Devletin gücü çocuklara yetti
Abone olDevleti tarumar edenleri bir ödellendirmediği kalan devletin gücü yine çocuklara yetti. 6 çocuk, çaldıkları bir çikolata parası yüzünden 72 yıl hapse mahkum ediliyor.
GÜVEN Ö., Sedat Y., Ali Can Ö., Gökhan Ö., Savaş D., Celal D...
Onlar, yaşları 13 ile 17 arasında değişen 6 arkadaştı. İki
çikolatayla başlayan oyun, parmaklıkların arkasında sonuçlanan bir
drama dönüştü. Eğer Yargıtay da, yerel mahkemenin verdiği kararı
onarsa, her biri hayatlarının en güzel yıllarını cezaevinde
geçirecek. 10 ile 22 yıl arasında hapis cezası alan 6 çocuğun
aileleri de perişan oldu. Türkiye, davayla birlikte bir kez daha
1997’de 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan “baklava çalan
çocukların dramı”nı hatırladı. 2002 yılının Aralık ayında meydana
gelen olay mahkeme kayıtlarına şöyle geçti: Güven, Sedat, Ali Can,
Savaş, Gökhan ve Celal, atari salonu çıkışında bir kadının
kendilerine verdiği iki çikolatayı paylaşmaya çalışıyordu. İş önce
oyunla başladı. Ancak daha fazla çikolata alma isteği, oyunun
yönünü de değiştirdi. 6 arkadaş, parkta oturan Mehmet D. ve Emrah
Y. adlı çocuklardan para istedi. Ancak Mehmet ve Emrah, sadece 3
milyon liraları olduğunu söyledi. 6 arkadaş, iki çocuktan 1 milyon
liralarını alıp, 2 milyon liralarını geri verdi. Mehmet’in,
cüzdanını cebine koyarken düşürmesi ise çikolatayla başlayan oyunun
seyrini de bir anda değiştirdi. Cüzdanı alan çocuklar, birbirlerine
atarak hızla olay yerinden uzaklaştı. Kayıtlara göre daha sonra
cüzdan bir okul bahçesine atıldı. Mehmet ve Emrah’ın şikayetiyle 6
arkadaşın oyunu onları genç yaşlarında demir parmaklıklarla
tanıştırdı. Sabıkaları yok Altı arkadaş, saldırıya uğradıklarını
söyleyen iki çocuğun şikâyeti üzerine önce gözaltına alındı. Bıçak
çekmediklerini söyleyen çocuklar, savunmalarına karşın tutuklanarak
cezaevine konuldu. Adli Tıp raporu ise darp ve cebir izine
rastlanmadığını ortaya koydu. 6 çocuğun başlarına gelecek olanı ilk
farkeden cüzdan sahibi Mehmet, dava sürerken kendisine bıçak
çekilmediğini, sanıklardan şikâyetçi olmadığını söyledi. 6 çocuğun
cezaevine gönderilmesi üzerine diğer arkadaşı Emrah da duruşmalar
sırasında şikâyetini geri aldı. Ancak, geriye dönüş mümkün olmadı.
Çünkü Mehmet ve Emrah, hakim karşısında verdikleri ifadelerinde
bıçakla tehdit edildiklerini söylemişti. Aydın Cumhuriyet
Başsavcılığı da, çocuklar hakkında ‘gasp ve tehdit’ suçundan 2002
yılında kamu davası açtı. Hepsi sabıkasız olan çocukların üzerinde
bıçak olması, gasp suçunun anlam ve sonucunu kavrayacak düzeyde
olduklarına ilişkin Adli Tıp raporu olayın akışını belirledi.
Raporu dikkate alan mahkeme, altı çocuğu ‘gasp ve tehditle para
aldıkları’ gerekçesiyle 10 yıldan 22 yıla kadar hapse mahkum etti.
Çocuklardan birinin suç tarihinde 15 yaşından büyük olması cezasını
iki kat artırdı. 17 yaşındaki Celal D. 22 yıl ağır hapis cezasına
çarptırıldı. Yaklaşık 2 yıldır cezaevinde bulunan çocukların
aileleri Aydın 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu kararını
Yargıtay’a götürdü. Temyiz için 6. Ceza Dairesi’ne gelen dava,
önümüzdeki günlerde görülecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise
altı çocuğa verilen 10 - 22 yıl hapis cezalarının onanmasını
istedi. Başsavcılık, bağlayıcılığı bulunmayan tebliğnamede, yerel
mahkeme kararının onanmasını talep ediyor. Daire onama kararı
verirse, 2 yıldır cezaevinde olan çocuklar, daha uzun yıllar hapis
yatmak zorunda kalacak. Beraat yok Yaşananları Tercüman’a anlatan 6
sanığın avukatı Cihan Şahin, “Çocuklar para istediklerini kabul
ediyorlar, ancak zorla almadıklarını söylüyorlar. Bunu Mehmet ve
Emrah da ‘Bizden para istediler, zorla almadılar’ diyerek
doğruluyor” diye konuştu. 6 çocukla cezaevinde görüşen Şahin,
“Şimdilik beraat etmelerinin imkansız olduğunu söyleyerek durumu
kavratmaya çalışıyorum” dedi. Mahkemenin kararını açıklamasının
ardından çocukların adalete olan güvenlerinin sarsıldığını belirten
Şahin, çocukların ıslah evi olmadığı için diğer mahkûmlarla Aydın E
Tipi Cezaevi’nde kaldıklarını ifade etti. 4’ü Aydın’daki E Tipi
Cezaevi’nde kalan sanıklardan 2’si daha sonra Nazilli Cezaevi’ne
sevk edildi. Şahin, “Mevcut durumda bir değişiklik olmadığı sürece,
Yargıtay da aynı karar onanacaktır” diyerek gelinen durumu
özetledi. Aileler perişan Olayın gerçekleştiği zaman çocuklarının
daha ortaokulda öğrenci olduğunu belirten Gökhan Ö.’nün babası ve
Ali Can Ö’nün amcası Şeref Ö. ise “Hiç bir şey yapmamışlar. 1
milyon lira parayı biri diğerine, o da bir başkasına atmış. Sonra
her şey alt üst olmuş. Topu topu bir milyon lira” diyerek
üzüntüsünü dile getirdi. İki yıldır her fırsatta oğlunu ve yeğenini
cezaevine giderek ziyaret ettiğini belirten Şeref Ö., çocukların
psikolojisinin bozulduğunu söylüyor ve ekliyor: “Biz aileler onları
cezaevinde o şekilde gördükten sonda artık bir şey bekleyemiyoruz.
Psikolojileri bozulmuş durumda. Bir şey yapacağız diye bize
güveniyorlar. Sürekli bizden haber bekliyorlar. Biz de 2 yıldır
onları bugünlerde çıkacaksınız. Bugün olmazsa yarın diye
oyalıyoruz. Ama nereye kadar oyalayacağız biz de bilmiyoruz. Her
şey karakolda karışmış. Polisi karşılarında görünce korkmuşlar ve
ben yapmadım o yaptı diye birbirlerini suçlamışlar.” Çocukların ve
kendilerinin tüm umutlarının Yargıtay’dan gelecek olumlu haberde
olduğunu belirten Şeref Ö. “Biz yine de Türk adaletine güveniyoruz.
Karar verilirken onların daha birer çocuk olduğunu unutmasınlar”
dedi. Haber: Yeşim Eraslan Kaynak: Halka ve Olaylara Tercüman