Devlet Bahçeli'yi değiştiren sihirli el
Abone olDisiplinli tavırlarıyla bilinen Devlet Bahçeli, dikkat çeken bir yüzük takıyor, geçmişe göre daha çok gülüyor... Peki bunun ardında ne var?
Disiplinli tavırlarıyla bilinen Devlet Bahçeli, dikkat
çeken bir yüzük takıyor, geçmişe göre daha çok gülüyor ve sık sık
espri yapıyor. Bu değişimin arka planında ise bir Asena var ve
farklılıkların sırrını anlattı...
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Başdanışmanı Prof. Zühal Topçu
Cafoğlu, Genel Başkan'da son dönemde fark edilen değişimi Akşam'a
anlattı.
Tasarımını kendisinin yaptığı yüzükle objektiflere poz veren,
geçmiş yıllara oranla daha çok gülümseyen, esprili üslubuyla dikkat
çeken Bahçeli'deki bu değişimin, yakınındaki isimler için sürpriz
olmadığını belirten Cafoğlu, 'Disiplinli, siyasi vasıflarıyla
bilinen Genel Başkanımız kapılarını dışarıya açınca, insani
vasıflar da fark edildi' dedi. Cafoğlu'nun açıklamaları şöyle:
KAPILARINI AÇMAYA BAŞLADI
- Ciddi bir imaj sergileyen Bahçeli, son dönemde farklı
özellikleriyle öne çıkmaya başladı. Bu değişimde rolünüz var
mı?
Sayın Genel Başkanımız artık kapısını eskiye oranla dışarıya daha
çok açmaya başladı. 'MHP mutlaka iktidara gelmeli' diyor. Sanırım,
tek tip bir siyaset uslubuyla bunun mümkün olmadığını da düşünüyor.
Devlet Bey, benim yüksek lisanstan hocamdır. Okulda herkes
kendisine 'Devlet Baba' derdi. Master derslerini genelde odasında
yapardı. Biz 6-7 kişi giderdik. Odaya girince nezaketinden ayağa
kalkardı. Gazi Üniversitesi'nde yardım etmediği kimse kalmamıştır.
Bunun gibi bilinmeyen birçok insani özelliği var. Devlet Bey,
kapılarını dışarıya açmaya başlayınca, kamuoyunda bilinmeyen bu
insani özellikleri fark edilmeye başlandı.
- Sayın Bahçeli bu özelliklerini neden yıllardır
kamuoyundan gizledi?
Genel Başkanımız'daki bu değişim, kendisini yakından tanıyanlar
için aslında sürpriz değil. Ama kendisi mütevazi kişiliği ve aldığı
terbiye gereği bu vasıflarının ön plana çıkmasından hoşlanmamıştır.
Disiplinli siyasi vasıflarıyla bir şehir efsanesi olan Genel
Başkanımız, kapılarını dışarıya açınca, içinde varolan insani
vasıflar da fark edildi. Toplumun lider algısı ve siyasetçiden
beklentileri de giderek değişti. Sayın Bahçeli, seçmenle yakın
temas kuruyor. Medyayla eskiye oranla daha fazla buluşuyor. Bütün
bunlar insani özelliklerinin ortaya çıkmasında etkili oldu. Basınla
kurduğu yakın iletişim, değişimi de hazırladı. Kadınlardan çok
sayıda mesaj geliyor. Mesaj gönderen kadınların çoğu, Devlet Bey'in
daha çok gülümsemesini istiyor.
- Kadınlara neyi vaat ediyorsunuz?
En önemli projelerimizden biri de aylık 200 TL'lik Pozitif Yaşam
Desteği verilmesi. Bu ekonomik destekten öte, eşinin karşısında
kadının statüsünü güçlendirmek amacıyla, çalışmayan ev kadınları
düşünülerek hazırlanmış bir proje. Bir de kadın sığınma evleri var
biliyorsunuz. Bu yapılanma öncelikle isim olarak bizi çok rahatsız
etti. Kadını sığıntı olarak gören bakış açısına karşıyız. Buna biz
'Aile Umut Ocakları' dedik. Orası, ailesi olarak görebileceği bir
yer olsun istiyoruz. Oraya gelen kadınlara beceri edindirme
kurslarıyla öncelikli olarak iş verilecek.
KADINA ŞİDDETE SON
- Kadına şiddet son dönemde tırmanmaya başladı. Bu
konuda bir çalışmanız var mı?
Biz problemli alanlara yönelik iki tür tedbirler alıyoruz. Proaktif
ve reaktif tedbirler. Şu anda uygulanan tedbirler reaktif. 7 ayda
250 den fazla kadın öldürülmüş. Bunun için çeşitli tedbirler
alınmak isteniyor. Kadınlar öldürülmeden neredeydi bu iktidar.
Kadınlar öldürüldü daha fazla öldürülmesin diye tedbir alınmak
isteniyor. Biz proaktif yani önleyici tedbirler alınmasını
istiyoruz. Bunlardan birincisi ilköğretim dördüncü sınıfta
Toplumsal Cinsiyet Okuryazarlığı dersi. Yani erkek ve kız çocuğun
kendi rollerini algılamaları lazım. Bir birinin eşiti oldukları,
kimsenin sahibi olmadığını algılamaları lazım. Bir diğeri, kadına
yapacağınız bir birimlik eğitim yatırımı yani bir sınıf fazla
okuması, hem ekonomik boyutta hem diğer girdilerde çarpan etkisi
gösteriyor. Bunun için ortaöğretimin zorunlu olması lazım. Yine
kadınların işe alınmalarında pozitif ayrımcılık düşünüyoruz. Kadın
nüfusunun yüzde 23'ü çalışıyor. Bu sayıyı artırmak lazım. Diyelim
10 bin devlet memuru alınacak. Bunun 2 bini kadınlarda olacak. Geri
kalan 8 bini iki gruptan alınacak. Denge kurulana kadar böyle devam
edecek.
Güçlü kadın güçlü Türkiye
- Kadının temsili noktasında MHP eleştiri alan bir
parti. Bu algıyı nasıl kıracaksınız?
Bütün partilerde kadınların yeterince aktif yer almadığını
görüyoruz. Bir kadın kotamız yok ama Genel Başkanımız seçimin iki
anahtarı olduğunu söylüyor. Gençler ve kadınlar. 'Kadınlar en
değerli varlıklarımız' söyleminin ötesine geçmek lazım. Karar
mekanizmalarına kadınları yerleştirmek lazım. Bu seçimde Genel
Başkanımızın kararlı olduğunu gördüm. Her fırsatta 'Mümkün olduğu
kadar çok kadın vekil seçtirmemiz lazım' diyor. Ben kadınların bu
seçimde daha çok şansları olduğunu görüyorum. 25 binin üzerinde
MHP'li kadın şu anda aktif olarak çalışıyor. Kadın olmadan
Türkiye'nin güçlü olamayacağını düşünüyoruz. 'Güçlü Kadın Güçlü
Türkiye' diyoruz. Kadınlara yönelik sloganımız bu yönde.
Erkek kültürü hakim
- Meclis'teki kadın vekillerin performanslarını nasıl
buluyorsunuz?
Türkiye'de, Siyasette erkek kültürü hakim. Kadınlar girmeyince
siyasete bu kültür katranlaşıyor. Meclis'teki kadınların ayakta
kalabilmek için biraz erkeksi tavır takındıklarını da görüyorum.
'Erkek gibi kadın' denir ya övgü olarak bakılıyor buna. Kadınlar
kendi toplumsal cinsiyet rolleri çerçevesinde orada olmalI.
Vekillik yolunda
MHP'nin Merkez Yönetim Kurulu'nda olan Prof. Topçu Cafoğlu, partinin siyaset okulunun da koordinatörü. MHP'nin seçim kampanyasında da önemli görev üstlenen Topçu Cafoğlu, 30 yıla yaklaşan akademisyenlik hayatına geçen hafta son verdi. Milletvekilliği için Gazi Üniversitesi'ndeki görevinden istifa etti.