Devlet Bahçeli'den Kandil iddiası
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hükümetin terör politikasını yerden yere vurdu.
Bahçeli'ye göre teröre karşı TSK, jandarma ve mevcut
Özel Harekat polisleri arasındaki uyum yeterli. MHP lideri TSK'ya
siyasi iradenin destek verilmesi halinde, mehmetçiğin Kandil'deki
bütün terörist unsurları toplayıp getireceğini iddia
etti.
MHP lideri Devlet Bahçeli, "Geleceği ne olacağı belli olmayan, birikimi tecrübesi nedir anlaşılmayan karakol polislerini, Cilo dağına göndererek nasıl bir sonuç alacaklar bu merak konusudur. Bu terörle mücadalede mağlubiyeti kabul etmek ve suçlusunu da Türk Silahlı Kuvvetleri olarak ilan etmek demektir" dedi.
Hükümet ne planlıyor? |
PKK ile mücadelede özel harekât polisleri daha etkin rol alacak. 6 bin 500 olan özel harekâtçı sayısı 5 bin artırılacak. Modern teçhizatla donatılacak polisler zırhlı Cobra araçlarla "nokta operasyon" yapacak. Ayrıntılar için tıklayın |
Bahçeli, Ankara Gölbaşı'ndaki yarı olimpik yüzme havuzunun temel
atma töreninde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını
yanıtladı.
Hükümetin terörle mücadelede polislerin daha etkin rol almasını
öngören çalışması hakkındaki değerlendirmesinin sorulması üzerine
Bahçeli, hükümetin iktidarda bulunduğu yaklaşık 9 yıllık sürede
yanlışlıklarına bir yenisini daha ekleyerek yoluna devam edeceğinin
anlaşıldığını söyledi.
Terör örgütüyle 1984 yılından bu yana kahramanca mücadele eden
unsurları şuurlu bir şekilde başarısız göstermek suretiyle yeni bir
terörle mücadele yolu arayışı içinde olunduğunu öne süren Devlet
Bahçeli, şöyle konuştu:
TSK SUÇLU GÖSTERİLİYOR
"Bu, Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) karşı yöneltilen haksız
suçlamaları daha da derinleştirebilecek bir anlayış olarak
görülmektedir. Yüksek tecrübeye sahip olan özel harekat
mensuplarıyla, jandarmasıyla uzun yıllar terörle mücadelede üstün
başarı sağlamış olan temel unsuru yok farz ederek,
geleceği, ne olacağı belli olmayan, birikimi, tecrübesi nedir
anlaşılmayan karakol polislerini Cilo dağına göndererek nasıl bir
sonuç alacaklar, bu merak konusudur. Bu, terörle mücadelede
mağlubiyeti kabul etmek ve suçlusunu da Türk Silahlı Kuvvetleri
olarak ilan etmek demektir.
KANDİL'İ TOPLARLAR
O bakımdan, MHP olarak Sayın Başbakan'ı bir kez daha
uyarıyoruz; TSK ile beraber jandarma ve özel olarak da polis
teşkilatı içerisinde terörle mücadelede uzmanlaşmış özel harekat
kahramanları ile birlikte uyumlu bir çalışmayı ortaya koymak ve
TSK'nın terörün kökünü kazımada kararlı davranışını siyasi iradeyle
desteklemeleri yeterlidir. Silahlı Kuvvetlerin arkasında
öyle bir irade durduğu takdirde çok kısa bir süre içerisinde
Kandil'de TSK'nın terörün bütün unsurlarını toplayıp Türkiye'ye
getireceğine inanmaktayız."
OYUNA ÜLKÜCÜ GENÇLİK DÜŞMESİN
Bahçeli, İstanbul'un Zeytinburnu ilçesinde birkaç gündür yaşanan
gerilimle ilgili soruyu yanıtlarken de gerilimin durması
gerektiğini söyledi. "PKK'nın şehir unsurları çoğu zaman
İstanbul'da büyük eylemler ortaya koymaktadır" diyen
Bahçeli, buna karşı mücadelenin emniyet güçleriyle sürdürülmesi
gerektiğini vurguladı.
Bahçeli, "Facebook aracılığıyla emniyet güçlerinin yerine
halkı ikame edebilecek bir provokasyonla ülkemiz karşı karşıyadır.
Bu oyuna başta milliyetçi, ülkücü gençlik olmak üzere kimsenin
düşmemesi gerekir. Bir avuç şehir teröristiyle emniyet güçlerinin
açık mücadelesiyle her şey sonlandırılabilir" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, bugün yaptığı yazılı açıklamada da bu
konuya dikkat çektiğini dile getirerek, olayların içinde
bulunanları ülkücü gibi sunan gazeteleri not ettiklerini söyledi.
Bahçeli, "Bunların gün geldiğinde yanlış bilgilendirmeden dolayı da
hesapları sorulacaktır" diye konuştu.
"Ekonomik krizin yaklaştığı" iddialarının hatırlatılması üzerine de
Bahçeli, "Hükümet önce kriz var mı yok mu dört bakanı arasında uyum
sağlasın, ondan sonra değerlendirme yaparız" karşılığını verdi.
ERDOĞAN ÖCALAN'A NASIL TESLİM OLDU?
MEHDİ EKER'İN SÖZLERİ İÇİN NE DEDİ?
BAHÇELİ YAZILI AÇIKLAMASINDA NELER DEDİ?
SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Türkiye'nin etnik
bir kördüğümle kilitlendiğini ve can çekiştiğini göremeyecek kadar
basiretini kaybeden iktidar, kardeş kavgasının önündeki
bariyerlerin kalkmaya başladığını da fark edememektedir''
dedi.
Bahçeli, ''Terör ve Bölücülük Faaliyetlerindeki Hızlanma ve Artan
Toplumsal Gerilime Yönelik'' başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada,
üçüncü iktidar dönemindeki AK Parti'nin ''öncekilerini aratmayacak
nitelikte, hatta daha tehlikeli olaylara kapı aralayacağını
şimdiden gösterdiğini'' iddia etti.
Türk milletinin mevcut siyasi iktidarın yönetimi altında, çetin ve
çetrefilli sorunların ağır baskısı ve kuşatmasıyla yüz yüze kalmış
durumda bulunduğunu öne süren Bahçeli, ''Ülkemizin bugünkü
karanlık tablosu ve silahla arkalanmış bölücülük talepleri çok
kritik ve endişe verici bir noktaya ulaşmıştır'' dedi.
EN SANCILI SÜREÇ
Türk milletinin, dozu ve seviyesi gittikçe artan bölücülük zehriyle
gün geçtikçe gücünü ve dermanını kaybettiğini ifade eden Bahçeli,
açıklamasında, ''İlave olarak Türkiye Cumhuriyeti, sorumsuz
ve milli beklentilere duyarsız bir hükümet eşliğinde tarihinin en
sancılı sürecine girmiştir. Özellikle PKK terör örgütünün 12
Haziran sonrasındaki artan saldırıları ve bunun sonucunda bir aylık
zaman zarfında 22 şehidin vatan topraklarına emanet edilmesi,
musallat olan belalar hakkında herkese bir ipucu
vermektedir'' görüşünü bildirdi.
TESLİMİYETÇİ VE TAVİZKAR POLİTİKALAR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''özü itibarıyla
gerçeklerden kopuk ve milletin hassasiyetleriyle bağdaşmayan
teslimiyetçi ve tavizkar politikalarının bölücü terörün cüret
kazanmasında belirleyici rol oynadığını'' iddia eden
Bahçeli, şu görüşleri savundu:
AKP İMRALI'DA YATAN HAİNE TESLİM OLMUŞ
''Nitekim İmralı'da yatan caninin meşru bir aktörmüş gibi
pervasızca beyanatlar vermesi ve yattığı yerden çetesine talimatlar
yağdırması, AKP'nin gaflete varan siyasi duruşunun eseri ve hazin
bir neticesidir. Maalesef bir tarafta güvenlik güçlerimiz
durmadan şehit olurken, diğer tarafta AKP zihniyeti fütursuzca
terör maşalarıyla mutabakat zeminleri oluşturma gayretindedir.
Bugünkü tabloda AKP, İmralı'da yatan haine neredeyse teslim olmuş
ve ülkemizin kaderi bu caninin insafına terk edilmiştir.
Ne hazindir ki bölücülüğün tehditlerini sineye çeken Başbakan
Erdoğan, şehitlerden bahsedilmesini ezber olarak niteleyebilecek
kadar kendisini kaybetmiştir.
ÖZERKLİK FİTNESİNİ BİRLİKTE TARTIŞIYORLAR
Son günlerdeki kanlı terör saldırılarından bunalan ve sabrı taşan
milli vicdanları aldatmak ve gündem değiştirmek amacıyla Kıbrıs
meselesinde Avrupa Birliği'ne sanal meydan okumalar da Başbakan'ı
asla aklamayacak ve yaptıklarını unutturmaya yetmeyecektir.
Üniter devlet yapımızın tasfiye edilmesini iştahla ve
hevesle bekleyen, milletimizin parçalanması için gece gündüz
faaliyet gösteren bölücü mihraklar, esasında AKP ile aynı fikir ve
hedefte buluşmuştur. Bu kapsamda, hükümetin bir bakanının
demokratik özerklik fitnesini dahi tartışabileceklerini söylemesi,
AKP'nin PKK ile aynı kareye düştüğünün açık ve net resmi
olmuştur.
Devletin varlığı ve bağımsızlığına, vatanın ve milletin bölünmez
bütünlüğüne yönelik bu vahim tacizin, bizzat tek başına iktidar
sorumluluğu üstlenmiş AKP zihniyetinden gelmesi elbette çok ciddi
bir kırılma ve sapma olarak karşımızdadır. Bundan böyle söz konusu
bakanın, durumunu gözden geçirerek siyasi bölücülerin safına
katılması ahlaken daha tutarlı ve anlaşılabilir olacaktır.''
''TÜRKİYE, ETNİK BİR KÖRDÜĞÜMLE KİLİTLENİYOR''
Bahçeli, açıklamasında, ''Türkiye'nin etnik bir kördüğümle
kilitlendiğini ve can çekiştiğini göremeyecek kadar basiretini
kaybeden iktidar, kardeş kavgasının önündeki bariyerlerin kalkmaya
başladığını da fark edememektedir'' ifadesine yer verdi.
Bu kapsamda Türkiye genelinde ve Dolapdere ile Zeytinburnu başta
olmak üzere İstanbul'un değişik semtlerindeki kaygı verici
olayların, tırmanan gerilimin, etnik nifakın yol açtığı
kışkırtmanın ve bölücü tahriklerin boyutunu göstermesi bakımından
son derece önemli olduğunu belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
TEHLİKELİ GİDİTAŞA HÜKÜMET KAYITSIZ
''Dağlardaki eşkıyanın şehirlerdeki uzantıları, caddeleri,
sokak aralarını yaşanmaz hale getirerek, oluşturulmaya çalışılan
Türk ve Kürt karşıtlığının fitilini ateşlemek istemektedirler.
Tehlikeli gidişatın kanlı bir hesaplaşmanın bütün unsurlarını
tahkim ettiği ve hükümetin de buna kayıtsız kaldığı açıkça
görülmektedir.
Bunun yanı sıra emniyet güçlerinin yapması gereken görevi halka
havale etmeye çalışan ve ülkücü hareketin olayların tarafı olması
yönünde tavsiye ve yönlendirme içerisinde bulunan bazı zavallılara
da şahit olunmaktadır. Bilinmelidir ki kurgulanan etnik kargaşanın
bir tarafında ülkücüleri görmeye ve göstermeye çalışan kim varsa
AKP'nin yeni işbirlikçileri ve kaostan medet uman kötü
niyetlilerdir.''
Bu vesileyle MHP'nin, Türk milletini sabırlı, metanetli ve
soğukkanlı olmaya davet ettiğini, nerede duracağı belirsiz olan
sinsi provokasyonlara karşı dikkatli olmaya çağırdığını bildiren
Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
BÖLÜCÜ NİYETLER HER GEÇEN GÜN MESAFE ALIYOR
''AKP'nin fitne siyasetine tutunarak ayakta kalan bölücü
niyetlerin, milletimizi hüsrana uğratmaya elbette güçleri ve
nefesleri yetmeyecektir. Ne var ki terörle sindirilmeye çalışılan
Türk milletinin bölücü taleplere rıza göstermesi ve çözüm diyerek
dayatılan iki ortaklı, iki dilli ve iki bölgeli bir federasyon
yönetimini kabul etmesi öncelikli amaç olarak her geçen gün mesafe
almaktadır.
İmralı canisinin serbest kalma şartlarının olgunlaştığı
bugünkü süreçte, planlanan yeni anayasayla Türkiye Cumhuriyeti'nin
ve Türk milletinin varlığına hayasızca kast edilmek istenmektedir.
Türkiyelilik zırvasını kendisine pusula yapan Başbakan Erdoğan için
Türk milletinin dağılması, parçalanması ve etnik kimliklerin
tanınma çabaları bir sorun teşkil etmemektedir. Küresel
güçlerin telkin ve tavsiyelerine ek olarak, Kandil ile İmralı
arasında esen ihanet rüzgarları AKP'nin şuurunu kaybettirmiş ve
Türkiye'yi tıpkı bir savaş mağlubu ülkenin durumuna
düşürmüştür.''
''TSK, KÖŞEYE SIKIŞTIRILIYOR''
Terörle uzun yıllardır kahramanca mücadele veren Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin (TSK) de yıldırma ve yıpratma taktikleriyle adeta
köşeye sıkıştırıldığını ve dökülen şehit kanlarından dahi sorumlu
gösterilmeye çalışıldığını öne süren Bahçeli, Diyarbakır
Silvan'daki son terör saldırısından sonra kamuoyuna yansıyan ve
vicdanlı hiçbir vatan evladının kabul edemeyeceği iddiaların bunlar
arasında yer aldığını bildirdi.
Devlet Bahçeli, açıklamasında şunları kaydetti:
''Başbakan Erdoğan, hükümetinin terör karşısındaki
başarısızlığını ve yetersizliğini kapatabilmek için TSK'yı hedef
haline getirmiş ve iftiralara, ithamlara ortam hazırlamıştır. PKK
açılımıyla Türkiye'yi uçurumun kenarına kadar sürükleyen bu marazi
siyasi zihniyetin, meydana gelen terör saldırılarından birinci
derecede sorumlu olduğu tartışmasızdır. Hükümetin sözde
terörü önleme adına girdiği ilişki ağları, tek taraflı boyun
eğmeler ve bunlara eşlik eden arabuluculuk yöntemleri, koordinatör
arayışları, eş zamanlı istihbarat hezeyanları gibi taktik hamleleri
artık birer birer iflas etmiştir.
BULANIK VE ŞAİBELİ YOLDAN BİR AN ÖNCE
DÖNMELİDİR
İçinde bulunduğumuz ağır şartlar, Türkiye'nin hiçbir kuşkuya mahal
bırakmayacak düzeyde kararlı ve milli bir duruş göstermesini
gerektirmektedir. AKP hükümeti artık tarafını ve tercihi yapmalı,
kaybedecek vakit ve heba edilecek bir tek günün dahi kalmadığını
idrak etmelidir. Başbakan Erdoğan, gelecek nesillerin
kendisini Türkiye'yi bölen, Türk milletini ayrıştıran bir kişi
olarak görmesini ve anmasını istemiyorsa girdiği bulanık ve şaibeli
yoldan bir an önce dönmelidir.
Unutmamak gerekir ki dönemsel siyasi gücünün cazibesine
aldanarak yanlışta ısrar edenler, bir zaman sonra siyasi tükenişle
karşılaştıklarında yaptıklarından dolayı pişmanlık yaşamakta ancak
iş işten çoktan geçmiş olmaktadır. Şüphesiz Başbakan
Erdoğan'ın bu gerçekleri hatırından çıkarmaması hem kendisi hem
partisi ve hem de ülkemiz açısından hayırlı sonuçlar
doğuracaktır.''