Devlette karne dönemi
Abone olKamuda her kurumun "Zayıf ve güçlü yönleri" ile yaptıklarını ve yapamadıklarını belirleme süreci başlayacak.
Strateji Geliştirme Başkanlıkları ile birlikte devlette, ''Zayıf
ve güçlü yönlerini
belirleme, yaptıklarını ve yapamadıklarının bilançosunu çıkarma''
dönemi başlayacak.
Kamu Mali Yönetim Kanunu'nun en önemli uygulama birimlerinden
olan
Strateji Geliştirme Başkanlıkları, yapılan atamalara paralel tek
tek faaliyete geçiyor.
Üstlenilen mali yükümlülükler nedeniyle uygulamada diğer kamu
kuruluşlarına da örnek teşkil edecek olan Maliye Bakanlığı Strateji
Geliştirme Başkanlığı da, Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdür
Yardımcılarından Ahmet Kesik'in Başkanlığa atanmasıyla birlikte
çalışmaya başladı.
DEVLET, ''ÖZELEŞTİRİ'' YAPACAK
Strateji Başkanlıkları, ilgili Bakanlıkların strateji yönetimi ve
planlama işini yürütecekler. Bu birimler, bütçelerin, girdiye
dayalı olmak yerine, sonuçlara, kaliteye yönelimi konusunda çalışma
yapacaklar. Başkanlıklar, bünyesinde görev yaptıkları kuruluşların
misyon ve vizyonunu belirleyecek, hizmetlerin yürütülmesini olumsuz
etkileyen unsurların ortadan kaldırılmasına dönük tedbirleri
araştıracak.
Her kuruluşta orta ve uzun vadeli stratejik amaç ve hedefleri
belirleyecek olan Başkanlıklar, idareler için bir ''özeleştiri''
mekanizması da oluşturacak. Bu çerçevede, her idarenin zayıf ve
güçlü yönleri ortaya konacak, zayıf yönlerin güçlendirilmesine
dönük politikalar tespit edilecek.
İdarenin faaliyetleri konusunda bilgi ve veri toplayacak olan
Strateji Geliştirme Başkanlıkları, üst yönetime de bilgi ve vergi
desteği sağlayacak.
İŞ KONTROLÜ VE BİLANÇO
''Kontrol önemli ama ölçemezseniz, kontrol de edemezsiniz''
anlayışı ile görev yapacak Başkanlıklar, hizmetin kalitesini
belirleyecek, kaynakların en etkin ve ekonomik kullanılması için de
çaba sarf edecek. Bakanlık bütçelerini hazırlayacak, aylık harcama
programlarını tespit edecek olan Başkanlıklar, bütçe uygulamalarını
izleyip, kesin hesabı da çıkaracak.
Strateji Başkanlıklarının en önemli görevlerinden birisi de iş
kontrol sistemini kurmak olacak. Sistem için ilk model, TÜBİTAK'ın
da desteğiyle Maliye Bakanlığı'nda oluşturulacak. Yeni sistem ile
herhangi bir iş ya da işlemin başlamasından, bitişine kadar olan
aşamalar tek tek ortaya konacak. İdarenin iş ve işlemlerine hız
kazandıracak bu uygulamada, evraklarla ilgili süreçler bile takip
edilebilecek. İş ve işlemlerle ilgili süreç basitleşecek ve
işlemler hız kazanacak. Başkanlıklar, iş ve işlemlere ilişkin
kalite kriterlerini de ortaya koyacak. İş ve işlemde vatandaşın
memnuniyetini ön plana alacak
ölçütlerle birlikte, işlerin kaliteden ödün vermeden, hızlı
yürütülmesi temin edilecek.
PERFORMANSLAR ORTAYA DÖKÜLECEK
Yeni yapılanma ile birlikte, performans dönemi de başlayacak.
Stratejik amaç ve iş kontrolünün ardından, performans kriterleri
belirlenecek. Her kurum ve iş için performans göstergeleri olacak.
Stratejik planlama ve faaliyet raporları, kurumun performansını da
ortaya dökecek. Böylece, kamu kuruluşlarının, ''Ben, ne
programlamıştım? Ne yapacaktım? Ne yapabildim? Neyi yapamadım?''
şeklindeki karneleri, gözler önüne serilecek.
YENİ SİSTEMİN AMİRAL GEMİSİYİZ
Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Ahmet Kesik, yeni
birimleri ''Kamu Mali Yönetim Kontrol Kanunu ile getirilen
reformist yapının ''amiral gemileri'' olarak niteledi.
Yeni yapılanma ile günü birlik yaşayan idare yerine, uzun vadeli
düşünen,uzun vadeli davranan ve uzun vadeli hedeflerini ortaya
koyan bir yapı oluşacağını kaydeden Kesik, şunları söyledi: ''Bu
yapılanmada vatandaş memnuniyetini sağlayan, kaliteden ödün
vermeyen, hizmetleri hızlı bir şekilde yerine getiren bir idari
anlayış geçerli olacak. Türkiye'de 80 yıldır uygulanan bir sistem
var. Buradan yeni bir Kamu Mali Yönetim sistemine geçmek geçiş
elbette o kadar kolay değil. Kamu Mali Yönetim uygulayan bütün
ülkeler, idari kapasite sorunu ile karşı karşıya kalmış. Bu
nedenle, yeni sistemde Strateji
Başkanlıklarına büyük görev düşüyor. Yeni yapı, birçok yetkinin
ilgili
idarelerce kullanılmasına da olanak sağlıyor. Eğer bizler burada
başarılı olamazsak, devlette yeniden merkeziyetçilik tartışılmaya
başlanır.''