Devlet erkanı 94. yıldönümü kutladı
Abone olSivas Kongresi’nin 94’üncü yıldönümü, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın katılımıyla kutlandı. <br/>Sivas Kong...
Sivas Kongresi’nin 94’üncü yıldönümü, TBMM Başkanı Cemil Çiçek
ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın katılımıyla kutlandı.
Sivas Kongresi’nin 94. yıldönümü kutlama programı Atatürk Anıtı’na
çelenk sunma töreniyle başlandı. Törene TBMM Başkanı Cemil Çiçek,
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Garnizon Komutan Fatih
Celalettin Sağır anıta çelenk sundu. Daha sonra Atatürk Kongre ve
Etnografya Müzesi önünde kongre temsili olarak canlandırıldı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek yaptığı konuşmada, 4 Eylül Sivas
Kongresi’nin önemine değinerek, “Sivas Kongresi, milli
mücadelemizin örgütlenme ve kongre sürecini tamamlamış ve
meclisimizin açılışına giden yolu açmıştır. Dönemin zor şartlarında
bina, sandalye, masa dahi yokken açılan Türkiye Büyük Millet
Meclisi milli mücadelemizi ileri bir safhaya taşımış bağımsız,
güçlü bir iradenin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu gücünü
milletinden alan bağımsızlığa inanan insanların oluşturduğu bir
iradedir. Bunlar asırlar boyu özgür yaşamış irademizin hür
vicdanından çıkmış asil insanlar topluluğudur. Meclisimiz zor
şartlarda milli mücadelemizi yürütmüş ve bağımsızlığımızı
sağlamıştır” dedi.
“DEMOKRASİ UĞRUNA ÇOK ŞEHİTLER VERDİK”
"Demokrasi uğruna şehitler verilmiş, çeşitli sıkıntılardan
geçilerek bugünlere gelinmiştir” diyen Çiçek, şunları söyledi:
“Siyasi sistemimiz eksiklikler olsa da önemli noktaya gelmiştir.
Bugün eksiklikleri tamamlama günüdür. Demokrasiye sahip olma, özgür
ortamda yaşama ayrıcalığını fark ederek, bağımsızlığımıza
Cumhuriyete ve demokrasiye daha çok sahip çıkma günüdür.
Demokrasiyi geliştirmek, iyi işleyen çözüm, kalkınma ve refah
üreten yapıya dönüştürmek bizim elimizdedir. Bu bizim aklımıza ve
ferasetimize kalmıştır. Ya gelişmiş bir demokrasi kuracağız, ya
arabesk, yamalı bohça demokrasi işletmeye devam edeceğiz. Ya özgür,
temel haklarının güvence altında olduğu bir yapı kuracağız, ya da
korku duvarları içinde yaşamaya devam edeceğiz. Birbirimiz karşı
enerjimizi boşa harcayan, kısır çekişmelerin içerisinde olacağız ya
da tarihin omuzlarımıza yüklediği sorumluluğun farkında olarak
gelecek nesille daha güçlü bir Türkiye, daha güçlü bir demokrasi ve
daha köklü bir demokrasi bırakacağız. Ben milletin gelişmiş bir
demokrasi istediğinden eminim. Kimsenin bundan kaçma lüksü yoktur.
Bugün demokrasimizde bir takım yanlışlıklar varsa bunu birlikte
düzeltelim. Demokratik sistem, katılımın, diyalog imkanını
vermiştir. Milletimiz demokratik meşru çözümlerde bir araya gelip
sorunlarınızı çözün diyor. Yasa ise yasa, anayasa ise anayasanızı
yapın diyor. Bu sese hep birlikte kulak vermeliyiz. Gerilimi
yükseltmenin kimseye fayda sağlamayacağı açıktır. Olan birlik ve
kardeşliğimize olur. Daha olgun, sağduyulu ve aklıselim
davranabilmeliyiz. Siyasi gerilimi yükseltmek kin ve gerilimi
artırmak kimseye yarar getirmez. Bu ülkede sağ-sol, Alevi-Sünni,
Kürt-Türk gerginliğini gördük ve acı tecrübesini yaşadık.
Kardeşlerin birbirlerinin gırtlağına sarılmasını, kavga etmesini
istemiyoruz. Bu acıdan çok çektik çok gözyaşı döktük. Bu acının
sürmesini istemiyoruz. Bunlardan ders çıkaralım."
“ARAP BAHARI, ARAP KIŞINA DÖNDÜ”
“Ülkemiz çok sorunlu bir bölgede ateş çemberinin ortasında bir
türlü istikrarı sağlamamış Ortadoğu, yeniden yapılanmaya çalışan
Avrasya ve kendisini bulmaya çalışan Asya ile yan yanayız diyen
Meclis Başkanı Cemil Çiçek şöyle devam etti:
“Türkiye’nin bu bölgelerin hepsi ile ilişkileri vardır. Tarihi ve
ekonomik sebeplerle bunu sürdürmeye çalışmaktayız. Ortadoğu tam
sorunlar yumağıdır, gelinen noktadan nasıl çıkacağı derin bir soru
işaretidir. Demokrasiye geçiş sancılıdır. Arap Baharı çoktan Arap
kışına dönmüştür. Diktatörlük demokrasiye geçit vermemektedir. Her
gün masum insanlar öldürülmekte, binlerce kadın genç kimyasal
silahlar ile katledilmektedir. Bu acıların dinmesi, Ortadoğu’nun ve
bölgesinin bir an evvel huzur ve güvene kavuşması temennimizdir.
Bölgede bir belirsizlik var. Biz de demokraside aksayan yönleri
düzeltmek, ekonomimizi güçlendirmek zorundayız. Bu coğrafyada
unutmayalım ki güçlü olanın ayakta kalma şansı vardır.
Cumhuriyetimizi kuranları, o dönemin zor koşullarında böyle bir
ülke bırakanları daima saygı ve şükranla anmalıyız.”
“DEMOKRASİNİN ÖYLE KOLAYDA KAZANILMADIĞINI BİLMEMİZ LAZIM”
Son 100 yılda milletimizin kazandığı en önemli husus vardır diyen
Çiçek, “Bunlardan bir tanesi bağımsızlığımız bunun kolay olmadığını
bilmiyoruz. Başka ülkelerin topraklarını kazarsınız altından petrol
çıkar, gaz çıkar, kömür çıkar, demir çıkar. Ama bu toprağı 2 metre
kazın altından şehit kemiği çıkar. Bunun farkında olalım burası
sıradan bir coğrafya değil burası sıradan bir vatan değil üstünde
yaşıyoruz ama altındakilerin yeterince farkında olamıyoruz. Onun
için bilmeliyiz ki 1’inci kazanımız bu ülkenin bağımsızlığıdır.
Gözümüz kadar ona hassasiyet göstermeliyiz. 2’incisi bakınız
dualarımızda vardır. Allah devletimize ve milletimize zeval
vermesin deriz. 2’inci kazanımız Cumhuriyet ve Türkiye Cumhuriyeti
devletidir. Her ne sebeple olursa olsun devleti yıkmaya devleti
yıpratmaya, devleti çökertmeye devleti ayrıştırmaya çalışan her
türlü düşünce her türlü fesat hareketi karşısında siyasi kanaatimiz
düşüncemiz, inancımız, mesleğimiz, meşrebimiz ne olursa olsun tek
yumruk olmalıyız, tek bilek tek yürek olmalıyız. 3’üncü kazanımız
demokrasidir. Bakınız demokrasinin öyle kolayda kazanılmadığını
bilmemiz lazım. Bu üç kazanımı baba mirası yer gibi tüketemeyiz.
Üzerine yenilerini koymamız lazım. Yeni ilaveler getirmemiz lazım.
Gelecek nesillere daha güçlü bir Türkiye, daha güçlü bir
Cumhuriyet, daha çağdaş bir demokrasiyi taşımamız lazım. Bunun da
yolu birliğimizden ve beraberliğimizden geçiyor. Maalesef bu konu
her zaman sık sık vurguladığımız konudur. Belli endişeleri
taşıdığımız için bakınız bir şeyi kaybetmeden onun kıymetini
bilemiyoruz. Bu toprakta bu topraklar üzerinde kim nifak tohumu
ekmek istiyorlarsa kim farklılıklarımızı husumete didişmeye
itişmeye kakışmaya birbirimizin gırtlağına sarılmaya vesile yapmak
istiyorsa bunların karşısında ülkemizi seviyorsak vatanımızı
seviyorsak ve bir arada yaşamanın gereğine lüzumuna inanıyorsak bir
ve beraber olmalıyız. Onun için 4 Eylül günü belki birlik ve
beraberlik noktasında tarihimizin üzerine yüklediği sorumluluğu
hatırlama günüdür” ifadelerini kullandı.
“TARİHİNİ BİLMEYEN BİR TOPLUM DA HAFIZASINI KAYBEDER”
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ise, “1. Dünya Savaşı cepheden
cepheye, dağlardan dağlara savrulan milletten savaşın sonunda elde
kalan son vatan parçasını korumak için bir araya geldiği yerlerden
biridir Sivas Kongresi umutların tükendiği günlerde umutsuz olmanın
bu millete yakışmayacağını milletin desteğini alanın başarıya
ulaşacağının yedi düvele haykırdığı yerdir Sivas Kongresi”
dedi.
“Sivas Kongresi’nin de Türkiye’nin önemli bir dönüm noktası peki
her yıl bunu tekrar anmak zorunda mıyız? Bu sorunun akıllara
gelmesi doğaldır. Nasıl hayatındaki önemli olayları hatırlamayan
bir insan hafızasını kaybetmiş sayılırsa, tarihini bilmeyen bir
toplum da hafızasını kaybeder” diyen Bakan Yılmaz, şunları
söyledi:
“Uzun dönemde felaketlerle karşı karşıya kalır. Kongrede Misak-ı
Milli sınırlarını belirlenmiş, bunun takipçisi olunacağı ilan
edilmiş. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz. Bir
millet olmak ancak ortak hafızanın yaşatılmasıyla mümkün olur. 94
yıl sonra Sivas Kongresi’ni saygıyla hatırlıyoruz. Başta Mustafa
Kemal olmak üzere tüm katılımcıları rahmetle saygıyla anıyoruz.
Sivas Kongresi ortak tarihi mirasın bir parçasıdır. Sivas
Kongresi’nden alınması gereken dersler bugün de var. Milletin ve
toplumun desteğini almayan, milletin gücünü işler hale getirmeyen
bir devletin varlığını sürdürmesi mümkün değildir. Devletsiz millet
olur ama milletsiz devlet olmaz. Bu millet Erzurum ve Sivas
Kongresi ile iradesini ortaya koyarak yeni kurmayı başardı. Devleti
kuran milli iradedir. Sivas Kongresi’nin en önemli ilkelerinden
biri milli iradeyi hakim kılmak temel esastır. Milli irade bin
yıldır bu topraklarda yaşayan insanların bağımsız ve hür
iradesidir. Sivas Kongresi ruhuna sahip olduğumuz sürece, istiklal
mücadelelerini başlatan şehitlerimizin ruhu şad olacaktır."
Konuşmalarında ardından Meclis Başkanı Cemil Çiçek şeref defterini
imzaladı. Halk koşusunda dereceye giren sporcuların ödüllerini TBMM
Başkanı Cemil Çiçek ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz verdi.