Devletin başı değil milletin başı seçilecek
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, 10 Ağustos’ta devletin başını değil halkın ve milletin başını seçeceklerini söyledi. <br/...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, 10 Ağustos’ta
devletin başını değil halkın ve milletin başını seçeceklerini
söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Karabük’ün
Ovacık ve Eskipazar ilçesinde partisinin ilçe başkanlıkları
tarafından düzenlenen bayramlaşma programına katıldı. Eskipazar
Belediyesi’nde düzenlenen bayramlaşma programında Filistin’de
yaşananlarla ilgili Mehmet Akif Ersoy’un “Girmeden tefrika bir
millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler, onu top
sindiremez” sözlerini hatırlatan Şahin, “Eğer Müslümanların
yürekleri toplu atmış olsaydı ve aralarında tefrika olmasaydı,
girmemiş olsaydı, düşman İslam beldelerine giremez, bu zalimane
düşmanlıkları ortaya koyamazdı. Demek ki önce Müslümanlar kendi
aralarındaki tefrikayı, ayrılığı gayrılığı bir tarafa bırakacaklar.
Sadece namaz kılarken, bedenlerimizin Kabe’ye dönmesi kafi değil.
Düşüncelerimizin, inançlarımızın, yaşayışlarımızın da Kabe’ye
dönüyor olması lazım. Farklı farklı düşüncelerle, bir yerlere çeken
görüşlerle birbirini düşman olarak gören, kitabınız ve
peygamberiniz bir olup farklı mezheplere sahip olmak düşmanlık
olabilir mi? Sünniler ve Şiiler birbirlerini düşman görüp
birbirinin beldelerine hücum ediyor. Kutsal yerlerine hücum ediyor.
Irak’ta IŞİD diye bir örgüt çıkmış camileri, türbeleri tahrip
ediyor. Bunun Müslümanlıkla ne ilgisi var. Dolayısıyla Müslüman’ım
diyenin ne demek istediğini kavramamız lazım. İslam dini barış
dinidir. Bunların sorgulanmasına imkan sağlamasını diliyorum bu
sıkıntıların. Bu yaşadığımız problemlerin, çoluk çocuğun hayatını
Ramazan ve bayram günü kaybetmesini, Müslümanların ellerini
başlarına alarak düşünmeye teşvik etmesini diliyorum” dedi.
Ramazan Bayramı’nın son günlerine geldiklerini, 10 gün sonra başka
bir bayram olduğunu söyleyen Şahin, “10 gün sonra cumhur bayramı
var. Yani halk, millet 10 Ağustos’ta bana göre halkın yani cumhurun
bayramıdır. Cumhurbaşkanını seçmek üzere ilk kez halk, Türk milleti
sandığa gidecek. Bu ülkede demokrasi 10 Ağustos’tan itibaren bir
adım daha ileriye doğru atmış oluyor. Kapsamını genişletiyor, daha
güçlü demokrasiye doğru gidiyoruz. Bu ülkede A’dan Z’ye nihai
kararı verecek olan tek merci milletin iradesidir. Millet karar
verecek. Kimin Cumhurbaşkanı olacağına da 77 milyon halkımız, 52
milyon seçmenimiz karar verecek” diye konuştu.
“ANAYASANIN 2 MADDESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNİ İSTİYORUZ”
1982 Anayasası’nın 104. maddesinin “Cumhurbaşkanı devletin başı”
dediğini ifade Mehmet Ali Şahin, “Biz milletin başını seçeceğiz 10
Ağustos’ta. Devletin başı. Milletin adamını milletin başına getirme
seçimidir 10 Ağustos” dedi.
Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bana ‘Sen hukukçusun, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda partiyi temsil
ettin. Anayasa’nın 104. maddesine mugayir laf etmiyor musun’
diyebilirsiniz. Biz bu anayasanın değiştirilmesini şiddetle
savunan, yeni bir anayasanın ortaya koyulmasını isteyen bir
partiyiz. Bizim dışımızda CHP ve MHP’nin değiştirilmesine şiddetle
karşı çıktığı Anayasa’nın 2 maddesinde ‘Türkiye Devleti, ülkesiyle
ve milleti ile bölünmez bir bütündür’. Bu şu demektir; bu millet bu
devletin milleti, bu ülkede bu devletin ülkesidir. Biz bunu kabul
etmiyoruz. Bu devlet bu milletin devleti, bu ülkede bu milletin
ülkesidir. Dolayısıyla biz anayasanın bu maddesinin
değiştirilmesini istiyoruz. Çünkü bu madde 12 Eylül 1980 darbesi
ile anayasaya koyulmuştur. Yani bir devlet var, en büyük devlet,
başka büyük yok. Bu millet o devletin milletidir. Bu devlete hizmet
etmekle sorumludur. Bu ülkede bu devletin ülkesidir. Hayır. Bu
ülkede ne varsa millete aittir. Bu devlet milletindir, ülke de
milletindir. Biz nasıl bir öneride bulunduk, Türkiye devleti ülkesi
ile milleti ile bölünmez bir bütündür yerine ülke ve millet olarak
bölünmez bir bütündür. Türkiye devleti ülke ve millet olarak
bölünmez bir bütün dediğinizde bu devlette bu ülkede, milletin
ülkesi ve devleti anlamındadır. Ama karşı çıktılar ve bir tek
harfini bile değiştirmeyiz dediler. İlk 3 maddeye dokundurtmayız
dediler. Bu millet devletin milleti olmaya devam mı edecek, bu ülke
devletin ülkesi olmaya devam mı edecek. Hayır. 10 Ağustos’ta
milletin başına reis seçeceğiz. Halkın başı, milletin başı,
devletin başı değil. Milletin içersinde devlet var. Bu devleti
milletin devleti yaptıktan sonra ayrıca devletin demeye gerek yok.
Bunun için biz devletin başına reis seçeceğiz. Bu da milletin adamı
Recep Tayyip Erdoğan olsun istiyoruz. 10 Ağustos’ta sandık başına
gideceğiz ve inşallah Türkiye’de devrim niteliğinde bu dönüşümü hep
birlikte gerçekleştireceğiz. Cumhur bayramınız kutlu olsun, 29
Ekim’de de Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayacağız. 29 Ekim’i ortadan mı
kaldırıyor diye düşünenler olabilir, 10 Ağustos’ta cumhur bayramı,
29 Ekim’de Cumhuriyet Bayramı.”
“ZALİMLİK BİR GÜN DUVARA TOSLAMAYA ENGEL OLMAZ”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, bir gazetecinin
İsrail Başbakanı Netenyahu’nun “Uzun sürecek savaşa hazır olun.
Durmayacağız” yönündeki açıklamalarını hatırlatması üzerine,
“Zalimlerin gözü karadır. Ama o zalimlik bir gün duvara toslamaya
engel olmaz. Zalim düşünmeden içindeki düşmanlıkla hareket ettiği
için bir gün bir yere toslar. Mazlumların ahı bir gün onları tutar.
Sürekli ’büyük bir savaş başlatıyoruz’ falan diyenler geçmişte hep
görülmüştür ama sonları hep felaket olmuştur. O bakımdan öncelikle
İslam dünyasının bir silkinip kendine gelmeye ihtiyacı var. ‘Kul
sıkışmayınca Hızır yetişmez’ diye bir atasözü hatırlarım. Şu anda
İslam dünyasında Müslümanlar sıkıştılar. İnşallah Hızır, yani bu
sıkıntılardan kurtulmanın vakti de yakındır diye değerlendiriyorum”
dedi.
Ateşkeste Türkiye’nin rolünün sorulması üzerine ise Şahin,
Dışişleri Bakanlığı’nın gerekli girişimleri yaptığını ifade ederek
şunları söyledi:
“Hem Birleşmiş Milletler hem de Batı dünyası son derece sorumsuzca
akan kanı seyrediyor. Bütün bu gelişmeleri en güzel şekilde
Amerikalı düşünür olan Noam Chomsky diyor ki, ’Bugün dünya
devletleri her şeyi sadece kendi çıkarları için yapıyorlar. ABD’de
kendi stratejik çıkarlarından dolayı İsrail’i destekliyor. Avrupa
Birliği de bugün Gazze’de olup bitenleri umursamıyor. Arap dünyası
ise derin bir şekilde bölünmüş ve bir şey yapmak için güçsüzdür.
İsrail’e karşı güçlü tavır alan ve Filistinliler’e yapılan
haksızlığı kabul etmek istemediğini açıkça söyleyen tek ülke
Türkiye’dir’. Bunu söyleyen günümüzün en önemli bilim adamlarından.
Evet gerçek budur. Bunu biz söylediğimizde inandırıcı olmayabilir.
Ama ABD’li bir düşünürün bunu söylemesi anlamlı diye
düşünüyorum.”
Musul’da rehin alınan Türk vatandaşlarının kurtarılması ile ilgili
bir soru üzerine ise Şahin, “Bu konu bağırarak çağırarak, tehdit
ederek hallolacak bir mesele değildir. Sükunetle çözülecek bir
konudur. Daha önce pilotlarımız da kaçırılmıştı. Onlar da birkaç ay
rehin kalmıştı. Biz onları derin bir diplomasi yürüterek
kurtarmıştık. Burada da devletimiz, hükümetimiz ve Dışişlerimiz
aynı politikayı takip ediyor. Biraz bekleyeceğiz. İnşallah onlar da
sağ salim ülkelerine kavuşurlar” diye konuştu.
(İHA)