Devlet çipura ve levreği destekliyor
Abone olTürkiye'de ilk kez bal ve balık sektöründe üretimi artırmak amacıyla iki sektöre birden devlet desteği sağlanacak.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkililerinden edindiği bilgiye göre, kültür balığı üretimini artırmak amacıyla, çiftliklerde yetiştirilen çipura ve levrek için kg başına 1 bin lira, alabalık için de 90 bin lira prim ödenecek. Arıcılıkta verimi artırmak amacıyla da ana arı alımında, kovan başına 4 milyon lira destek verilecek. Arıcıların yeni kurulan Arı Üreticileri Merkez Birliği'ne üye olmaları halinde bu destek 6 milyon lira olarak uygulanacak. Ana arının her yıl, kaliteli damızlık arılarla yenilenmesi halinde, yıllık bal veriminin kovan başına 16 kg'dan 30 kg'a kadar çıktığı belirtiliyor. Türkiye'nin son yıllarda aldığı önlemler sonucunda AB'ye bal ihracatının 5 bin tondan 15 bin tona çıktığına işaret eden yetkililer, 4-6 milyon liralık desteğin uygulanması halinde, hem üretimde hem de ihracatta önemli artışlar olabileceğini vurguladılar. Su ürünleri ve arıcılık için nakit destek sağlanmasına ilişkin tebliğlerin, yakında tamamlanarak Resmi Gazete'de yayımlanması bekleniyor. Su ürünleri desteği için bu yıl bütçede 5 trilyon lira, arıcılık desteği için de 1 trilyon lira kaynak ayrılmıştı. BALIKÇILAR DESTEĞİ YETERSİZ BULDU Yakında uygulanmasına başlanması düşünülen su ürünleri desteğinden, bakanlıktan su ürünleri yetiştirici belgesi almış, projeli olarak faaliyete geçmiş veya geçmesi için ön izin verilmiş, gerçek veya tüzel kişilere ait yıllık 41 bin 313 ton balık üretim kapasitesine sahip bin 92 tesisin yararlanması öngörülüyor. Verilen bilgiye göre, Türkiye'de halen, yıllık 23 bin 139 ton alabalık üretim kapasitesine sahip 961, 18 bin 174 ton çipura-levrek üretim kapasitesine sahip 131 tesis bulunuyor. Çipura-levrek tesislerinin üretimlerinin yüzde 80'ini, alabalık tesislerinin ise üretimlerinin yüzde 20'sini ihraç ettiği belirtiliyor. Sektör yetkilileri, desteğin yetersiz olduğunu belirtirken, ihracata navlun primi niteliğinde 100 dolar/ton düzeyinde destek verilmesini, desteğin avcılık yoluyla yapılan balık üretimini de kapsamasını ve mazot desteği verilmesini de istediler. Bakanlık yetkilileri de, sektörde üretim ve ihracat açısından çok büyük bir potansiyel bulunduğuna dikkati çekerken, ihracatı da kapsayacak şekilde 100 trilyon liralık bir destek paketi hazırlandığını, ancak kaynak yokluğu nedeniyle sadece üretime dönük, kg başına 1 bin-90 bin liralık prim verilmesine ilişkin destek paketinin uygulamaya konulabildiğini anlattılar. Su Ürünleri Tanıtım Derneği Başkanı Beyhan Tosun, desteklerin kültür balıkçılğı ile sınırlı kalmasını eleştirirken, Türkiye'de yıllık 600 bin tona yakın balık üretildiğini, bu sektörde 22 bin tekne 52 bin çalışan bulunduğunu kaydetti. Denizlerdeki potansiyelin değerlendirilmesi açısından bu sektöre transit mazot desteği sağlanmasını isteyen AB ülkelerinde balıkçılık sektörüne desteklerin yüzde 60'lara ulaştığına işaret etti. Derneğin verilerine göre, Türkiye'de 1988 yılında 4 bin 100 ton olan kültür balığı üretimi, 2001 yılında 67 bin 244 tona kadar çıktı. toplam su ürünleri üretimi içinde kültür balıkçılığının payı, bu dönemde binde 6'dan yüzde 11'e yükseldi. ''DENİZ KİRLENİYOR'' TARTIŞMASI, SEKTÖREL GELİŞMEYE ENGEL Bakanlık verilerinden farklı olarak, dernek verilerine göre, geçen yıl sonu itibariyle Türkiye'de 1459 adet alabalık, 247 adet de deniz balığı üretim tesisi bulunuyor. Bakanlığın hazırladığı teşvik tebliğine göre ise bu tesislerden bin 92'isinin teşviklerden yararlanabileceği belirtiliyor. Türkiye sahilerindeki ilk belirlemelere göre, su ürünleri yetiştiriciliğine uygun, yıllık toplam 85 bin ton üretim kapasiteli tesis kurulabilecek 122 deniz alanı bulunuyor. Ancak kültür balığı üretiminin denizi kirlettiği gerekçesi ile bu tesislerin kuruluşuna Turizm ve Çevre bakanlıkları çok sıcak bakmıyor. Diğer taraftan balıkçılık sektörü temsilcileri, balık üretiminin çeşitlendirilip artırılmasının, turizm sektörü açısından da büyük önem taşıdığına işaret ediliyor.