Devlet Birand'ı yok etmek istemiş!
Abone olUsta yazar Mehmet Ali Birand, bir dönem namlulara hedef olduğunu bakın nasıl anlatıyor...
Başta Kürt sorunu olmak üzere PKK terörü ve Fethullah
Gülen'le ilgili yazdıklarından ötürü devlet tarafından gözden
çıkarılan M.Ali Birand konuştu. Birand, geçmişte bakın nasıl
birileri tarafından gözden çıkarılmış...
- 1993-1998 döneminde Devletimizin bazı kesimleri beni yok etmeye çalıştı. Özetle şöyle olaylar yaşadım:
- 1993-1998 döneminde Devletimizin bazı kesimleri beni yok etmeye çalıştı. Özetle şöyle olaylar yaşadım:
Devletin hangi kurumundan emir aldığını anlayamadım, ancak
birileri arkama Yeşil adındaki katili taktı. Daha ayrıntılı
bilgi isteyenler, Mehmet Ağar ile Mehmet Eymür’e sorabilirler.
- Asker kökenli olduklarını iddia eden, yasa dışı bir gurup, beni öldürme kararı aldı. Dönemin MİT müsteşarı Sönmez Köksal ve o zamanki yardımcısı Şenkal Atasagun’a sorarsanız, ayrıntılarıyla anlatırlar. Onların dikkati ve MİT’in sürekli korumasıyla hayatta kalabildiğime inanıyorum.
- TRT davasında, hem olayın hazırlanışı, hem de mahkeme sırasında Devletin parmağını da, avukatım olan değerli Prof. Köksal Bayraktar’a sorarsanız anlatabilir.
- Genelkurmay Başkanlığı yalan dolan bir Andıç hazırlattı ve beni kamuoyunun gözünde lekelemek istedi.Askerı mahkemelerde yıllarım geçti. Ancak sonunda yine kendileri yalanlarını kabul ettiler.
- Asker kökenli olduklarını iddia eden, yasa dışı bir gurup, beni öldürme kararı aldı. Dönemin MİT müsteşarı Sönmez Köksal ve o zamanki yardımcısı Şenkal Atasagun’a sorarsanız, ayrıntılarıyla anlatırlar. Onların dikkati ve MİT’in sürekli korumasıyla hayatta kalabildiğime inanıyorum.
- TRT davasında, hem olayın hazırlanışı, hem de mahkeme sırasında Devletin parmağını da, avukatım olan değerli Prof. Köksal Bayraktar’a sorarsanız anlatabilir.
- Genelkurmay Başkanlığı yalan dolan bir Andıç hazırlattı ve beni kamuoyunun gözünde lekelemek istedi.Askerı mahkemelerde yıllarım geçti. Ancak sonunda yine kendileri yalanlarını kabul ettiler.
- Defalarca mahkemeye verildim, yıllarca yazdıklarımı savunmak
zorunda kaldım.
Anlayacağınız, ben T.C Devletinin bazı kesimleri tarafından
sistematik şekilde “yok edilmeye çalışılmış” bir
insanım.
Neden biliyor musunuz ?
1. Başta Kürt sorunu olmak üzere resmi ideolojileri reddetmem
ve liberal yaklaşımımı bozmamam.
2. PKK terörünün sadece silahla çözümlenemeyeceğini yazıp çizmem. (Bugün, eskiden yazdıklarım resmen uygulanıyor)
3. Fethullah Gülen hareketine karşı çıkmaman, başörtüsünün üniversitelerde serbest kalması gerektiğine inanmam.
2. PKK terörünün sadece silahla çözümlenemeyeceğini yazıp çizmem. (Bugün, eskiden yazdıklarım resmen uygulanıyor)
3. Fethullah Gülen hareketine karşı çıkmaman, başörtüsünün üniversitelerde serbest kalması gerektiğine inanmam.
Özetlemem gerekirse, bugün ortada kahraman gibi
dolaşan bazı meslakdaşlarım beni Askere espiyonladıkları,
televizyonlarda yalan haberlerle lekelemeye çalıştıkları,
siperlerde saklandıkları dönemlerde, sesimi kısmadım, korkmadım.
Bazıları gibi, Askere yaranmaya çalışmadım. Doğru bildiğimi
yazdım.
Bütün bu yıllarda da, Hanefi Avcı ,
patronlarından korkmadan destek olan nice Devlet bürokratı gibi,
manevi destek verdi. Hanefi Avcı ile birkaç defanın dışında temasım
olmamıştır. Geçmişte neler yaptığı, kime ve neye inandığı da
umurumda değil. Babamın oğlu hiç değil. Savunmasını da yüklenecek
değilim, üstelik böyle birşeye de ihtiyacı yok.
Benim kafamdaki Avcı, başkaları ne düşünürse düşünsün, sağlam
biridir. Yanılabilirim, ancak bu benim kendi
değerlendirmemdir.
Benim asıl şikayetçi olduğum, beni dinleten, beni yok etmeye
çalışan Devlet’in içindeki odaklardır.