Devlet kurumunda iğrenç olay! Bakanlık devreye girdi
Abone olDİYARBAKIR Milli Eğitim Müdürlüğü'nde iğrenç bir taciz olayı yaşandı. Milli Eğitim Müdürlüğü şefi, şubesinde çalışan kadın görevliyi 10 gün çalışma odasına kilitleyip hem taciz, hem ''seni dağa kaldırırım'' diyerek tehdit etti. Talihsiz kadın olayı müdürüne anlattı ama hiçbir şey yapılmadığı gibi üstüne üstelik kadına ceza verildi. Bakanlık şikayet üzerine devreye girdi.
Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü Özlük Bölümü Şefi olarak görev
yapan M.Y. (51) hakkında, şubesinde çalışan kadın görevli C.K.'ya
(24) cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla, 3 yıla kadar hapis
istemiyle dava açıldı.
1992 yılında Gümüşhane'nin Kelkit ilçesinde doğan, babası vefat ettiği için Yetiştirme Yurdu'nda büyüyen ve Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü'nde göreve başlayan C.K., 6 Ağustos 2016 gecesi polis merkezine giderek, bir kişinin cep telefonundan kendisine cinsel tacizde bulunduğunu bildirdi. Şüphelinin bulunması için harekete geçen savcılık, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'ndan C.K.'nin telefonuna gelen çağrıların dökümünü istedi. Gönderilen listede, C.K.'yi 2 ayrı numaradan arayan kişinin, Milli Eğitim Müdürlüğü Özlük Bölümü Şefi M.Y. olduğu tespit edildi.
3 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Olaydan bir yıl sonra soruşturmayı tamamlayan savcılık, şüpheli
M.Y. hakkında 'cinsel taciz' suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle
iddianame hazırladı. İddianamede, M.Y.'nin numarasını gizlemek
suretiyle, mağduru arayıp cinsel içerikli sözler söylediği,
mağdurun ifadesine göre; şüphelinin daha önce de kendisini
dokunarak taciz ettiği ifade edildi.
Mağdur C.K. ayrıca BİMER'e gönderdiği dilekçede fiziksel olarak defalarca tacize uğradığını belirterek, "Şikayet edince bahaneyle başka kuruma gönderildim. 2 yıldır haklılığımı ispatlamak için tek başıma mücadele ediyorum. Artık dayanamıyorum. Başıma bir şey geleceğinden korkuyorum. Kendimi çaresiz ve yalnız hissediyorum. Sahipsiz bir kişiyim. Devletimi, anne-baba olarak bildim. Ailem olan bakanlığın, her ailenin yapacağı gibi olayı araştırmasını ve arkamda durmasını istiyorum. Bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya annemin yerindedir. Lütfen arkamda durun. Tüm kadınlar adına bu mücadeleyi veriyorum" dedi.
'SÜREKLİ ERKEKLERLE KONUŞUYOR'
İddianamenin kabulünün ardından M.Y.'nin yargılamasına 11'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın müdahil olduğu ilk celsede ifadesi alınan tutuksuz sanık M.Y., mağduru gizli numaradan aradığını kabul ederek, "Sürekli telefonla erkeklerle konuşurdu. Beni kuruma şikayet etti ve iftira attı. Hakkımda konuşmaya devam edince, uyarmak için gizli numaradan aradım. Hakaret edip telefonu kapattı. Hakaret içerikli sözler söylemiş olabilirim. Cinsel taciz içerikli sözler söylemedim" dedi.
Sanık M.Y.'nin iş bahanesiyle kendisini çağırıp defalarca taciz ettiğini söyleyen C.K. ise "Herkesin içinde 'Yetimhane çocuğu' diye sesleniyordu. Tacizlerin hepsini şube müdürüne anlattım. Beni birimden almayı teklif etti. Yerime gelecek kişiye aynı şeyi yapacağını düşündüğüm için kabul etmedim. Suçlarını ortaya çıkarmak istiyordum. Yetkililer taciz olayını öğrenince, hakaret etti. Masama oturduğumda, 'Yetimhane çocuğu; sen beni katil mi edeceksin?
'SENİ DAĞA KALDIRACAĞIM'
Seni dağa kaldıracağım, kaç yıl geçerse geçsin, sana bunun acısını yaşatacağım' dedi. 10 gün boyunda beni odaya almadı. İşyerimdeydim, ancak odama giremiyordum. Mescitte ve çay ocağında oturuyordum. Beni odaya almadığını Milli Eğitim Müdürü ve yardımcılarına anlattım. Hepsi sanığı koruma altına aldı. Müdür yardımcısı A.G.'ye taciz olayını anlattım. 'Kulağını çekeceğiz. Seni başka okula gönderelim. Olayın üstünü kapatalım' dedi. Teklifi kabul etmedim" diye konuştu.
BAKANLIK: TUTUKLANSIN VE AĞIR CEZA'DA YARGILANSIN
Duruşmada söz alan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Remzi Atalay, sanığın eyleminin 'cinsel taciz' değil, 'cinsel istismar' olduğunu belirterek, davanın suç kapsamı itibariyle Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini ve sanığın tutuklanmasını istedi. Bakanlık avukatının talebi üzerine sanığın 'Cinsel istismar' suçundan ek savunmasını alan mahkeme, M.Y.'nin kamu görevlisi olması nedeniyle tutuklama talebini reddedip, duruşmayı erteledi.
İddiaya göre; C.K., taciz ve tehdit olayını Milli Eğitim yetkililerine anlattıktan sonra, şefi M.Y. tarafından 10 gün çalışma odasına alınmadı. Bu sürede Milli Eğitim binasına giden C.K., çalışma odasına alınmadığı için çay ocağı ve mescitte bekledi. Bu sırada sanık M.Y., C.K.'nin işe gelmediği iddiasıyla tutanak tutup, memurlara imzalattı. Daha sonra C.K. hakkında işe gitmediği için, M.Y. hakkında ise mağdura hakaret ve tehditte bulunduğu için idari soruşturma başlatıldı.
HEM TACİ EDİLDİ HEM KINAMA CEZASI YEDİ
C.K., soruşturma devam ederken, bir ilçedeki okula gönderildi. Soruşturma kapsamında savunması alınan C.K., şefinin çok ağır hakaretlerle kendisini odadan attığını, odaya girmesini yasakladığını ve durumu yetkililere ilettiğini belirterek, kurumun güvenlik kamerasının incelenmesini istedi. İdari soruşturma sonucunda sanık M.Y.'ye herhangi bir ceza verilmezken, C.K.'ye kınama cezası verildi.