Devlet Bahçeli'den bombardıman!
Abone olErdoğan'ın şehitlere 'Kelle', APO'ya 'ya 'Sayın' dediğini hatırlatan MHP lideri öyle zehir zemberek açıklamalar yaptı ki..
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bugün parti grup toplantısında
milletvekillerine ve konuklara seslendi. Bahçeli, anayasa
değişiklikleriyle ilgili olarak kesin konuştu: MHP hiç bir mensubu,
aziz milletimizin helal süt emmiş bir ferdi, Habur'da PKK'yı
karşılayan, katille sayın şehide kelle diyenlere hiç bir zaman
destek vermeyecektir.
İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başlıkları:
Abdullah Öcalan'ın sözde doğum günün kutlanmasına İçişleri
Bakanlığı tarafından tedbir amaçlı onay verilmesi, Habur'daki
PKK-AK Parti kucaklaşmasının doğal sonucudur.Bugün iç politika
yaşadığımız iflaslarının çok daha vahimi dış politikada
görmekteyiz. Artık hiçbir gerekçe ve bahane kalmamıştır. Bunu açık
yüreklilikle dile getirmemek için hür düşünce iradesini kaybetmiş
olmak gerekmektedir. Başka türlü bir yoruma da mahal
kalmamıştır.
TÜRKİYE İNİSİYATİF KAYBETTİ!
AKP Türkiyesi'nde terörle mücadelede inisiyatif koruyamaz hale
düşürülmüştür. Bu günkü kilitlenmiş ilişkileri, tek taraflı
tavizler nasıl yorumlanmaktadır. Terörle mücadele Washington'un iki
dudağı arasındadır.Bugün iç politika yaşadığımız iflaslarının çok
daha vahimini dış politikada görmekteyiz. Bunu açık yüreklilikle
dile getirmemek için hür düşünce iradesini kaybetmiş olmak
gerekmektedir.
ONE MİNUTES SAHTE KAHRAMANLIK
Hükümet iflas ettim, teslim oldum demeyeceğine göre her teslimiyeti
zafer, her tavizi başarı olarak sunacaktır. Bu küresel türbülansa
düşmüş, meşruiyetini mahkum etmiş, ne yaparsa yapsın, icraatları
küresel projelerin kılavuzluğundan başka bir anlam taşımayacaktır.
Bu stratejik darboğaza girmişler için sahte kahramanlıklara ihtiyaç
olacaktır. Kuru gürültüler çıkartarak hamaset ile toplum aldatılmak
istenecektir. Başbakanın one minute açıklaması ve muz cumhuriyeti
değiliz açıklaması bu kapsamdadır.
YELKENLER SUYA İNDİRİLDİ!
Geçtiğimiz hafta Türklerle Araplar etle tırnak gibi derken
milyonlarca Arap kardeşimizin yaşadığı zulme eş başkanlık
yapmaktadır. AKP'nin dışarıya hizmet etmekten başka bir çıkış yolu
kalmamıştır. Ecdadımızın katillikle suçlandığı yöresel bir kampanya
sözde ermeni soykırımı iddiaları ortaya atılmaktadır. ABD'nin
tutumu Türkiye'ye sıkıştırmaktadır. Her yıl Nisan'da oluşturulan
baskıyla Türkiye üzerinde oyunlar oynanmak istenmektedir. Bu yıl da
geçen yıllardakinin benzeri tekrarlanarak sözde Ermeni soykırımı
iddiaları kabul edilmiştir. AKP hükümeti büyükelçisini çekerek
kuvvetli tepkiler vermişse de aradan birkaç hafta sonra yelkenler
suya indirilmiştir.
ABD'NİN TUZAĞINI GÖRMELİYİZ
Sözde soykırımı iddialarının oylamasını 'rezalet' olarak
değerlendiren bu hükümetin İçişleri Bakanı değil midir? Türkiye
baskılarla karar vermez diyerek dik duruş iddasında bulunan AKP
iktidarı değil midir? Peki ne olmuştur da şimdi bunlar söylenmemiş
gibi Başbakan ABD'ye ziyaret gerçekleştirmektedir. Hangi olumlu
izlenimler edinilmiş de büyükelçimiz ABD'ye dönmüştür. Sizlere
gelecek yıl ve yılların güvencesi ne olacaktır? Türkiye her yıl
iddialar kabul edildi edilmedi kabusları görerek daha fazla
ilerleyemez. Hükümetin ABD'nin sözde soykırım iddialarının
baskısını ve tuzağını görmesi gerekmektedir.
TESLİMİYETÇİ ZİHNİYETİN SONU
ABD parlamentosu bundan böyle sözde soykırım
iddialarını bir daha gündeme getirmeyecektir. Başkan Obama soykırım
tanımından ötürü özür dileyecek bu yıl benzer yaklaşımlar
gösterilmeyecektir. Tek taraflı tavizlerle AKP hükümetinin bu
sözlerin alınmasıyla Washington'a gitmelidir. Aksi takdirde yeni
bir seviye kaybı, küçülme ve alçalma halidir. Teslimiyetçi
zihniyetin bunu tekrarlanmaması kendisinden beklenen bir sonuçtur
ve layığı da bu olacaktır.
BU ANAYASA AKP ANAYASASI!
Topluma dayatılmak istenen AKP Anayasası imzalarındaki şaibeler
nedeniyle geri çekilmiştir. Anayasa gibi çok ciddi metni sahte
imzalarla sulandıran bir zihniyetin ne kadar inandırıcı olabileceği
herkesi düşündürmelidir. İmza atan milletvekillerinin haberinin
olmadığı düzmece metinler teklif dün yeniden ele alınarak
Başbakan'ın da imzası ve ilave iki maddeyle TBMM Başkanlığı'na
sunulmuştur. Bu cumhuriyet tarihinde eşi görülmez bir durum olarak
geçmiştir.
BU MANEVRA UTANÇ VERİCİDİR
Ne hazırlarsanız hazırlayınız yüksek ahlaklı hazırlanmadıktan sonra
bir yanıt almanız mümkün olmayacaktır. Türk Milleti'nin
temsilcileri olan milletvekillerinin attıkları imzaların kendi
partileri tarafından geçersiz sayılması onlar için bir utanç
vesilesidir. Bizim Anayasa değişiklikleri konusunda baştan beri
tutumumuz bellidir ve değişmezdir.
MHP BU DAYATMALARI REDDEDER!
Bu tam bir AKP anayasasıdır ve tümüyle dayatmadır.
MHP'yle hiçbir arayışa girilmemiş görüşlerimiz alınmamıştır. Bu
metin son dakika karşımıza çıkarılmıştır. Son gün dayatmasıyla
randevu istenmiştir. MHP 22 Temmuz seçimlerinden itibaren TBMM
çatısı altında bulunmaktadır. Partimiz bizi hatırlamayanların,
hatta bizi aşağılayanların çekeceklmeri imdat kolu değildir.
MHP'nin hiçbir ferdi, kurucu genel başkanının sözlerini alçakça
istismar eden, parti amblemine tebala diyen ve kafatasçılıkla
suçlayan çürümüş siyaset kokularına katlanamaz. Kadrolarımız,
bedeli ne olursa olsun bu tür dayatmaları reddeder.
YENİ ANAYASA ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE
Anayasa'yı bir siyasi partinin tek başına hazırlaması Anayasa'nın
sivilleşmesi anlamını taşımaz. MHP Anayasa değişikliğinin yeni bir
seçim sonrası oluşacak parlamentonun yapmasını savunmaktadır.
Anayasa kutsal metin değil, değişebilir. Ancak teklifler dayatma
halini almadan uzlaşmayla olgunlaşmalıdır. Bu dönemde TBMM'de
bulunan siyasi partiler arasında kurulacak anayasa değişiklik
komisyonu vasıtasıyla önümüzdeki dönemde de yasalalaşması fikrimizi
aynen koruyoruz. Bu düşüncemizin şimdiden arkasındayız.
HELAL SÜT EMMİŞLER YER ALMAYACAK
Vekillerimizin anayasa değişikliğine destek vereceklerine dair
alçakça şaiyalar yayınlanmaktadır. Kendi vekillerini iknada
başarılı olamayanlar, şimdi başka mecralarda aranmaktadır. Buradan
tekrarlıyorum ki, MHP'nin hiçbir mensubu, milletimizin helal süt
emmiş hiç bir ferdi, Habur'daki kucaklaşmanın kabul gördüğü bir
zihniyetin yanında kesinlikle yer almayacaktır.MHP hiç bir mensubu,
aziz milletimizin helal süt emmiş bir ferdi, Habur'da PKK'yı
karşılayan, katille sayın şehide kelle diyenlere hiç bir zaman
destek vermeyecektir.
TÜRKİYE DARBOĞAZDAN ÇIKACAK
Türkiye elbette girdiği ekonomik bunalımdan çıkacaktır. O gün
yakındır, iktidara geldiğimizde Türkiye'nin Recep Tayyip Erdoğan
gibi hiçbir derdi kalmayacaktır. Türkiye tarihi yolculuğuna devam
edecektir. AKP kadrolarının büyüme rakamlarına bakarak neredeyse
sevinç çığlıkları attığı ekonomideki bu kadar tahribata ve
facialara rağmen gerekli dersleri çıkaramadıklarını göstermiştir.
Derin bir durgunluk sürecinin ilelebet devam etmesi mümkün
değildir. Kaldı ki sürekli küçülen ya da hiç büyümeyen bir
ekonomiye bu zamana kadar rastlanılması mümkün değildir.
MUTFAKTA AŞ NASIL KAYNAYACAK?
Dibe oturan ekonominin tırmanışa geçmesi eşyanın tabiatı gereğidir.
Bu durumda bizim vatandaşımız ne yeyip ne içecektir. Yatırım
yapılmadan, fabrikalar çalışmadan vatandaşımız hayata nasıl
tutunacaktır, çocukların umudu nasıl yeşerecektir. Mutfaklarda
sıcak aş nasıl kaynayacaktır. Ekonomik durumdan ümitlenen Başbakan
Erdoğan ve yandaşlarının bu sorulara verilecek cevapları var mıdır?
Bu köksüz zihniyetin bu sorulara vereceği yanıtlar yoktur. İşsizlik
ve yoksulluk bu iktidarın sonucudur.
MHP'NİN NEFESİ ENSELERİNDE
Türkiye geçtiğimiz hafta yıllardır arka bahçemizde cirit atan,
şebekeleşenlere suskun kalan Başbakan nihayet tepki vermiştir.
İnanç soyguncuları için ilk defa 'yatacağı yere yok' demiştir. Bu
nokta Başbakan Erdoğan'ın hidayete ermesi konusunda dikkat çekici
olmuştur ne var ki yeterli değildir. Ben de Erdoğan'a kul hakkının,
teslimiyetin, hesabını vermeden peşini bırakmayacağımızı açıklamak
istiyorum. Başbakan ve ekibi bilmelidir ki, bu yaptıkları
karşısında yatacağı yer de yoktur, kaçacağı delik de yoktur.
MHP'nin nefesi ensesinde mazlumların iki eli ensesinde
olacaktır.