Devlet Bahçeli'den Erdoğan'a başkanlık çıkışı

MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısındaki konuşmasının büyük bölümünü başkanlık sistemi tartışmasına ayırdı.

"Türk milleti kutlu bağrından hiçbir zaman führer, firavun, çar, kayzer, duce çıkarmamış. Çıkmasına da müsaade etmemiştir. Faşizm ve despotizm bu topraklarda asla kök tutmamıştır" diyen Devlet Bahçeli, Cumnubaşkanı Erdoğan'ı Kuzey Kore'nin diktatörü Kim Jong'a benzetti:

"Kuzey Kore’ye bakınız. Görünüş haricinde Erdoğan’ın tıpkısının aynısını göreceksiniz. Körfez ülkelerine, Sudan ve bazı Afrika ülkelerine bakınız, Erdoğan benzerlerini mutlaka bulacaksınız."

Devlet Bahçeli konuşmasının sonuna doğru adeta isyan etti:

Aziz milletim, yeter artık demek için neyi ve hangi zamanı bekliyorsun? Görmüyor musun? Felaket kapımızda, uçurum dibimizde. Anlamıyor musun, ihanetin tahta kuruları tıkır tıkır etrafımızda. Erdoğan haramı yedi, demokrasiyi yedi, milli kimliği yedi, dur demezsek, devleti ve milleti de yemek üzeredir. Fason ve fotokopi başbakan üç maymunu oynamakta, orada burada selam göndermekte, başkanlık sistemine çıt çıkarmamakta...

Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

ERDOĞAN'IN KIRŞEHİR'DE OY İSTEMESİ...

Ruh köküne düşman iç ve dış tehlikelere karşı kötü bir duruma düşmüştür. Gözümüzü dört açalım. Bereket versin ki zalime karşı koyma gücümüz yüksektir. Artık Recep Tayyip Erdoğan kendisini Türk milletinin önünde görmektedir. Yan tesirler Erdoğan’ın basiretine bulaşmıştır. Anayasa taşıyamaz bir şahsiyetle yüzyüze kalınmıştır. Erdoğan demokrasi sayesinde gelmiş ama en büyük zararı yine Erdoğan vermiştir. Cumhurbaşkanı makamıyla meydanlara inmiştir, günlük politikaya girmiştir. Erdoğan 30 Ocak’ta Kırşehir’de AKP’ye oy istemesi hukuki bir travmadır. Kırşehir’de destek aramış ve AKP’ye oy istemiştir. AKP’ye oy dilenmiştir.

HEDEFİ TÜRKİYE'Yİ CEHENNEME ÇEVİRMEK

Erdoğan’ın aklı, derdi koltuktur. Hedefi Türkiye’yi cehenneme çevirmektir. Erdoğan anayasayı delik deşik etmiştir. Sicilinde beyaz nokta kalmamıştır.
Erdoğan’dan cumhurbaşkanı olmaz demiştim. Yine aynı yerdeyim, yine aynı görüşteyim. Diyeceksiniz ki, Erdoğan bugün cumhurbaşkanı…

Türk milletini AKP’ye oy verip vermeyenleri ayırt eden bu adamdan cumhurbaşkanı olur mu? Sorarım sizlere…

KUZEY KORE BENZETMESİ

Erdoğan cumhurbaşkanı mıdır? Yoksa AKP’nin eş başkanı mıdır Bu şahıs nasıl olur da bir siyasi parti lehine oy istemiştir. Bu, dünyanın neresinde vardır. Bu tip bir küstahlığa nasıl tahammül edilecektir.
Kuzey Kore’ye bakın. Görünüş halinde Erdoğan’ın aynısının tıpkısını göreceksiniz. Erdoğan artık bizi mecbur bırakmış, konumundan dolayı saygınlığını da nezdimizde kaybetmiştir. Ettiği yemini sayısız kere çiğnemiştir, bu bizi çok rahatsız etmiştir.

ŞEREF KRİSTALLERİNİ DÜŞÜRÜP ARAYAN ŞAHSİYET

Erdoğan yemin etmiştir. Peki Erdoğan, namustan ne anlamakta, şereften ne anlamaktadır?
Erdoğan bundan sonra ruh heybesinden düşürdüğü şeref kristallerini düşürüp de arayan şahsiyet olacak aranacaktır.

Erdoğan tüm yatırımını 7 Haziran sonrasına yapmaktadır. AKP başkanlık sistemini getirmeye çalışmaktır. Bu yolla anayasal sınırlarını aşmıştır. AKP, PKK, İmralı arasında bir al-ver süreci kurulmuştur .

ŞAHLIK RÜYASI GÖRENLER...

Erdoğan 2014’te rakibini aşağılamak için vazo, saksı ve monşer diyerek hakaret etmiştir.
Bugünlerde vazonun kim olduğu, saksılığa kimin özendiği, çoban kulübesine yatıp şahlık rüyaları görenlerin kimliği iyice berraklaşmıştır.

Erdoğan’ın beyazı aldatmadır. Başkanlığı savunduğunu söyleyen Erdoğan yabancıları piri olmaya karar vermiştir.

Biz hangi Erdoğan’ a itibar edeceğiz? Başkanlık özentidir diyen Erdoğan’a mı, yoksa başkanlık peşinde koşan Erdoğan’a mı?

Türkiye kaç Erdoğan’la muhataptır. Başak yayınlarından çıkan kitapta sorulan sorulara verdiği cevaplara bakın.

Bize göre Erdoğan bu kitabı okumamıştır. Okuduysa da kafası basmamıştır.

Kuzu’nun başkanlık sistemini yazdığı kitabının 31. Ve 32. Sayfasında başkanlık sistemini anlatmıştır.
Sayın Kuzu şöyle yazmıştır;

“Başkancı devletlerin en önemli özelliği iktidarın kişiselleştirilmesidir” Sayın Kuzu başkanlık sistemine iyi demek zorunda kalmıştır. Erdoğan’ın istediği Kuzu’nun kitabında itiraf ettiği başkancıl sistemdir.
Felaket kapımızda uçurum dibimizde. Erdoğan haramı yedi, tarihi yedi, özgürlükleri yedi, dur demezsek devleti de milleti de yemek üzeredir. Fason ve fotokopi Başbakan ise orada burada zaman kaybetmektedir.

AZİZ MİLLETİM NEYİ BEKLİYORSUNUZ!

Aziz milletim, yeter artık demek için neyi ve hangi zamanı bekliyorsun? Görmüyor musun? Felaket kapımızda, uçurum dibimizde. Anlamıyor musun, ihanetin tahta kuruları tıkır tıkır etrafımızda. Erdoğan haramı yedi, demokrasiyi yedi, milli kimliği yedi, dur demezsek, devleti ve milleti de yemek üzeredir. Fason ve fotokopi başbakan üç maymunu oynamakta, orada burada selam göndermekte, başkanlık sistemine çıt çıkarmamakta, İzmir’de ofisten bahsetmektedir.

Bu işgal artıklarına, bu milli mücadele hazımsızlarına diyorum. Kuruluşunda payınız olmadığı Türkiye Cumhuriyeti’ni size yıktırmayız, size böldürmeyiz. Hukuk karşısında iki büklüm olacağın günler de elbette gelecektir.

Türk milleti korkuları gömecek, 7 Haziran’da senin ve çetenin yakandan kavrayacaktır. Milliyetçi hareketin nefesi hainlerin, haram yiyenlerin, cumhuriyeti yıkmak için kuyruğa girenlerin ensesindedir. 8 Şubat 2015 Pazar günü Kırşehir’de nefesimiz ensesinde olacak temalı açık hava toplantımızda milletimizle kucaklaşacak, Erdoğan nerede miting yaparsa biz orada olacağız ve bunu karşılıksız bırakmayacağız.

Endişeye mahal yoktur, Türk milletinin verdiği mesaj ve müjde hepimizin ruhunu sıkmaktadır. Bu vatanın kara bağrında sıra dağlar gibi duranlar vardır ve manevi destekleri arkamızdadır. Küfre karşı duracağız, batıla susmayacağız. Ağızları küresel merkezlerde mühürlenip aramıza Truva atı gibi sokulanlara eyvallah etmeyeceğiz.

ERDOĞAN'IN MİTİNG YAPTIĞI YERDE...

Merkez bankasına faiz baskısı yaptın, doları fırlattın. Önüne gelen herkesi korkuttun. Ama senin de korkacağın günler yakındır. Erdoğan nerede miting yaparsa biz orada olacağız ve halkla buluşacağız.

Bu zihniyet 24 Ocak günü muhtarlara “Türkçü zannediyorsunuz ama onlar üst akla çalışıyor” demiştir. Üst akılla çalıştığımız ispatlamazsa Erdoğan namerttir. Üst aklın ne olduğunu açıklamak zorundadır.