başka sevgilileri de vardır.yaşlı partneri
sadece kalabalıklaştırılmış aşk yaşantılarında küçük bir
ayrıntıdır.Hiç bir zaman evlenmeyecek koşulsuz bir gün bitecek bir
ilişkidir.Tabi kadının sağlam bir kesesi yoksa.Gerçekten seven ve
mutlu sonlar var mı dır diye sorarsanız nadiren de olsa vardır ama
ben hiç görmedim doğrusu.
Kısacası boşanan kadınların kendinden küçük arkadaş seçiminin kendi
yalanına inanan yalancılıktan farkı yok, genç erkekle beraber
olmanın onlara gençlik vermeyeceğini kavramaları tepe üstü
çakıldıklarında anlıyorlar ama nafile. Plak hep dönüyor.
Kadınların çoğu çocuklu ve en yakınından en uzağına öyle normaldir
ki yaşanan dram, ulu orta yaşanıyor en normalinden, dudak büken
cahil, örümcek kafalı,
Bu yazıyı yazıp yazmamak arasında gidip gelirken ne kadar
sıkıldığımı düşündüm benim halim ne olacak? Bitti bu sefer
gerçekten bitti diyen bağımlı kadınlardan.
Sonuç: Benciller yalnız ölmeye mahkûmdur.