Devlet Bahçeli'den 'Boğaziçi' tepkisi: Bunlar genç değil ajan provokatörlerdir
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli "Türk Gençliği Büyük Kurultayı"nda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olaylara ve yurt protestolarına değinen Bahçeli, "Bunlar genç veya öğrenci değil ajan provokatördür" dedi. Bahçeli, ABD Temsilciler Meclisi’nin ülkü ocakları kararına da "ABD Temsilciler Meclisi terörist görmek istiyorsa, Ülkü Ocakları'na değil yeni dost ve müttefiki yanaşmalarına bakmalıdır. sizden korkan sizin gibi namert olsun. " dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür
Vakfınca Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen "Türk Gençliği Büyük
Kurultayı"na katıldı. Boğaziçi Üniversitesi'ndeki
olaylara ve yurt protestolarına değinen Bahçeli, ABD
Temsilciler Meclisi’nin kararına da çok sert tepki gösterdi.
"Bunlar ne öğrenci ne de gençtir" diyen Bahçeli, "Bunlar Türkiye düşmanlarının üniversiteye sızdırmaya çalıştığı taşeronlardır. Biz kimin neye hizmet ettiği, alçak emellerini gayet iyi biliyoruz" dedi.
Bahçeli, "Yurt diyerek banklarda yatmak neyin nesidir? Bu reziller terör örgütü bağlantılıdır. Bunlar genç veya öğrenci değil ajan provokatördür" diye konuştu.
Bahçeli, ABD Temsilciler Meclisi’nin ülkü ocakları kararına da "Sizden korkan sizin gibi namert olsun" sözleriyle tepki gösterdi. Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:
Türk gençliği canımızdan ileri, kardeşliğimizin irade gücüdür.
Milliyetçi ülkücü gençlik hem halktan taraf hem de hakikatin
tarafındadır. Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılamayacaktır.
Sizler eğilmez başın çökmez dizin bükülmez bileğin timsallerisiniz.
Güneş gibi parlak, bulut gibi bembeyazdır kalpleriniz.
Türkiye ve Türklük ölmeyecektir. Nasıl bir gençlik? Tarihine, kültürüne, öz değerlerine, inançlarına ve ruh yapısında sımsıkı bağlı ve sorumluluk sahibi bir gençlik. Nasıl bir gençlik? Peşin hükümlerin tuzağından kurtulmuş bir gençlik. Hüsrana uğramayan, nefsine teslim olmayan, hürriyete sırtını dönmeyen bir gençlik. Atasını, anasını, babasını sayan, sözü bir, özü bir, adam gibi bir adam olan bir gençlik.
Nereye giden bir gençlik? Hakka, halka hidayete koşar adım giden bir gençlik. Bu gençlikle aşılmaz engeller aşılır, bu gençlikle zulmetin perdeleri yırtılıp atılır. Aziz dava arkadaşlarım, sevgili bozkurtlar, asenalar, dava insanı her türlü yokluğu göze alarak yola çıkan, aynı şekilde sistem kazandıran kişidir. Dava insanı olmak kalabalıklar arasında kaybolmak değil, gerekirse yalnızlığı göze alabilmektir. Kendine güvenen, ruh kökünden gücünü alan bir dava insanı inandığı yolda tek başına kalabilmeyi, yine de ülkülerinden taviz vermemeyi kabul etmelidir.
Milliyetçi ülkücü bu ahlakla yoğrulmuştur. Davamız bir gönül hareketidir. Türk gençliği yürüyecek, yürüdükçe zalimleri şaşkına çevirecektir. Teröristler saklanacak ve sinecek yer arayacaktır. Türk ve İslam düşmanlarını korku dağları saracaktır. Tüm dikkatler size çevrilmiştir; tedbirli olmalısınız. Sağduyulu ve soğukkanlı olmak zorundasınız. Pencere aralığından size bakıyorlar. Uyuyor musunuz, uyanık mısınız bunu analiz ediyorlar. Uçarı mısınız ufuk sahibi misiniz bunu gözlüyorlar. Cevap sizdedir, söz sizdedir, karar sizindir.
"Biz gençliğimizi sokakta bulmadık, sokaklara teslim etmeyiz"
Biliyorlar ki bu davayı geçmeden Türkiye'yi geçemezler. Milli mücadelede denize süpürdüklerimiz bir kez daha kıyılarımıza çıkmanın arayışındadır. Son neferimiz son nefesinde tamam demedikçe, son namlu sükut etmedikçe bu can bu bedene dar olsun ki Türkiye'nin diz çöktüğünü hiç kimse görmeyecektir.
Biz gençliğimizi sokakta bulmadık, sokaklara teslim etmeyiz. Terör örgütlerine, zilletin çukuruna düşmüş siyasilerin hesaplarına peşkeş çektirmeyiz. Gençliğin sokağa düşmesi geleceğimizin ayağa düşmesidir. Gelecek ayağa düştü mü yıkım ve yok oluş kapıya dayanmış demektir.
Boğaziçi tepkisi
Boğaziçi Üniversite'nin rektörünün otomobilinin üstünde tepinen mahlukatın Türk gençliğine mensup olması mümkün değildir. Bunlar ne öğrenci ne de gençtir. Bunlar Türkiye düşmanlarının üniversitelere sızdırmaya çalıştıkları taşeronlardır. Bize kimse eğitim özgürlüğünden bahsetmesin, biz kimin neye hizmet ettiğini gayet iyi biliyoruz.
Türkiye devleti temel insani istekleri karşılamakla mükelleftir, yapılan da budur ancak yurt diyerek banklarda yatmak neyin nesidir.
Bunlar öğrenci değil, ajan provokatörlerdir. PKK'nın DHKP-C'nin tasması boğazlarına geçiren bunlardır. Çapulcular öğrenci falan değil düpedüz şehir eşkıyasıdır.
ABD'ye 'ülkü ocağı' tepkisi
ABD Temsilciler Meclisi terörist görmek istiyorsa, Ülkü Ocakları'na değil yeni dost ve müttefiki yanaşmalarına bakmalıdır. Ülkü Ocakları'ndan terörist değil, terörizmin can düşmanı çıkar. Ülkü Ocakları'nda haydut değil, haydutları dünyayı dar edecek inanmışlar yetişir. Açık açık söylüyorum; sizden korkan sizin gibi namert olsun. Sizden kaçınan sizin gibi çürüyüp gitsin. Davamızdan dönersek de gök girsin, kızıl çıksın.
Bizim yönümüz geleceğe doğrudur. Millet ne diyorsa ona bakarız. Ülkü Ocakları Türk milletinin son umududur. Sayılmayız parmak ile kırılmayız vurmak ile, sanıyorlar ki biz sussak mesele kalmayacak. Sussak, tarih susar mı? Hakikat susar mı? Şehitler kervanı susar mı? Milliyetçi ülkücü gençlik tam bağımsızlık yanlısıdır. İstisnasız ve hoşgörüyle demokrasinin yanındadır. Meselemiz büyüktür, mesuliyetimiz ağırdır. Milliyetçi ülkücü hareketi susturmak istiyorlar.
"Sosyal medya biz duygusunu törpülerken aynı evde birbirlerine yabancılaşan insanları da ortaya çıkarmıştır."
Türk gençliğinin sosyal medyayı bilgi amaçlı kullanımı mühimdir. Yasal tedbirler geliştirmek, öz değerlerimizi korumak zorundayız. Sosyal medya biz duygusunu törpülerken aynı evde birbirlerine yabancılaşan insanları da ortaya çıkarmıştır.
Sosyal medyanın ağırlıklı kullanımı bu yaş grubundadır. Ülkemizin gerçek gücü gençlerimizdir. Onların her türlü ahlaki sorunlardan, sosyal medya batağından korumak milli görevimizdir.