Devlet Bakanı Aydın'dan şok sözler

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bağlı bulunduğu Devlet Bakanı Mehmet Aydın kadınların Cuma namazı kılabilmelerine ve AKP dahil Milli Görüş kökenli partilerin sosyal-siyasal etkinliklerinde görülen haremlik-selamlık uygulamasının kaldırılması talebinde bulundu. Aydın, başörtüsü özgürlüğünün yaşanmasını önerdi. Mehmet Aydın, yazarları arasında Ayşe Böhürler, İsmet Özel gibi isimlerin bulunduğu, “Turuncu” adlı kadın-magazin dergisine açıklamalarda bulundu. CUMA NAMAZI Aydın AKP tabanının genelde karşı çıktığı kadınların da cuma namazı kılabilmesi uygulamasını şu sözlerle savundu: “Mesela cuma namazı konusu. Cuma namazının bir yönü de biraraya gelmedir. Birlikte vaaz, hutbe dinlemektir, konuşmaktır... Aynı şey neden kadınlar için sözkonusu olmasın? Farz mı, değil mi, değil. Sosyal aktivite olarak da düşünmek lazım. Geçmişte kadınların korunması adına cuma namazına gitmeleri engellenmiş. Bugün belli konulardaki hassasiyetler düşünülmeli yine. Ancak bazı cesur adımların da atılması lazım.” HANIMLARA YER AYRILMIŞTIR Aydın Milli Görüş geleneğinin etkinliklerinde hep rastlanan haremlik selamlık uygulamasına da şöyle karşı çıktı: “Yurtdışına konferans vermek için gittiğimde kapılarda ve ilanlarda hep bir yazı olurdu. ‘Hanımlar için yer ayrılmıştır.’ Bu konferanslarda epeyce başını örtmeyen kardeşim de geliyordu beni dinlemeye. İşte elçiliklerden ya da yurtdışında okuyan kesimlerden Mehmet Aydın hoca gelmiş diye dinlemek için geliyorlardı. Onlar gelince ön sıralara yer veriyorlardı. Ama başörtülü kadınlara ayrı yer gösteriyorlardı. Çünkü başörtülüler için ‘Kadınlara yer ayrılmıştır’ mantığı işliyordu. Bu ibare ve tutarsızlık beni hep rahatsız ederdi. Sonunda artık dayanamadım, müdahale ettim. Bugün o günlerde beni annesiyle dinlemeye gelen küçük kızlarımızın milletvekili olduklarını görmek son derece sevindirici.” ERKEK MÜSLÜMANLIĞI Devlet Bakanı Mehmet Aydın kültür ve gelenek ağırlıklı olarak yaşanan bugünün müslümanlığını “erkek müslümanlığı” olarak nitelediğini de anlattı. “Erkek İslamı” terimini kullanmadığını vurgulayan Aydın, “Çünkü İslam tek. Tefsir tarihinde tasavvuf tarihinde 20 tane Hz.Aişe, Hz.Rabia olsaydı anlama ve yorumlarımız çok farklı olurdu. Neden derseniz erkeklerin anlama ve anlatmasıyla kadınların kendisini anlama ve anlatması çok farklı olurdu” şeklinde konuştu. MANKEN-VAİZE BİRARADA Sınıflar arasında eşitlenmenin sağlanması gerektiğini belirten, “Ancak bu Marksist anlamda bir eşitlik değil” kaydını düşen Mehmet Aydın, “Başını örten, örtmeyen, manken, vaize, öğretmen, ev hanımı birarada yaşayabilme formüllerini üretebilmeli” dedi. “BAŞÖRTÜSÜ SEMBOL” DENMESİN Başörtüsünün “her iki taraf” için de duyarlı bir konu olduğunu anlatan Aydın, “Birkaç alanda bu konuya yaklaşılıyor. Birincisi özgürlük alanı, hürriyet genişlemesi, Ki sağlam olan yaklaşım bu. Bırakmalı ki bu özgürleşmenin gereklerini insanlar yaşasınlar. Başörtüsünün sembol, simge olarak algılanması birlikte yaşamayı güçleştirir” dedi. Aydın şu açıklamalarda bulundu: “-Başörtüsü aynı zamanda modern bir olgu. Aile önce okula oğlunu gönderirdi. Aynı aile, babalar, dedeler kız çocuğunun okulda ne işi var diye düşünürdü. Yani geçmişte kızımı okumaya zorlamayın diyen bir kesim, bugün ABD’de kızına doktora yaptırmak istiyor. Bunlar modern talepler. Türk muhafazakarlığı modernleştiriyor, yardımcı olmak lazım. -Genç kız ve kadınlarımız aldığı kararları kendileri vermeli. Kocası, babası karar vermemeli. -Kadınla karşılaşmak insanla karşılaşmaktır. Kadınla ilgili söylenen sözler kadınları rahatsız ediyor. Kadın ve erkek biraraya gelmesinler çünkü... deniyor. İşte o çünküden sonrası kadınları rencide ediyor. Çünkü o çünküden sonra cinsiyet sözkonusu oluyor. Bu kadınlar için rencide edici.”