Devlet Bahçeli'ye suikast endişesi!
Abone olTaraf muhabiri Mehmet Baransu, önümüzdeki 6 aylık süreçte sahneye konulmak istenen eylem planını yazdı. Planda korkutucu ayrıntılar var...
- 2011 planıyla ilgili düğmeye basılan Deniz Baykal'ın
kasetinin servise konulmasıyla başladı...
- Baykal'ın gitmesi sonrası, beklenen finalde şapkadan
tavşan çıkartıldı. Aday değilim diyen Kemal Kılıçdaroğlu, 24 saat
sonra CHP Genel Başkanlığı'na adaylığını açıkladı.
- Özellikle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik bir
suikast yapılmasından endişe ediliyor...
- 2011 seçimlerine yönelik bu kaotik planlarının tamamen
engellenmesi durumunda ise on koz olarak bir siyasetçinin
sekreteriyle geçmiş döneme ait bir kasedinin sızdırılacağı
düşünülüyor.
Yukarıdaki satırlar Taraf muhabiri Mehmet Baransu'ya ait. Baransu
gizli kaynağına dayandırarak kaleme aldığı yazısında önümüzdeki 6
aylık süreçte olacakları kaleme aldı..
İşte Baransu'nun 'topyekün savaş' diye nitelendirdiği süreç:
Önümüzdeki altı aylık süreçte kamuoyunu meşgul ,edecek bir dizi
eylem planı sahneye konulmaya 'çalışılıyor. Hedefte 2001 genel
seçimleri ve ardından yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi var.
Plan aslında bilindik. Bu kez, "mutlak mağlubiyet" yaşanmaması için
daha radikal eylemler hayata geçirilmek isteniyor. Planlara
geçmeden önce, aktörlerinin daha önce düğmeye bastığı "tanıdık" bir
olaya bakmak gerekiyor.
2011 planıyla ilgili düğmeye Deniz Baykal'ın kasetinin servise
konulmasıyla basıldı. Doğan Grubu'na anket yapan bir isim, yaptığı
altı anket sonucunda Baykallı CHP'nin seçimlerde şansı olmadığı
sonucunu elde etti. Anket bilgileri, CHP içinde Baykal'a yakın
görünen "derin CHP'liler" ve "sivil olmayan bazı isimler"le de
paylaşılmıştı. Anketlerde Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlığı
da vatandaşa sorulmuş, Kılıçdaroğlu'yla CHP- MHP koalisyonu ve
referandumda "hayır" çıkabileceği cevabı çıkmıştı.
Anketlerde çıkan bu sonuçlar o günlerde Ankara'nın karargâhlarında
masaya yatırıldı. Medya patronları ve bazı işadamları sık sık
Ankara'yı ziyaret etti. Sonuçlar üzerinde günlerce tartışıldı,
analizler yapıldı. Sonunda da düğmeye basılmasına karar verildi.
Kaset servise konuldu.
Planın bir bölümünü ilk fark eden isim, arkasından hançerlenen
Baykal oldu. Genel Başkan, okyanus ötesinin samimiyetine inandığını
canlı yayında tüm Türkiye'ye ilan etti. Baykal komployu kimin
kurmadığını anlamış ama kimin kurduğunu anlayamamıştı. Yanı başında
duran Brütüsleri görememişti. Baykal'ın gitmesi sonrası, beklenen
finalde şapkadan tavşan çıkartıldı. Aday değilim diyen Kemal
Kjlıçdaroğlu, 24 saat sonra CHP Genel Başkanlığı'na adaylığını
açıkladı.
Ankara planı devreye sokmuş ancak referandum sonucu istediği gibi
olmamıştı. Yaşanan tam bir hayalkırıklığıydı. Ankara uzun süre bu
şoku üzerinden atamadı. Ta ki Fenerbahçe'nin emekli sakinleri
devreye girene kadar. Yeni bir plan için eldeki tüm kartlar açıldı.
Tekrar güven tazelendi.
"Referandum savaşı" kaybedilmişti ama "mutlak mağlubiyet"
yaşanmaması için 2011 seçimlerini kesinlikle kazanmak gerekiyordu.
Süreçle ilgili bir dizi bilindik karar alındı.
CHP-MHP koalisyonunun kurulması için bazı stratejik planlamalar
yapılacaktı. Yalnız şu vardı, parti tabanları bu koalisyona sıcak
bakmadığı için bu plan kamuoyuna deşifre edilmeyecekti. Bu arada
beklenmeyen bir şey oldu. Gürsel Tekin planı açık etti.
Bu hesaplanmayan durum Fenerbahçe'yi sıkıntıya sokmuştu. Planı açık
eden Tekin, kendi partisi dâhil aktörler tarafından tu kaka
edildi.
Planın daha ürkütücü kısımları da vardı. Yakın bir zamanda,
özellikle mart ayıyla birlikte Hizbullah, radikal Islami gruplar ve
28 Şubat'ın figüran aktörleri sahnedeki yerlerini alacak. Güneydoğu
ise hareketli günlere gebe. Dağlıca türü "şike baskınlarla" eylem
yapılıp, şehit sayıları hiç de azımsanmayacak boyutta olacak.
Cenaze törenlerinde tıpkı daha önce olduğu gibi yüksek yoğunluklu
protesto gösterileri düzenlenecek. Böylelikle baraj sınırındaki
MHP'nin oylan yukarıya çekilecek. Hizbullah'la çatışmalar yaşanması
da olasılıklar arasında. Hükümet katilleri dışarı bırakmakla
suçlanacak. Bunun arka planı geçtiğimiz günlerde yaşanan
gelişmelerle kuruldu bile.
Imralı üzerinden yapılacak propaganda ise şimdiden hazır. Özerklik
talebi, federasyon gibi hükümetin kabul etmeyeceği talepler
üzerinden bölgedeki tansiyon arttırılacak. Olayların kontrolden
çıkması sağlanarak, OHAL ortamı tekrar inşa edilmeye çalışılacak.
Tüm bu sürecin ardından, üniversite gençliğinin ve özellikle de MHP
tabanının sokaklara inmesi sağlanmaya çalışılacak. Yaşanacak
çatışma ortamı, kontrol dışı güçleri devreye sokacak.
"Topyekûn savaş" için medya da bu süreçte aktif rol üstlenecek.
Ankara'nın derin kodlarını bilen bir haber kaynağım, manşetlerin
şimdiden hazır olduğunu söylüyor. Daha önce vergi borcu nedeniyle
medya varlıklarını elden çıkarmaya karar veren Aydın Doğan, bu
kararından şimdilik vazgeçti.
Strateji değişikliğine giden Doğan, CHP-MHP koalisyonu için elinden
geleni yapacak.
Seçim sürecine doğru tansiyonun iyice artacağını söyleyen haber
kaynağım, özellikle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik bir
suikast yapılmasından endişeli. Bahçeli sonrasının dizayn
çalışmalarının dahi yapıldığını söylüyor. Bu süreçte
siyasetçilerin, öğretim görevlilerinin ve üst düzey bazı
bürokratların da hedef alınması olası.
2011 seçimlerine yönelik bu kaotik planların tamamen engellenmesi
durumunda ise son koz olarak bir siyasetçinin sekreteriyle geçmiş
döneme ait bir kasetinin sızdırılacağı konuşuluyor. Tıpkı Baykal
gibi bu kişinin de siyaset sahnesinden çekilmesi hedefleniyor. Bu
oyununun sonunda kimin galip geleceğini bilmesek de yeni bilgi ve
belgelerin ortaya saçılacağı tahmininde bulunmak kehanet olmasa
gerek.