"Devlet başörtüsünü tanımayabilir"

Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, yetişkin Müslüman kadınların başörtüsü takmasının dini bir gereklilik olduğunu belirtirken, devletin bu gerekliliği tanımayabileceğini söyledi. Bardakoğlu, "’Bu dini gerekliği kamu alanında tanımıyorum’ diyebilir, bu yasama ve yürütmenin işidir. Biz bunu tartışmaya açmayız" dedi. Bardakoğlu, CNN Türk’te yayınlanan Ankara Kulisi programında son günlerdeki gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı. Bardakoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Leyla Şahin, Danıştay’da bir öğretmenin okula gelip gidişlerinde başörtüsü takmasına ilişkin kararlarını değerlendirirken, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak yasama, yürütme ve yargı kararlarını tartışmamaya özen gösterdiklerini söyledi. Başörtüsü konusunun dini bir konu olduğunu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da bugüne kadar başörtüsüne ilişkin net bir tavır koyduğunu kaydeden Bardakoğlu, "Bizim başörtüsü konusunda ne dediğimiz çok açık ve net: 14 asırdır Müslümanlar, bayanların yetişkin kadınların başını örtmelerini dini bir gereklilik olarak görmüşlerdir" dedi. Bardakoğlu, dini konular üzerinde konumları gereği kendilerinin konuşmasının hem laiklik hem de çeşitli manipülasyonların önüne geçmek açısından gerekli olduğunu ifade etti. Badrakoğlu, başörtüsü takmanın Müslümanlar için dini bir gereklilik olmasına karşın devletin farklı bir karar alabileceğine işaret etti. Bardakoğlu şöyle dedi: TÜRKİYE’NİN YASALARI DİN KURALLARINA GÖRE ÇIKMIYOR "Bir insanın Müslüman olması için başını örtmesi bir gereklilik değildir. Biz din alanında ve dinin neyi nasıl söylediğiyle yetiniriz. Bu sınır içine başkaları geçmesin biz de o sınır içine girmeyiz. Yasama, yürütme ve yargı devletin üç temel erkidir. Biz biz ne yargıya ne yasamaya ne de yürütmeye ilişkin konularda görüş bildirmekten çekiniyoruz. Bu dini gerekliliktir ama ’ben bu dini gerekliği kamu alanında tanımıyorum’ diyebilir, bu yasama ve yürütmenin işidir. Biz bunu tartışmaya açmayız. Türkiye’de yasalar din kurallarına göre çıkmıyor." Bardakoğlu, başörtüsü takmanın dini gereklilik olduğunu, ancak bir zorunluluk olmadığına da işaret ederek, "İnsanın dini gereklilik yerine getirip getirmemesi kendi dindarlık anlayışıyla ilgilidir" dedi. Bardakoğlu, misyonerlik faaliyetlerine tepkilerinin bir dinin kendisini anlatması yönünde olmadığını, insanların zafiyetlerinin kullanılarak bir yol izlenmesinden kaynaklandığını söyledi. Bardakoğlu, bu yayılma şeklinin uluslar arası siyasetle de paralel gittiğine işaret etti. Bardakoğlu, dinler arası barışın sadece din adamlarının çağırılarıyla olamayacağına da belirtirken, "Din adamlarının tek etken olduğunu düşünmeyelim. Bu çağrının altını destekleyelim. O yanlışlar devam ettikten sonra o kırıcı tavırlar olduktan sonra bu çağrıyı biz de Papa da yapsa aynı etkisizliği taşır" dedi.